Ana sayfa Dizi Fragmanları Kuruluş Osman oyuncuları Fatih Ayhan ve Ömer Ağan’dan övgü dolu sözler

Kuruluş Osman oyuncuları Fatih Ayhan ve Ömer Ağan’dan övgü dolu sözler

tarafından ker_def

Yapımını Bozdağ Film’in gerçekleştirdiği, atv ekranındaki ikinci sezonda da reytinglerin zirvesinden inmeyen ‘Kuruluş Osman’ın başarılı oyuncuları Fatih Ayhan ve Ömer Ağan, canlandırdıkları Baysungur ve Saltuk karakterleri ve diziyle ilgili Bozdağ Film Youtube kanalına açıklamalarda bulundu.

Baysungur karakterine hayat veren Fatih Ayhan ve Saltuk karakterine hayat veren Ömer Ağan, diziyle ilgili görüşlerini şu sözlerle ifade ettiler. Fatih Ayhan şu sözleriyle dikkat çekti: “Türkiye’nin en büyük prodüksiyonunun bir oyuncusu olmak omuzlarınıza büyük bir yük ekliyor. Aslında ne kadar büyük bir işin içinde olduğunuzu ve ne kadar özenli çalışmanız gerektiğini anlıyorsunuz. Bence her aktörün tatması gereken bir tecrübe bu. Böyle bir ambiyansın içinde bulunmak inanılmaz.”

Ömer Ağan ise dizi hakkında şunları söyledi: “Kuruluş Osman bir projeden ziyade hizmet diyebiliriz. Dünyaya hem tarihimizi hem kültürümüzü tanıtıyoruz. Bunun yanı sıra Türkiye’nin en büyük prodüksiyona sahip işlerinden biri. Bu işin içinde olduğum için çok mutluyum. Benim için özel bir yeri var.”

Başarılı oyuncular, setteki ilk günlerini ve hissettikleri duyguları paylaştılar:

Fatih Ayhan: Setin ilk günü benim için inanılmazdı. Yardımcı oyuncular 350-400 kişi vardı. O kadar kalabalık bir atmosferin içine girdim ki ne olduğunu şaşırdım. Çünkü Ertuğrul Bey otağa geri dönüyordu ve ben de Ertuğrul Bey’in yanındaydım.

Ömer Ağan: Sete ilk geldiğimde büyülü bir atmosfer, inanılmaz bir ambiyans, insanlar bir oraya bir buraya koşturuyor… Bende ufak bir endişe yarattı. Proje başlamadan biraz kaygım da vardı aslında. İlk projem bu benim. Fakat proje başlamadan 3-4 ay gibi bir eğitim dönemimiz oldu. Bu süre zarfında bütün arkadaşlarla aile gibi oldu. O yüzden o kaygım da kalmadı. Ortamdan çok etkilendim.

Fatih Ayhan: Gördüğüm manzara karşısında hissettiklerimi size anlatamam. Ben daha önce bu kadar büyük bir prodüksiyonun içinde bulunmamıştım. Dönem işleri yaptım, kalabalık projelerde bulundum ama bu denli profesyonel ve bu denli her yere, herkese hakim büyük bir iş görmedim.

Hayat verdikleri Baysungur ve Saltuk karakterlerinin öne çıkan özelliklerini ve karakterleriyle kurdukları duygusal bağı anlattılar:

Ömer Ağan: Saltuk; öksüz, Hazal Hatun ve Dündar Bey’in elinde büyümüş, savaşmayı çok seven, soğukkanlı, sakin, bir o kadar da duygusal, ama en önemlisi töre Saltuk için her şeyden önce geliyor. Töre için beyini bile yok sayabilir.

Kuruluş Osman oyuncuları Fatih Ayhan ve Ömer Ağan'dan övgü dolu sözler 7

Fatih Ayhan: Tam bir görev adamı. Gözü kara, verilen işi bitirme garantisi olan bir karakter. Çok da hırslı! Tamamıyla beyine bağlı. Beyinin her buyruğunu yerine getiren bir görev adamı. Ertuğrul Bey’den sonra Osman Bey’in yanına geçmesi, aynı bağlılığı orada da devam ettirmesi, Osman Bey’ine olan saygısı, Baysungur’u çok güçlü bir karakter olarak gösteriyor. Böyle bir karakteri canlandırıyor olmaktan çok mutluyum. Baysungur ile benim aramda da şöyle bir bağ var; ben Çepni boyundanım. Çepnilerin de amblemi sungur kuşu. Dolayısıyla bir Çepni olarak Baysungur karakterini oynamak da benim için tesadüf ama çok güzel bir şey oldu.

Ekip arkadaşlarıyla bir aile gibi olduklarını söyleyen ikili, setteki samimi ortamı şu sözlerle dile getirdiler:

Ömer Ağan: Herkesle çok iyi anlaşıyoruz. Burada çok güzel bir ortam var tıpkı aile gibi. Ama daha eskiden tanıştığım arkadaşlarımla daha fazla vakit geçiriyorum diyebilirim. Emel Dede, Buse Arslan, Yiğit Uçan, Fatih Ayhan, Çağrı Şensoy… Kimi saymasam ayıp olacak. Hepsini seviyorum.

Fatih Ayhan: Bu işin başarısı buradan geliyor bence; hepimiz birbirimizle çok iyi anlaşıyoruz. Bunu politik olsun diye değil, samimi duygularla söylüyorum. Sahneniz olsun veya olmasın kamera arkasında yaptığımız sohbetlerde, projeye hizmet eden insanlar olarak çok güzel paylaşımlarda bulunuyoruz. Ben tüm aktör ve aktris arkadaşlarımla çok iyi anlaşıyorum. Onların da beni sevdiğini düşünüyorum. Bu iş zaten anlaşma işi. Biz aramızda o enerjiyi yakaladığımız zaman sahnede de o samimiyet ve sıcaklık geçiyor seyirciye. Biz alp grubu olarak birbirimize çok sıkı bağlıyız. Bunun nedeni de kamera arkasındaki dostluk.

Fatih Ayhan ve Ömer Ağan, setten hatıra olarak yanınızda ne götürmek isterdiniz sorusuna şu yanıtları verdiler:

Ömer Ağan: Bütün ekip olarak kullandığımız kostüm, kılıçlar ve aksesuvarları çok seviyoruz. Ben muhtemelen kostümümü isterdim. Bunu dışarıda da bir şekilde kombinleyebilirdim diye düşünüyorum.

Fatih Ayhan: Her kullandığım aksesuvarın, bağ kurduğum eşyanın bende özel bir yanı oluyor. Ben onu bir emanet değil de benimmiş gibi düşünüyorum. Pusatlarımı, hançerlerimi çıkartıp teslim ettiğmiz zaman onlarla bir bağ kurduğum için bırakmak istemiyorum. Götürmek istediğim çok şey var tabii. Pusatımı götürmek isterim, hançerimi, kostümümü, özellikle börkümü almak isterim. Bana kalsa –Skandal atımın adı- Skandal’ı bile bana verseler hayır demem.

Sette unutamadıkları anları, etkilendikleri savaş sahnelerini anlatırken heyecanlanan Fatih Ayhan ve Ömer Ağan, hislerini şu sözlerle ifade ettiler:

Ömer Ağan: Burada her gün farklı bir macera yaşıyoruz, farklı anılarımız oluyor. Benim unutamadığım anılardan biri; Ermeni Beli savaşı sırasında kar yağmıştı. Soğuk bir hava vardı. Çektiğimiz zemin de toprak ama yağan kar yüzünden balçık gibi olmuş. Kimse yürüyemiyordu. Teknik ekipten oyunculara kadar yürümeye çalışıyoruz, yürüyemiyoruz. Baktım olacak gibi değil, yönetmenimiz Ahmet Hoca geldi. Hocama dedim ki, ‘Bu çizmeleri çıkarsam ne olur? Yürüyemiyorum’ dedim. Ahmet Hoca yüzüme baktı, ‘Sen bilirsin’ dedi. Daha sonra o çizmeleri çıkardım, çorapla dizime kadar çamurların içinde yürümeye başladım. Sonra herkes çıkarmaya başladı. Böyle tatlı bir anım var.

Fatih Ayhan: Sette unutamadığım sabit bir gün yok fakat unutamadığım birçok gün var. Zor bir savaş sahnemiz vardı. Çamurların içerisinde savaşıyorduk. Oradaki koreografi ve aksiyon sahnesi inanılmaz zordu. Ben bir ara o gürültülerden, bağırışlardan kendimi gerçekten savaşıyormuş gibi hissettim. O atmosferin içine gitmek bir oyuncu olarak çok zor yakalanan bir şeydir. Onu yaşamıştım. Benim için unutamadığım anlardan birisidir.