Herkesin, eskici veya sahafların yanından geçerken gözüne ilişen eski fotoğraflar olmuştur. Siyah-beyaz, kimi kimsesi kalmamış bir şekilde, harika bir bavulun içinden bakarlar bize. O pozları kimler vermiştir, o insanların aileleri nerededir, hep merak ederim. İnsan, o fotoğraflara bakarak -hatta bir heyecan, not bulmak umuduyla arkasını çevirerek- bir şeyler görmek istiyor. O anda yaşayanı kendince meşru kılmak istiyor. Bende de var; her biri birbirinden farklı birçok insanın siyah-beyaz fotoğrafı. Onlarla yapmayı düşündüğüm şeyden vazgeçmiş olsam da onlara kıyamıyorum. Sanki üzülürlermiş gibi geliyor. Hala aldığım gün yanımda olan çantamın içindeler. Gören olursa, “A, sizinkiler mi?” diye soruyor. Ben de “Yok, bir kaç sahaftan toplamıştım,” diyorum mahcup bir şekilde. Çünkü bir sessizlik oluyor sonra. Belki de haklı bir sessizlik; zira kendi küçüklük fotoğraflarımdan ya da aile büyüklerimin eski fotoğraflarından daha çok görüyorum o insanların fotoğraflarını. Ben kimim onlar bilmiyor ve belki onların çok önemli bir anlarını oradan oraya taşıyorum farkında olmadan. Hatta biraz da özensizce…
İçerde dizisiyle ilgili en çok merak edilen konu!
370
Önceki gönderi