Ana sayfa Oyuncu Biyografileri Selin Şekerci Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

Selin Şekerci Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

tarafından ker_def

Selin Şekerci, 1 Haziran 1989 tarihinde İzmir’de doğmuştur. Türk dizi, sinema ve tiyatro oyuncusu.

Adı: Selin Şekerci
Doğum Tarihi: 1 Haziran 1989
Doğum Yeri: İzmir
Boyu: 1.68 m.
Kilosu:  57 kilo
Burcu: İkizler
Göz Rengi: Kahverengi
Saç Rengi: Kumral
Annesi: Funda Ercilli
Kardeşleri: Bir erkek kardeşi var
Instagram: https://www.instagram.com/selinsekerci/

Ailesi: İzmir’de doğdu. Babası Arap, annesi Azeri asıllı. O henüz byaşındayken geçimsizlik yüzünden ayrıldılar. Annesiyle Iğdır’a yerleşip orada anneanne ve teyzeleriyle beraber büyüdü. Annesi O, 9 yaşındayken ikinci evliliğini yaptı. Bu evlilikten kendisinden 15 yaş küçük bir erkek kardeşi oldu.  “Aslında evlilerken de hayatımda baba mefhumu yoktu. Biz de annemle kendi yolumuzu seçtik. İzmir ve çevresinden uzaklaşıp anneannemlerin uzun süre yaşadığı Iğdır’a yerleştik. Annem beni sosyal faaliyetlere yönlendirdi, onun katkısıyla gitar çalan, hentbol oynayan, tiyatro yapan bir çocuk oldum. Annem beni mutlu etmek için çok uğraştı. Bir yandan da psikolojik olarak destek oldu. Annem ikinci evliliğini yaptığında başta biraz bocaladım. Ancak İlker Abi, yani şimdiki babam, ben ona gerçek babam diyorum, annemi çok mutlu etti. Benden 15 yaş küçük bir erkek kardeşim oldu. Aslında hayatımdaki aile kavramı o sayede başladı. Sonra da oyunculuk hayatıma girdi. Kendimde ifade edemediğim her şeyi sahnede üzerimden atmaya başladım. Sakinleştim.”

Çocukluk yılları: Göçebe ama renkli bir çocukluk geçirdi. Fazla yer değiştirdi. İnişleri çıkışları çok oldu. Daha çocukken çok tecrübeyle karşılaştı ama baktığında, yetişkin Selin’e faydası olacak bir çocukluk geçirdiğini görüyor. “Ergenliğe kadar ‘Ne kadar güzel gözlerin var’ derlerdi. Ben de gözlerimin beni hep özel ve güzel kıldığını düşünmüştüm. Ancak ergenlikte gözlerim yüzünden bir anda arkadaşlarım arasında dalga konusu haline geldim. Ama şimdi gözümün ekmeğini yiyorum! Kendimi bakışlarımla ifade etmeyi seviyorum.”

Eğitim hayatı: İlkokul, ortaokul ve lise eğitimini İzmir’de tamamladı, 8 yaşına kadar bale eğitimi aldı. İzmir Devlet Tiyatrosunda oyunculuk eğitimini tamamladıktan sonra 18 yaşında İstanbul’a geldi. İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde Sinema & TV eğitimi aldı.

Hayatınının dönüm noktası: 8 yaşındayken geçirdiği bir trafik kazası ve en yakın arkadaşını beyin kanamasından kaybetmesi hayatının akışını değiştirdi. “Sekiz yaşımdaydım. Bale yapıyordum ve hayalim balerin olmaktı. Ama caddeden geçen bir belediye otobüsünün altında kaldım. Altı buçuk ay hastanede yattım. Ayağımda çürüme oldu, kesilme noktasına kadar geldi. Birçok ameliyat geçirdim. Mucizevi bir şekilde İsviçre’den gelen bir doktor yeni deneysel bir yöntemle hayatımı kurtardı. Bir daha dans edemedim. Ama yaşadıklarımın en kötüsü, en yakın arkadaşımı kaybettiğim gündü. Beş sene önce beyin kanaması geçirdi. O andan sonra yapmak istediklerimin hepsini yapmalıyım diye düşünmeye başladım.”

Oyunculuğa ilk adım: Televizyon macerasına, ‘Sağır Oda’ dizisiyle başladı.

Hangi proje ile parladı? ‘Melekler Korusun’ dizisinde canlandırdığı ‘Özgür’ karakteri ile dikkatleri üzerine çekti.

Kişilik özellikleri: İkizler burcunun özelliğini taşıyor, anlık geçişleri var. Bir şeye kahkahalarla gülerken aniden oturup tek bir noktaya kilitlenebiliyor. Ya da sakin sakin otururken aniden dans edebiliyor. “Özgürlüğüme düşkünüm. Kendi doğrumu fazla savunurum, inatçıyım. Ama insanların beni gördüğünün çok dışında bir Selin var içimde. Biraz fazla duygusal, takıntılı, her şeye üzülme potansiyelim var. Bunu dışarıdan hiç göstermiyorum. Duvarlı bir insanım.”

Sosyal: Fazla evden çıkmaz, çok sosyal bir insan değil.

Düşünce yapısı: Görünür olmayı çok tercih etmiyor. Kendi jenerasyonumdaki meslektaşları gibi ortada olmamasının sebebi, güvensizliği ve korkuları. “Hayata ve etrafımdakilere güvenen biri değilim. Kısıtlı bir alanda güvende yaşamayı tercih ediyorum. Tanınmaya başladıkça kendimi daha çok kapattım. Zaten benim hayattaki derdim oyunculuğumla tanınmak. Herkesin bir zamanı olduğuna inananlardanım. Kendimi ortaya atmaktansa benim de ortada olacağım zamanın geleceğini biliyorum.”

İlk sinema filmi: Şerif Gören/ Ay Büyürken Uyuyamam

Aşka bakışı: “Aşık olunca kelebek oluyorum. Dünyadaki her şey çok güzelmiş gibi geliyor. Gerçekten hiç aşık oldum mu onu da bilmiyorum ama birinden çok hoşlanırsam, yüksek şeyler hissedersem hele ki karşılığı da varsa bana dünya üzerindeki her zerre güzel gelmeye başlıyor. Birini sevmeye başlayınca dünyadaki her şeyi sevilebilir buluyorum.”

Hayata bakışı: “Eskiden hep kendimi suçlamayı tercih ederdim. ‘Bunu böyle yapsam daha iyi olurdu’ diye. Şimdi anladım ki aslında olanların benimle çok alakası yok. Hayatın akışında, olan oluyor. Artık daha iyisini nasıl bulabilirim yolculuğu var içimde.”

İş hayatına bakışı: Oyunculuğu, söyleyemediklerini söylediği en kutsal alanı olarak tanımlıyor. Proje seçerken hikayeye çok önem veriyor. Hikaye her şeyi boyutlandırır ve sana sadece oynayacağın karaktere can katmak, çizgilerini koymak ve köşelerini oluşturmak kalır. Hikâye iyiyse dünyanın en muhteşem tatmin duygusunu yaşarsın karakter yaratma sürecinde. Bir de çeşitlilik ve her rengi oynayabilmek tatmin eder. Tek rol insanı değilim. Her şeyi oynamak ve farklı hayatlara dokunmak isterim.”

Kariyer planı: Dram oynarken daha iyi hissediyor. Kendini hep dramda hayal ediyor. “ Komedi oynarken de hep güçlü kadınları oynattılar, hiçbir zaman saf ve ezik kızı oynamadım. Bakalım bundan sonra ne olacak? Kötü, iyi, acılı kadın gibi bir ayrımım yok. Her yönümü görebilsinler istiyorum. Aslında dert anlatmak istiyorum. Bana hiç masum kızı oynatmadılar mesela, onu merak ediyorum. Ama bu gözlerle masum kız nasıl olur bilemiyorum.”

Gelecek Hayali: Gelecekten en büyük beklentisi, kendisi, ailesi ve sevdikleri için sağlık ve huzur. “Ayrıca verdiğim kararların arkasında güçlü bir şekilde durabilmek ve kendimi hem ruh hem de mesleki anlamda geliştirmek. Oyunculuktan beklentim yok ama dileğim var diyebiliriz. Neyi hak ediyorsam, benim için doğru olan neyse o olsun.”

Kimlere hayranlık duyar? Ahmet Mümtaz Taylan’a ve Hüseyin Avni Danyal’a bayılıyor. “Uzak diyarlara gidersek Cate Blanchett ve Penelope Cruz hastasıyım. Üzerine bir tutam da Daniel Day-Lewis ve Adam Sandler ekleyebiliriz. Hugh Laurie’yi de unutmayalım; Dr. House’a saygı duruşu.

Evde ne yapar? Setten arta kalan zamanlarda evde olmayı tercih ediyor, Mutfakla arası da iyi yemek yapmayı seviyor. Hamur işlerinde ve zeytinyağlılarda iddialı. “Çalışmadığım zamanlarda duruyorum . Çok konuşuyorum kendi kendime, kafamda hep bir şeyler dönüyor. Dünü tartıyorum, yarını planlıyorum. Çok fazla düşünen bir insanım. Takıntılıyım, mükemmeliyetçiyim. Role takıyorum, kıyafete takıyorum, makyaja takıyorum. Fazla düşündüğüm için boş olduğum anda sadece durmak istiyorum. Onun dışında da okuyorum, bir şeyler dinliyorum, film izliyorum. ‘Çok asosyal oldun, arkadaşların sana darılacak’ dediğim noktada da onlarla görüşüyorum.”

Hangi filmden etkilendi? Whiplash

En çok canlı izlemek istediği müzisyen? Avishai Cohen

En çok etkilendiği tiyatro oyunu? Beğendiği birçok oyun var ama son yıllarda en çok etkilendiği oyun ‘Güzel Şeyler Bizim Tarafta’.

İdeal seyahat destinasyonu? Bir şekilde organik bir bağının olduğunu hissettiği Fas’ı ve hikâyesi olan yerleri merak ediyor.

TELEVİZYON DİZİLERİ

2006- Sağır Oda

2008/2010-Kavak Yelleri /Feyza

2009/2010 -Melekler Korusun / Özgür Çelikli

2011 -Leyla ile Mecnun /Şekerpare

2011- İzmir Çetesi /Mira

2012-Benim İçin Üzülme / Irmak

2014/2015 -Kaçak Gelinler /Şebnem Gürsoy

2015/2016 -Acı Aşk /Sude Ocak Köklükaya

2016 -Rengarenk / Kaçın Kurası/Renk Duygun

2017-Çoban Yıldızı /Zühre

2017 /2018-Siyah Beyaz Aşk /Ayhan Dağıstan

2018/2019 -Kızım /Asu Yılmaz Karahan

SİNEMA FİLMLERİ

2011- Ay Büyürken Uyuyamam/ Leyla

2016- Sol Şerit/ Hemşire

2018- Sevgili Komşum / Bahar

2020- Benden Ne Olur/

TİYATRO OYUNLARI

2020- Yeşil Arabalar Günü