BİR SÜRÜ İŞ BİTTİ, ARTIK DERİMİZ KALINLAŞTI
* Kamera arkası mı yoksa kamera önü mü sizi daha çok mutlu ediyor?
– İkisinin yeri de farklı. Yazmayı çok seviyorum. Ama setteki kalabalığı da özlemişim. Dışarı çıkınca oh ya oldum. Çok fazla kapanmışım meğer içime. Oyunculuğu bırakmamıştım zaten, bırakılacak bir şey değil ki. Yazma derseniz, kendimi bildim bileli yazıyorum ben.
* Roman yazmakta biraz geç kaldığınızı düşünmüyor musunuz?
– Galiba bir romanın geç ya da erken diye bir kavramı yok. Roman ya da kitap dediğin şey kendi kendine demleniyor. İyi bir şey olsun diye uğraştım, evet biraz zaman aldı.
* Konusu ne?
– Adı “Böcek”… Polisiye bir öykü. Bir gazeteci kadının başından geçen olayları konu alıyor diyebiliriz.
* Romanı daha sonra film ya da dizi yapmayı düşünür müsünüz?
– O düşünceyle yazmıyorum. Sonraki aşamalarda ne hâl alır bilmiyorum.
* “Urfalıyam Ezelden” ve “Kehribar” dizilerini yazmıştınız, yayından kaldırılmaları sizi üzmedi mi?
– Galiba bizim derimiz kalınlaştı. Bu iş böyle… Yazdığımız ya da rol aldığımız bir sürü iş başlayıp bitti, alıştık buna artık. Emek boşa gidince can yanıyor, üzülüyorsun ama kırgınlık olmuyor. İşimiz bu, başka bir iş bilmiyorum ki…