Sunucu ve haberci Cansu Canan Özgen, BluTV’de yayınlanan 40 isimli programda psikiyatr, yazar Gülseren Budayıcıoğlu’nu konuk etti. Son yıllarda yazdığı romanlar veya doktorluk mesleği sürecinde gördüğü olayların dizi olarak ekranlara gelmesi Gülseren Budayıcıoğlu’nun çok önemli bir noktaya getirdi.
Onur Güvenatam ile birlikte OGM Pictures’in ortağı da olan Gülseren Budayıcıoğlu, hastalarının sırlarını açık etmek ile de suçlanıyor. :Bu tür eleştirileri sıklıkla aldığını belirten Budayıcıoğlu bir doktorun bir hastasının sırrını en yakınına bile vermeyeceğini belirtti.
Gülseren Budayıcıoğlu, hipokrat yemini ettiğini hatırlattı ve şu ifadeleri kullandı: “Bu soru için teşekkür ederim, çünkü bu tip eleştirileri çok alıyorum. Bir doktor, hele ki bir psikiyatrist, hastasının ona verdiği sırrı, bırakın medyada dizi yapıp göstermeyi, en yakınlarına bile vermez. Eğer bunu veriyorsa da bazı şeylerden şüphe etmek lazım, bizler gerçekten hipokrat yemini ederek bu işe başlayan kişileriz.”
Kendisinin tek amacının Türkiye gerçeklerini ortaya koymak ve insanların asla paylaşmadıkları hayatlarını nasıl yaşadıklarını ortaya koymak olduğunu ifade etti.
Doğduğun Ev Kaderindir, Masumlar Apartmanı, Camdaki Kız ve Kırmızı Oda dizileri onun kitaplarından ve deneyimlerinden dizi olarak ortaya çıktı.
Türkiye’de insanların paylaşmadığı hayatlarından alınacak büyük dersler olduğunu söyleyen Gülseren Budayıcıoğlu, “Ben bugüne kadar tek amacım Türkiye gerçeklerini, Türkiye’de insanların asla paylaşmadığı, bizlere göstermediği, hayatlarının nasıl yaşandığını insanlara göstermek istedim. Buradan alınacak çok büyük dersler var, ben kapalı kapıları açtım, hiç kimseyi asla ama hiç kimseyi tek bir hastamı bile burada lanse etmedim, kim olduğunu kimse asla bilemedi, ailesi bilemedi, kendi bile bu ben miyim acaba diye bana sorduğu olmuştur. Benim böyle bir şey yapmam asla söz konusu değil. Zaten yapmamalıyım” açıklamasında bulundu.
Kırmızı Oda dizisi Gülseren Budayıcıoğlu’nun hastalarından dinlediği ve yaşanmış hikayelerden oluşturulan bir yapım olarak ekranda yer aldı. 62. bölüm itibari ile final yapacak olan Kırmızı Oda’ya dikkat çeken Budayıcıoğlu, şöyle konuştu:
“Mesela Kırmızı Oda’da, buradaki amacım ve hedefim, yazar da değildim, bunları biliyorsunuz dünyada çok yazılan şeyler… Bugüne kadar tek bir hastam bile bu işten rahatsız hiç olmadı, şikayetçi hiç olmadı, bana bile demedi ki nasıl bunu…. Ben böyle bir şey yapmam zaten! Ama insanlar ne hikmetse beni böyle yorumlamak istediler, benim ona diyebileceğim bir şey yok.”
Hikayelerin birebir yaşanılan gerçekler olmadığını ve hiçbir olayın da birebir ekrana yansıtılmadığını anlatan Gülseren Budayıcıoğlu, “Asla yaşandığı gibi değil, onu mutlaka bir revizyondan geçirerek veririm” diye de ekledi.