OĞLUM SANA NE HEDİYE EDECEKLER!
* Bu filmdeki eğlence, sosyal hayatınıza nasıl yansıdı?
– Kıvanç Baruönü ile bir reklam çalışmamız olmuştu, o zaman “İnşallah birlikte bir film yapabiliriz” demiştim. O hayal gerçekleşti. Ezgi ile de çok eski arkadaştık zaten, bu film sayesinde arkadaşlığımız perçinlendi. BKM’ye gelince, orası kendi içinde bir aile. O aileye girdiğiniz zaman siz de bir parçası oluyorsunuz. Kıvanç ve Ezgi, BKM ile bugüne kadar pek çok iş yapmış. Benim de ilk gözümü açtığım yer BKM. İlk figürasyonum (Organize İşler), ilk dizim (Ölümsüz Aşk), ilk başrol (Fırtına), ilk komedi tarzı film falan… Kariyerimdeki her şeyin ilkini bu çatı altında yaşadım. Beşiktaş Kültür Merkezi’ne ne kadar teşekkür etsem az.
* İlk teklif de onlardan gelmesi muhteşemmiş.
– “Bana Bir Şeyhler Oluyor”u sahnede izlerken çok özenmiştim. O zaman okuldaydım. Bir sene sonra da bana teklif geldi. İlk teklif geldiğinde makine mühendisliğindeyim, ders çalışıyorum, teklif geldi anlamadım. Vücut ölçülerimi istediler. Babamla konuştum, “BKM’den vücut ölçülerimi istediler” diye, anlamadı, “Oğlum YKM’den sana ne hediye edecekler” dedi (gülüyor).
ÜLKE REKLAMI AÇISINDAN TARİHİN EN ÖNEMLİ DÖNEMİNİ YAŞIYORUZ
* “Kocan Kadar Konuş: Diriliş”in galasında Yunanistan ve Gürcistan’dan gelen dostlarınız da vardı.
– Sağ olsunlar onlar da geldi, evet. Benim için çok önemli insanlar. Birlikte lösemili çocuklar yararına çalışmalar da yürütüyoruz. Malum, bizim diziler Balkanlar’da çok izleniyor, kapsamını genişletmek istiyoruz. Bence ülke reklamı açısından tarihin en önemli dönemini yaşıyoruz.