Yüzyıllar geçse anlam veremeyeceğim bir İnci izledik yine. Diziyi izlerken küçük notlar alıyorum unutmayayım bazı yerleri yazarken diye. İnci’yle ilgili bütün cümlelerin sonunda koca koca soru işaretleri var. Ya da ünlem. Valla o tablonun sonu ne olur bilmiyorum ama Haluk İnci’yi o evde zor barındırır şu saatten sonra.
Levent’in gümbürdeyerek, böyle yolları sarsa sarsa geldiğini bir ben miyim duyan? İki koldan Mertoğlu hanesine açtığı savaşın sonucunda, bayrağını diker oğlunu alır gider mi yoksa delik deşik elleri boş yıkılışını mı izleriz bilmiyorum ama keyif alıyorum. Rana’nın ortalık karıştırıcı mikser olmasına çok ısınamamıştım. Levent daha iyi. Haluk’tan bir adım önde olması, DNA raporunu Haluk’a ulaşamadan huberloop saklaması, Aliş’in babasına kavuşmasını başka baharlara bıraktı. Ama çokta uzun değil yolu. Beklemediğimiz bir anda, beklemediğimiz bir yerden çıkacak sanki ortaya. Bakalım. Sevilay’ın çiftlik evindeki dağılışından sonra yerle bir olan özgüveni Levent’le yerine geliyor yavaştan. Hayır mı şer mi bilmiyorum. Sevilay mutlu olsun çok istiyorum ama Haluk saplantısı mutluluktan ziyade öç alma silahını geliştirecek gibi.