Ana sayfa Oyuncu Biyografileri Fulya Zenginer Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

Fulya Zenginer Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

tarafından ker_def

Fulya Zenginer Evren, 21 Temmuz 1989 tarihinde İstanbul’da doğmuştur. Türk dizi ve sinema oyuncusu.

Adı: Fulya Zenginer Evren
Doğum Tarihi: 21 Temmuz 1989
Doğum Yeri: İstanbul
Boyu: 1.61 m.
Kilosu:  52 kilo
Burcu: Yengeç
Göz Rengi: Mavi
Annesi: Gönül Zenginer
Eşi: Kuntay Tarık Evren
Kardeşleri: Bir kız kardeşi var
Instagram: https://www.instagram.com/fulyazenginer/
Evcil Hayvanları: Köpeği var.

Ailesi:  İstanbul’da iki çocuklu bir ailede büyüdü, babasını 10 yaşındayken kaybetti.  Bir kız kardeşi var.  ‘Amazon ruhlu kadın’ dediği annesi sayesinde yaşama tutunması zor olmadı. Annesini de 2018 yılında kaybetti.  2019 yılında grafik sanatçısı Kuntay Tarık Evren ile evlendi. “Annem vefat ettiğinde hayat başıma yıkıldı. Çünkü oyunculuğu onu mutlu etmek, hayalindeki evi alabilmek için yapmıştım. Gittiği gün ‘Şimdi aldığımız evde manzaraya bakamayacak’ deyip çok ağladım. Bu beni mahvetti. Babamın vefatından sonra ekmek alamadığımız günler olmuş, annemle mücadele etmiştik. Zeytinburnu’nda doğup büyüdüm. Yokluğa isyan etmedim. 17’sinde çalışmaya başladım, dimdik ayakta durdum. Gençler ümitlerini kaybetmemeli. Annemi düşündükçe ‘onun parçasıyım, devam edersem onu da yaşatırım’ diyerek ayakta durabiliyorum. Acıyla bu şekilde başa çıkıyorum. Birlikte geçirdiğimiz zamanlar için de Allah’a şükrediyorum.”

Çocukluk yılları: Çocukluğumdan itibaren oyuncu olmayı çok istiyordu. “Çocukken de ’oyuncu olacağım’ diye ağlardım. ‘Sen daha küçüksün’ derlerdi, ‘O zaman ben de çocuk bezi reklamında oynayacağım öyleyse, çünkü onlar da küçük’ derdim.”

Eğitim hayatı: Zeytinburnu Nuri Paşa İlköğretim Okulu’nu bitirdikten sonra Bakırköy Lisesi’nden mezun oldu. Haliç Üniversitesi İşletme Fakültesinde Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümünde lisans eğitimini tamamladı. Lise bittikten sonra, Tümay Özokur ajansına bağlı olarak çalışmaya başladı. Eş zamanlı olarak devlet tiyatrosu oyuncusu ve sanat yönetmeni Aytekin Özen‘den bir süre yoğun tempoda tiyatro eğitim aldı.”

Oyunculuğa ilk adım: Televizyon macerasına 2006 yılında ‘İki Aile’ dizisiyle başladı.

Hangi proje ile parladı? ‘Küçük Kadınlar’ dizisinde canlandırdığı ‘Yeliz Gezici’ karakteri ile dikkatleri üzerine çekti.

Kariyerinin dönüm noktası: ‘Küçük Kadınlar’ dizisini kariyerinin dönüm noktası olarak görüyor. “Kariyerimdeki en yüksek basamak ‘Küçük Kadınlar’dı. O diziye başlamamın da ilginç bir hikâyesi var; ‘İki Aile’ dizisinde oynayacağım gün annem kalp krizi geçirmişti, yoğun bakımdaydı. Saat 02.00’de sete gitmem gerekiyordu. 01.00’de annem beni görmek istemiş, yanına çağırdı ‘O sete gideceksin’ dedi. Ben de gittim, şen şakrak bir kızı oynadım, çekimler bitince de birden ağlamaya başladım. ‘Küçük Kadınlar’ için görüşmeye gideceğim dönemde de annem hastanedeydi, ben de yanında kalıyordum. Onu bırakmak istemediğimden görüşmeye gidemeyeceğimi söyledim. Annem yine ‘Gideceksin’ dedi. Açıkçası hiç umudum yoktu seçileceğimden ama annem iki sefer de beni ikna etti, ikisi de güzel sonuçlandı.”

Kişilik özellikleri: Dürüst, neşeli, sempatik ama aynı zamanda da mesafeli, olgun, azimli. “’Sözleri büyük, kendi küçük kadın’ der beni tanıyanlar. Erken büyüdüm ben ama derinlerde bir çocuk saklıyorum. Biraz hüzünlü, umut dolu bir çocuk. Karışık ve gizli aynı zamanda da zor biriyim ben ve bundan da mutluyum galiba.”

Düşünce yapısı: Duygularıyla hareket etmeyi seviyor. “Kalbimle hareket ediyorum. Mantığım geri plandadır. Çok fedakarımdır. Mantıkla hareket edip yanıldığım oldu ancak duygularımla hareket ettiğimde yanıldığım hiç olmadı.”

Mutluluk kaynağı: Hayranlarının ilgisinden mutluluk duyuyor.  “İlk başrolümü 17 yaşında oynadım ve çok şükür hep uzun ömürlü işler yaptım. Bu da tanınmayı beraberinde getirdi. Bu duruma alıştım ama buna bağımlı yaşamıyorum. ‘hayran’ denmesini sevmiyorum, çünkü hepimiz aynı maddeden yapılmayız. Kendimi başka yerde görmüyorum. Beni takip eden, seven insanların destekleri elbette çok önemli. ‘İki Aile’ dizisinden beri takip edenler var. Artık kardeşim, arkadaşım gibiler. Hem zaten sevgiden güzeli var mı ki! Ben de kıymetini biliyorum bunun.”

İlk sinema filmi: Ersoy Güler/ Sağ Salim

Aşka bakışı: “İlk görüşte aşka inanıyorum. Büyük aşkların yaşanmadığına katılmıyorum. Var, sadece gözden uzakta duruyor olabilirler. Hem aşkın küçüğü olmaz, ya vardır ya yoktur. Aşk benim için zıtlıkların bir araya gelmesi, kaosla huzurun buluşması demek. O koca duygu her şeyi bir anda kaosa çevirebilirken büyük bir kaosu da anında sütliman edebiliyor. Yani ben böyle yaşıyorum. Bir de yeni fark ettim ki aşk insana önce pembe gözlük takıp sonra kör ediyormuş. Yani rivayetlerin hepsi doğru.”

Hayata bakışı: Kendine dönük yaşıyor başka insanların hayatlarıyla ilgilenmiyor. “İşin aslı insanların hayatlarıyla hiç ilgilenmiyorum benim işim gücüm kendimle ve sevdiklerimle. Sevmediğim ya da onaylamadığım insanları görmezden gelmeyi tercih ederim. Böylece negatif enerjileri ve kötü düşünceleri de hayatımdan uzaklaştırmış oluyorum. Karma bir yaşam felsefem var. ‘İyiliği karşılık bekleyerek yapma ama er ya da geç, araya acılar da girse bile mükafatını alacağını bil’ diyerek iyi bir insan olmaya çalışıyorum. Sevdiklerim için her şeyi göze alırım. Onlarsız hayatın anlamlı olacağını sanmıyorum. Bir süredir setlerden uzaktayım, karakter canlandırmayı özlüyorum, setleri değil. Bir projeye imza atmak; hayatınızın bir dönemini kiralamak gibi, çok vaktinizi alıyor. Eşimle geçireceğim zaman kıymetli, onunla geçirmeyi hayal ettiğim saatleri iptal etmek istemiyorum. Eskiden işkoliktim, şimdi anı kaçırmamaya odaklıyım.”

İş hayatına bakışı: Bir projeyi değerlendirirken her zaman önce senaryoya bakıyor. “Benim için en önemli olan senaryo. Oynayacağım karakter daha sonra gelir. Hikâyeyi beğenirsem karakterin özelliklerine bakarım. Her rolü oynamam. İçime sinen bir proje olmazsa ekrana ara veriyorum. Komediden de dramdan da ikisinden de çok büyük keyif alıyorum. Bu konuda kararı seyirci vermeli. Ben iki türde de gereken performansı gösterdiğime inanıyorum. Ama tabii bu yolda öğrenecek çok şeyim ve gidecek çok yolum var.  Benim tek bir kuralım var; senaryoya inanmak. Bunun dışında kurallarım yok. Ben işime aşığım. İşimle ilgili kararları da ben veririm. Başka kimse benim hakkımda karar veremez. Kim olursa olsun, ezer geçerim. Ailem de hep benim kararlarıma saygı duyar. Ben kararlarıma saygı duyulmasına alışığım.”

Kariyer planı: Kariyerinde geldiği noktadan memnun. “Şu anda güzel bir noktada olduğuma inanıyorum. Daha öğrenecek çok şeyim var ama plan yapmıyorum, sadece bulunduğum yerin tadını çıkarıyorum. Tiyatro da rol almayı önceden düşünüyordum, hatta teklif de geldi. Ama sonra anladım ki ben tiyatro yapmak istemiyorum. Birçok oyuncu ister, bense hiç istemiyorum. Ben sinema ve dizi oyuncusu olmak, bu iki alanda kendimi geliştirmek istiyorum. Tiyatroya aşık değilim ve o iş aşık olmadan yapılacak bir iş değil. Canlandırmak istediğim özel bir rol yok ama hayalim dönem dizisinde oynamak. Geçmişe dönmek, o eski kıyafetleri giymek istiyorum. Geldiğim yer harika. Hissettiğim tatmini anlatamam. O kadar çok şey yaşadım ki kariyerimde; parladım, dibe çöktüm, bazen kapımda kuyruk oldu, bir ara işsiz kaldım.  Her evresini yaşadım oyunculuğun. Şu an öğrendiğim her şeyi cebime koydum, deneyimlerimle iyi bir girişimci oldum. Oyunculuk hayaliyle yola çıkan kızdan bir iş kadınına döndüm.”

Gelecek Hayali: Geleceğe dair tek planı hayatı, hakkını vererek yaşamak. İleri de anne olmayı da istiyor. “Ben plansız, akışta yaşıyorum, zamanı geldiğinde anne de olacağım elbet. Biyolojik saati düşünmek için de çok erken zaten.”

Kitap yazmaya nasıl karar verdi? ‘Dali Dali’ adını verdiği bir pedagog onaylı bir çocuk kitabı yazdı. “’Dali Dali’ aslında çizgi film senaryosu olarak yazıldı, eşim Küntay’la çizgi film yapma hayalimiz vardı. Bu süreçte şunu fark ettik tüm sevdiğimiz kahramanlar çizgi romanlardan kitaplardan çıkmış. Bu yüzden bizim kahramanlarımız da çocuklarla ilk olarak kitap aracılığıyla buluşsun istedik. Hem de okuma alışkanlığını teşvik etmek istedik. ‘Dali Dali’ resimli bir çocuk kitabı oldu. 3’üncü baskıya giriliyor. Kitapta çocuklara güçlü bir arkadaşlık hikâyesi sunuluyor. Amacımız çocukların ötekileştirmeden dostluklar kurabilmelerini, kendileriyle barışmalarını sağlamak. Çocuklara içinde şiddet olmayan, hayal gücünü destekleyici, aynı zamanda izlediğinde sıkılmadan bilgi edinebilecekleri çizgi filmler yapmak istiyoruz. Ekran da ya da dijital mecralarda çocuklar için yeterli sayıda iyi içerik yok. ‘Dali Dali’yi yazmak ve çizimlerini hazırlamak bir senemizi aldı.”

Hobisi: “Meditasyon ve resim yapıyor. “Meditasyonla içine dönüyorsun. Bütün insanların özünde temiz ve iyi olduğuna inanıyorum. O öze dönebilmek insanı arındırıyor. Bir süredir resim de yapıyorum. İlk başladığımda günde altı saat yapıyordum. Resim beni hem eğlendiriyor, hem dinlendiriyor.”

Kaygıları: Kadına şiddet en çok endişelendiği konu. “Çok derin bir mesele bu. Hatta başlı başına bir röportaj konusu ama bir-iki cümleyse özetlemem gerekirse; eğitim şart. ‘Kadın eksik etek, geriden yürüsün’ zihniyeti hâlâ var. Daha acısı; bu ayrımcılığı benimseyen kadınlar da var. Çünkü öyle görmüş, öyle öğrenmişler. Hepimiz aynı şartlarda yetişmiyoruz. Ancak eğitim bunu çözebilir. Bunun yanı sıra dayak yiyen, taciz edilen, hatta tecavüz edilen kadınlar var. Orada eğitim de işlemiyor. Bu yüzden de kanunların uygulanışı daha caydırıcı olmalı, diye düşünüyorum.”

Kimlere hayranlık duyar? Bergüzar Korel’in  oyunculuğuna, duruşuna saygı ve hayranlık duyuyor.

Erkekte çekicilik kriteri: İyi kalpli ve zeki erkekleri çekici buluyor.

Sosyal medya ile arası nasıl?  Sosyal medyayı aktif olarak kullanıyor. “Teknolojiyi nimet olarak görenlerdenim. Banka işlemlerinden tutun da alışverişe kadar yığınla işimi internet üzerinden hallediyorum. Özellikle telefon modellerini ve tabletleri takip ediyorum fakat bozulmadıkça telefonumu değiştirmekten yana değilim.”

Neye para harcar? Para biriktirme alışkanlığını çocukken kazandı. Parasını gayrimenkule yatırıyor. “Küçükken kumbaram vardı. Sene sonunda onu boşaltır, bana bisiklet falan alırdık. Çok dehşet para biriktiririm. En çok ayakkabıya ve eğitime para harcarım, uç hayatlar yaşayan biri değilim. Bir şey alacaksam indirimlere falan denk getirmeye çalışıyorum.”

TELEVİZYON DİZİLERİ

2008 – Doktorlar / Hande (Konuk oyuncu)

2006- İki Aile / Eda

2008 / 2010- Küçük Kadınlar / Yeliz Gezici

2011 – Tövbeler Tövbesi / Fidan

2012/2014- Benim İçin Üzülme / Buke

2015/ 2016- Fabrika Kızı / Aylin

2017- Seni Kimler Aldı / Zehra Yılmaz

2018- Elli Kelimelik Mektuplar

SİNEMA FİLMLERİ

2012- Sağ Salim / Nihal

2013- Davetsiz Misafir (TV Filmi)

2013- El- Cin

2015 – Altın Horoz

2016 – Seni Seven Ölsün/  Ilgaz

2016 – Güzel İkili (TV Filmi)

2019 – Mirasyedi / Selen  (TV Filmi)

2019- Davetsiz / Aspendos (TV Filmi)

KİTAPLARI

2021- Dali Dali/ Çocuk Kitabı