TelevizyonGazetesi.com / Detay – Fox TV ekranında yayınlanan Mucize Doktor dizisine veda vakti yaklaştı. 27 Mayıs Perşembe akşamı yayınlanacak olan 64. bölüm ile birlikte bir dizi daha bitiyor. Aslında efsane olmuş bir dizi bitiyor desek yeridir. Türkiye’de bir ilke imza atıldı, otizimli bir doktorun hayat mücadelesi birçok toplumsal mesaj ile birlikte verildi. Taner Ölmez de bu projenin zirveye çıkmasında, televizyon tarihinin en iyi reytinglerinden birisini almasında başrol oynadı.
Dizinin final yapmasının nedeni de ünlü oyuncu. Çünkü çok yoruldu ve devam edecek gücü bulamıyor. Taner Ölmez’e projenin ipini çektiği için hiçbir dizi hayranı kızmasın. Çünkü Ali Vefa rolünü kendisi yarattı, Mucize Doktor bu rolle anlam kazandı. Şimdi de kendisi dizinin bitişine karar verme hakkına sahip…
Taner Ölmez’in 4 ay önce Fatih Portakal ile youtube üzerinden yaptığı yayını seyredenler verdiği emeklerin ne kadar büyük olduğunu da anlayacaktır. Bu röportajda Ölmez, rolü çok istemesinden başlayıp, seçici kurul ile konuşmasına ve role hazırlanırken neler yaptığına yönelik birçok detay vermişti.
Ünlü oyuncu röportajda rolün kendisini yorduğunu söyleyerek de aslında sinyaller vermeye çalışmıştı. Peki Taner Ölmez bu yayında neler anlatmıştı? İşte o röportaj ile ilgili yayınladığımız haberimizdeki detaylar:
Taner Ölmez, bu noktaya hiç de kolay gelmedi. Her şeyden önce rol kendisine gelmeden önce bile, seçici kurul ile yaptığı ilk görüşmede kendisinin isminin düşünülmesini bile büyük bir şans olarak gördüğünü söyledi. Oyuncu, samimi ifadelerde bulundu ve rolü almak için ne kadar istekli olduğu anlara geri döndü.
Yapımcı şirkette seçici kurulun karşısına çıktığı ve rolü kendisine vermelerini istediğini anlatan Taner Ölmez, bir de öğütte bulunmuş. Oyuncu bu konunun detaylarını Fox TV’den ayrıldıktan sonra youtube kanalı kuran ünlü haberci Fatih Portakal’ın youtube kanalındaki sohbette anlattı.
Taner Ölmez, o seçici kurulun karşısında şu ifadeleri söylemiş: “Ettiğim ilk cümle, ‘Allah’ın emri, Peygamberin kabri ile sizden bu rolü istiyorum’ dedim. Ben çok şanslıyım, böyle bir iş çekilecek ve o işte benim düşündünüz. Sadece düşünmeniz bile, kendimi çok şanslı hissediyorum. Ben bu işte olurum ya da olmaz. Eğer bu çocuğu kime oynatacaksanız, lütfen buradaki insanlarla görüşmesin. Senarist ile yönetmen ile yapımcı ile görüşmesin. Gitsin direkt o ailelere görüşsün. Çocuklarla buluşsun. Bu işin profesörleri kimse onlarla görüşsün. Okusun, izlesin ama yönetmen ve senarist ile minumum seviyede görüşsün. Sonrasında sette iki bilgi birbiri ile çatışacak.”
Taner Ölmez rolü aldıktan sonra da hazırlık sürecinde ailelerle görüştüğünü ve otizimli çocuklarla da saatler geçirdiğini anlattı. Bu görüşmede duygusal anlar da yaşadığını belirten Ölmez, bazı zamanlar kendine mola verip, dışarı çıkıp ağladığı anlar olduğunu ifade etti.
Taner Ölmez, yaşadığı o duygusallığı şu şekilde anlattı: “30-40 tane çocuğun arasında saatler yaşadım. Mola deyip, yanlarından ayrılıp, ağlamak isteyeceğim şeyler oldu. Gerçekten ağladığım günler oldu. Bu iş başladıktan sonra otizmli bireylerle ve onların aileleri ile görüştüm. Sete bizi ziyarete geliyorlardı. Çocukla görüştükten sonra kafamı kaldırıp, ailesinin, annesinin gözlerine bakıyordum. Asıl gerçek orada var işte. Sen o çocukla 5 dakika boyunca görüşüyorsun. Sonra elveda diyorsun. Annesi sana bakarak alıyor çocuğu götürüyor. Burada taş olsa çatlar. Hadi gel yalan söyle.”