Ana sayfa Dizi Haberleri Benim Adım Melek’te yokluktan döndürüp döndürüp bu sahneyi izliyorlar!

Benim Adım Melek’te yokluktan döndürüp döndürüp bu sahneyi izliyorlar!

tarafından ker_def

TelevizyonGazetesi.com /Detay – TRT1 ekranında izleyicilerle Çarşamba akşamları buluşmakta olan Benim Adım Melek dizisinde 39.bölüm geride kaldı… Dizi etkili hikayesi ile yoluna devam ederken, Sen Çal Kapımı dizisinin düşüş yaşaması sonrasında Çarşamba akşamları en az izlenen dizi olmaktan da kurtuldu.

Nehir Erdoğan ve Kutsi’nin başrollerinde yer aldığı dizide Melek’in kanser hastası olması ve öleceğine yönelik genel beklentiler, şimdiye kadar sergilenen matem havası ve bitmek bilmez ağır dram sahneleri izleyicilerin içini fena halde kararttı. Özellikle de son haftalarda kızının öleceğini çok geç öğrenen ve ona çektirdikleri yüzünden büyük pişmanlık yaşayan Mehmet Çevik’in canlandırdığı Seyit Ali karakteri de gönül yarasını iyice büyüttü.

Bir yanda Seyit Ali, diğer yanda aileye çöken karabulutlar bir türlü bitmek bilmiyor. Ancak dizide güzel şeyler de oluyor. Özellikle de Melek ile Halil arasındaki sahneler izleyicileri daha da mutlu ediyor.

İkinci sezonda Melek ile Halil’in yakınlaşması, yıllar sonra aşklarını yaşamaya başlamaları, Halil’in Melek için her şeyini ortaya koyması çok güzel sahneleri de beraberinde getirdi.

Belki de bugüne kadar izleyiciler en mutlu olduğu sahnelerden birisi 39. bölümde yaşandı. Melek ve Halil’in hem aşk hem de saflık gösterisi olan mutluluk anlarını izleyiciler çok beğendi.

İki karakterin aşkını yansıtan ve birbirlerine sırtlarını dayadıklarını gösteren bu güzel sahneleri sosyal medyada döndürüp döndürüp izleyen birçok izleyici var. Zira bunun sebebi dizide böyle mutlu ve hoş sahnelerin çok çok az olması…

Benim Adım Melek hayranları, bu tür sahneleri kısa olmamasını ve ekran başında keyifle izleyecekleri neşeli anlar görmek istediklerini yorumlarda belirtiyor.

Halil, resim yapmayı çok isteyen Melek’e bunun için gerekli malzemeleri alıp, büyük bir sürpriz yapıyor. İşte dizinin 39. bölümdeki o unutulmaz sahne: