Balkanların, arada kalmış, belki unutulmuş, hatırlanmayı bekleyen insanlarının kendi gelenek ve göreneklerinden ödün vermeden yaşama tutunmalarını da ekranlara yansıtacak “Balkan Ninnisi”, her bölümünde farklı mesajlar veren insan hikayeleriyle de dikkat çekecek.
Üsküp’te rastlantılar sonucu birbirlerine aşık olan Ertan ve Jovanka’yı sanat dünyasının genç yetenekleri canlandırıyor. Emre Bey, Ertan ve Merih Öztürk ise Jovanka karakteriyle izleyicilerin karşısına çıkacak. Ailelerine çok düşkün olan ve birbirlerini deliler gibi seven iki gencin imkansız aşk hikayesi büyük ilgi çekecek, Ertan ve Jovanka, ekranların yeni “Romeo ve Juliet”i olarak çok sevilecek.
Ertan karakteri hakkında detayları anlatan Emre Bey, “Kendi bildiğini yapmak isteyen ama bunu yaparken de sevdiklerini kırmamaya çalışan biri olması benzer yönlerimizden biri diyebilirim ” şeklinde konuştu.
Genç oyuncu bugüne kadar yurt dışında çekilen bir dizide yer almadı ve Balkan Ninnisi kariyeri adına bir ilk olacak. Dizinin senaryosunu ilk okuduğunda kendisine çok sıcak geldiğini anlatan Emre Bey, şu sözleri söyledi:
“Daha önce yurt dışında bir projede yer almamıştım. Bu ilk deneyimim. Senaryoyu okuduğumda sıcacık bir aile dizisi olduğunu hissettim. Karakterlerin birbirine olan bağlılığı, her karakterin kendi hikayesinin olması beni mutlu etti.
Dizinin yurt dışında olması tabii ki beni düşündürdü. İstanbul’da bütün düzeninizi yaşantınızı bırakıp buraya gelmek aniden alınacak bir karar değil. Üzerine çok düşündüm bunun. Ancak proje gerçekten çok samimi ve güzel. Seyircinin de seveceğine inanıyorum. İyi ki de gelmişim diyorum. Şu an olduğum yerden ve çalıştığım insanlardan mutluyum…”
Oyuncu dizide şiveli konuşacaklarını da ayrıca ekledi. Emre Bey, “Hayatın içinde de olduğu gibi bizim işimizde de zaman zaman dramatik, zaman zaman duygusal ve eğlenceli anlar olacak. Ben de göçmen bir ailenin çocuğuyum… Yabancılık çekmiyorum. Kan çekiyor herhalde.” diyerek Balkan Ninnisini izleyicilerin çok beğeneceklerini ifade etti.
Kendisinin de göçmen bir aileden geldiğini ve Üsküp’te yabancılık çekmediğini anlatan Emre Bey, hikaye gibi mekanların da samimi ve sıcak olduğunu sözlerine ekledi.