Show TV’nin yeni dizisi Keşke Hiç Büyümeseydik Pazar akşamı izleyicilerle buluştu.
Senaryosu ve oyuncu kadrosuyla iddialı bir yapımdı ancak reytinglerde kötü sayılabilecek bir başlangıca imzasını attı.
Birol Güven imzalı dizinin mahalle dizaynı ve çevre özellikleri, ayrıca da diyalogları çok tanıdık idi. Daha önce Seksenler ve Doksanlar dizisinin kostümlerinin de bu yapımda kullanıldığı dikkat çekti.
Milliyet Cadde yazarlarından Sina Koloğlu, köşe yazısında Keşke Hiç Büyümeseydik dizisini yorumladı.
“NEDEN BÜYÜMEYELİM?” sorusunu yönelten Koloğlu, dizi hakkında şunları yazdı:
“Show TV’de bir Birol Güven dizisi başladı ‘Keşke Büyümeseydik’… Hulusi, 70’li yaşlarının sonuna gelmiş, dört çocuğunu büyütüp, hayata hazırlamış ama ömrünün son günlerini yapayalnız geçirmiş bir adamdır. Hikayemiz de, onun vefatıyla başlar. Hayatın dört bir yana savurduğu çocukları, babalarına son vazifelerini yapmak üzere, büyüdükleri mahalleye döner. Ama problemlerini de birlikte getirirler… Güven’in çok bildiği aile işleri bunlar. Sokağı, vatandaşın nasıl ilişkileri seveceğini koklayan bir isim. Evet, kendi kendini tekrar ediyor. Mahalle dizaynı, çevre düzeni ve diyaloglar, “Yahu hatırlıyorum ben bunu!” dedirtiyor.
Hulusi rolünde Ege Aydan, “Biz oyuncuyuz, ne rol olursa oynarız” rahatlığında… Mukaddes (Açelya Akkoyun), çocukları Serpil (Burcu Kara), Sadık (Murat Kılıç), Ufuk (Deniz Celiloğlu) ve Necati (İrfan Kangı) aynı yaş grubunda olup, geçmişe gittiklerinde anne-baba-çocuklar havasından çok, abi-abla havasındalar… Peruk takmakla ya da saçları kuyruk yapmakla olmuyor. Bir de tabii diziler malum uzun, her eskiye dönüşte, bir şarkı eşliğinde klip izledik. Bir tanesi keyif veriyor da, fazlası olmuyor. Dizi, müzik kutusu değil ki… Bu arada ev ahalisi, “Hiçbir zaman böyle bir şey düşünmedik. Şu halimizden de gayet memnunuz” dedi.”