Dilara’nın bu halleri herkeslere sinir getirdi. Dilara böyle dağılınca etrafındakiler de savruluyor dikkat edersiniz. Bir de bu bölümde, karakolda otururken Cihan’a “Biz iyi anne bana olamadık mı?” diye dert yandı. Yine. Hala. Bu tiradı hiç duymadıysak herhalde dört-beş defa duymuşuzdur. Dilara silkelen ve kendine gel allahaşkına. Bu ailede iş göremezlik raporu alması gereken tek ebeveyn Cihan. Olaylar bu arkadaşımızın Gülseren’e aşık olmasıyla başlamıştı hatırlarsan. (Unutursak Kalbimiz Kurusun be Gülseren! Kimse senin yerini dolduramadı ☹ orası ayrı) Senaryo ne kadar zorlasa da, artık bu saatten sonra Dilara-Cihan olmaz. Bunca olayda Cihan her seferinde çıktığı kapıyı o kadar sert çarptı ki, Dilara’nın şu anda Cihan’a böyle ılımlı yaklaşması bile çok marjinal bir hareket. Hadi Cansu’nun, Hazal’ın derdine düştü diyelim, Harun’u bu kadar itmesinin hiçbir anlamı yok. Biz her ne kadar görmemiş olsak da, dizide zaman atlaması oldu ve güya bu iki insan bir yıldan fazla süredir güzel bir evlilik yürütüyordu. Bu tarz sorunsallar, ilk zamanlarında olsaydı anlamlıydı ama şimdi, hiçbir anlamı yok bu tavrın Dilara. Siz evli değilken; hatta sen Cihan’la evliyken bile bu derecede sorunlar yaşamamıştınız. Şu anki bu yakınlaşmanın hiçbir inandırıcı tarafı yok kısacası, nereden tutsam elimde kalıyor. Ayrıca dizideki her çiftin sorunlu olması bize nefes aldırmıyor. Hazal-Mithat bir parça iyiler ama sahneleri az.