Levent dört bir yandan tüm cepheleri zaptetmeye başlamışken işler Haluk’un kontrolünden çıkıyor. Ve Haluk bunun çok farkında. Senelerdir kurduğu düzen biir bir sarsılıyor. Önce Ahmet, sonra Güneş, sonra Sevilay, en son Ali çıkacak. İşte tam o noktada Haluk nasıl duracak ben bilmiyorum. Adamın kontrolü dışında olan şeylere tahammülü yok. Savaş’a o nedensiz kızgınlığı da bu yüzden hatta. Hiç bir zaman alamamış Savaş’ı avcunun içine. Şöyle bir hayal edin Ali’nin onun oğlu olmadığını öğrendiği anı. Yıkılmaktan öte yıkar bu adam ortalığı. Yıllarca ayakta uyutulmuş olması, Ali’yi kaybetme korkusundan önce gelecek. Önüne kim çıkarsa yakacak. Emre Kınay’ı o anlarda izlemek için sabırsızlanıyorum.
Bölüm sonu Ali’yle Levent’te kaldı. ‘’Sen, ben, Sevilay hakkında konuşacağız,’’ dedi Levent. Tahminim Sevilay’la birlikte olmak istediğini söylecek. Bunun için aşık olduğu kadının oğlundan onay almaya gelmiş adam gibi adam profili çizecek. Güvensek mi bu Levent’e çok mu erken daha karar vermeye ne dersiniz? Ben araftayım. Bilemedim.
Derler ki, ikiz olarak dünyaya gelenler hazır bir kardeşe, dosta, arkadaşa ve bilimum şeye aynı anda sahip olarak gelmiş dört yapraklı yoncalardır. Ben tek çocuk olmanın dezavantajına inanan kesimdenim. Dün gece Nazlı’yla Selin’i izlerken çok kıskandım o yüzden. Seçilmiş kardeşlerimiz var elbette ki ama o çok farklı bir duygu, kimya. Güneş’in yine yeniden anlam veremediğim tepkisi karşısında Selin’in “O benim kardeşim!” savunması, otogarda gözyaşını gözyaşına katıp ağlayan Selin, Kiboş’la Megastar’dan “yak bütün fotoğrafları, ona ait bütün eşyaları” kulaklarımızda çınlarken çaktırmadan Ali’nin fotoğrafını yakan Selin, kardeşliğin tüm sıcak yanını mişın kompliyt havasında zıp zıp zıplarken bize aktaran Selin. Bir yanda da tüm püskürtmelere rağmen kuzenini bırakmayan Ali. Sırtında taşıyan Ali. Ağlasın diye omzunu açan Ali. Her şeyden bir tık önde kardeş olmayı izledik biz dün akşam. Bir yere ait olamayanların verdiği savaşta, yanyana duran dostlukları izledik.
Genel olarak bakıldığında o her zaman ki ekşınlı, gerilimli sahnelerin azlığı söz konusuydu. Ama aynı zamanda bir bağlama bölümdü. Çok çok normal. Güneşin Kızları hiçbir zaman merak unsurunu bir kenara atmamasıyla zaten kendini izleten bir dizi. O yüzden sıkıntı yok, biz burdayız. Haftaya merakla bekliyoruz.
Buse Savaş – Ekranella