‘DOSTLAR MAHALLESİ’ İZLEYİCİYİ HAFİFE ALDI
‘Dostlar Mahallesi’nin final tablosu için ‘Malumun ilamı’ diyebiliriz aslında. Sonu en baştan belliydi, gören gözler için. Dizinin ilk bölümünün ardından kaleme aldığım ‘‘Kanal D’nin yeni hayal kırıklığı’’ başlıklı yazımda, Erler Film imzasıyla ekrana çıkan ‘Dostlar Mahallesi’nin sadece ekranlardaki eskiye merak hususunda hüsran yaratmakla kalmadığını, bedavacılık zihniyetiyle oluştuğu için Kanal D’nin de yeni hayal kırıklığına dönüşeceğini vurgulamıştım. Çünkü ilk sezonun içerik kalitesinden uzaklaşarak kendi kendinin ipini çeker hale gelen ‘İsimsizler’i reyting yetersizliği gerekçesiyle finale yollayan kanal, onun yerini daha az maliyetli olan ‘Dostlar Mahallesi’ne vererek, bu yapımın kolaycılık mantığına bel bağladığını göstermişti bize. Dolayısıyla yeni işin beklentiyi karşılamaması ve gideni aratması kanalda hüsran yaratacaktı haliyle… Ki, dizinin performansı bu hüsranın kaçınılmazlığının teyidiydi.
Nitekim ‘Akasya Durağı’ndan bozma ‘Cennet Mahallesi’nden kalma içeriğine yönelik eleştirilerimi sıraladığım dizinin ilk bölümündeki benzeşmelerin ‘replik’ tıpkılaşmasına kadar indiğinden bahsedip, eskinin mirasını yemeye heveslenen dizide yenilikten eser olmadığını belirtmiştim detaylarıyla. Yazımın finalinde de ‘Papaz her zaman pilav yemez’ sözünü hatırlatıp yine de dizinin akıbetinin izleyici algısına bağlı olduğu yorumunda bulunmuştum. Doğrusu onca zaman ‘Akasya Durağı’nı izleyenlerin bu işe de prim verme ihtimali mevcuttu aklımın bir köşesinde. Lakin ‘Dostlar Mahallesi’ devamında da aynı duyarsızlık hâkim olunca dizinin kaderi de hemencecik belirginleşiverdi.