Meleklerin Aşkı dizisinde reyting şahane, senaryo hikaye!
Televizyon Gazetesi Analiz
Show TV’nin yaz ekranındaki başarılı yapımlarından Meleklerin Aşkı, yolculuğuna başarılı şekilde devam ediyor.
Şu ana kadar 7 bölümü ekrana gelen dizi, reytinglerde iyi bir performans sergilemekte.
16 Ağustos’ta ekrana gelen 7. bölüm Lask Linz-Beşiktaş UEFA Kupası maçının hemen ardından hem tüm kişilerde hem de AB grubunda ikinci sırada yer almıştı. Totalde 4.63 reyting ve 16.04 izlenme payı elde eden dizi, AB grubunda da 3.54 reyting ve 12.55 izlenme payına ulaştı.
Reyting rakamları dizinin başarısını sergilese de senaryo konusunda ciddi eleştiriler de var.
Berkay Hardal ve Gülper Özdemir’in başarılı uyumuna Oya Başar’ın tecrübesi eklenince dizi dikkat çekmeyi başarmıştı.
Ancak ruh hastası arkadaşları yüzünden birbirlerine açılamayan genç erkek ve genç kızın kavuşamama olayı olarak özetlenebilecek bir hikaye var ortada.
bibaksana.com.tr sitesindeki diziyle ilgili analizde senaryonun zayıflığına işaret ediliyor ve şu sert ifadelere yer veriliyor:
” Dikkatinizi çekerim “Meleklerin Aşkı” için, “Büyüklere Masallar” demiyorum, “Büyüklere ÇOCUK Masalları” diyorum.
Zira dizide senaryo diye bir şey yok.
Sanki üç dört sayfalık en kötüsünden çocuk hikayelerinden biri alınıp, senaryolaştırma gereği bile görmeden sete çıkıp çalakalem çekmişler gibi…
Gitti geldi aynı iskeleye yanaştı şeklinde, inandırıcılıktan uzak, samimiyetsiz bir iş.”
Kız çocuğa aşık, çocuk kıza aşık ama bir ruh hastası arkadaş yüzünden birbirlerine açılamıyorlar.
İZLEYİCİLER DİZİDEN MEMNUN
Senaryo konusunda eleştiriler yükselse de Gülper Özdemir’e başrol yakıştırılmasa da bir gerçek var ki, Meleklerin Aşkı dizisi reytinglerde ve sosyal medya yorumlarında zirvede yer almakta…
Bu durum da izleyicinin diziden memnun olduğunu gösteriyor.
Dizinin 8. bölümü ise bayram tatili sonrasında yani 30 Ağustos Perşembe günü saat 20.00’de ekranda olacak.
İşte 8. bölüm fragmanı:
SON BÖLÜMDE NELER YAŞANDI?
Yağmur, bir kez daha Melek’in hayatını kurtarmış, onu uçurumun kenarından çekip almıştır. Melek, bir kez daha ona hayatını borçludur. Yağmur yine, Melek’in elini bırakmamıştır ama bu kez bırakan Melek’tir. Çünkü Yağmur tüm cesaretini toplayıp ilan-ı aşk edecekken onu susturmuş ve Yağmur’un elini havada bırakmıştır. Yağmur, bunu kabullenemez. Melek, onu susturmuştur çünki onu sevmemektedir, böyle düşünür. Bu yüzden Çekilmezler’in evinde daha fazla kalmasının anlamı yoktur. Melek’i sürekli görmeye devam ederek acısı daha da katlanacak, hem de Melek’i rahatsız edecektir. O yüzden herşeyin başladığı yere, huzurevine dönmeye karar verir.
Melek de bir kararın kıyısındadır. Yağmur’u susturmasına susturmuştur ama kalbinin sesini susturamamıştır. Bu yüzden bir süre herkesten uzaklaşmaya karar verir. Bu gidişin bir kaçış olduğunun ve Melek’in bu aşktan kaçamayacağının farkındadır. Bu yüzden beklemeyi tercih eder.
Yağmur’un gidişi evde bir infial etkisi yaratır. Çünkü Yağmur evin temel direği haline gelmiştir. Yağmur, süper kahraman gibi herkesin imdadına yetişmekte, tüm problemleri sihirli dokunuşuyla çözmektedir. Bu yüzden Yağmur’u döndürmek için ellerinden geleni yaparlar. Yağmur, yıllar sonra bulduğu aile sıcaklığını yitirdiğini zannettiği anda Çekilmezler, huzurevine bir çıkarma yaparlar ve Yağmur’u ikna ederler. Yağmur, yeniden Çekilmezler’ledir. Fakat bir eksikle… Melek, evde değildir. Nerde olduğunu kimse bilmemektedir.
Melek, kendini onarmak için farklı bir yol seçmiş, karşılıksız iyilik ve sevgiden başka hiçbir şeyin olmadığı bir yere gitmiştir. Kimsesiz çocuklarla ilgilenmekte, onlara gönüllü öğretmenlik yapmaktadır. Melek, burada kendini herşeyden ve en önemlisi aşktan çok uzakta zannederken kendisini kaçtığı herşeyin tam da içinde bulur. Melek ve Yağmur, bir masalın baş kahramanları olmuşlardır.