Bizim ‘uzman iş birlikçi’ Seyhan Erdağ yine oltasını sallandırmış, Koçyiğit’i Boğaz’da bir özel tekne turunda röportaj yapmaya ikna etmişti. Derken kameraman denize düştü.
Onun kaybolan kamerasını bulmak için bir dalgıç suya atladığı sırada ise Koçyiğit’i dehşete düşüren o köpekbalığı maketi ortaya çıktı. Bu kadar naif bir kişiliğe reva görülecek en son eziyetti. Kadıncağızın korkudan büyüyen gözlerini, titreyen ellerini, sararan yüzünü üzüntüyle izledim. Ama aynı zamanda onun yüce gönüllülüğüne de şahit oldum.
Sözde 70 bin liralık kamerasını kaybettiği için ağlayan kameramanı teselli ederken, “Olsun, canına zarar gelmesin yeter ki. Gerekirse ben sana alırım yeni bir kamera” demesin mi? Bu yüreğe bu şaka sizce de ağır değil mi?