Ana sayfa Dizi Haberleri Kiralık Aşk’ta Ömer ve Defne’nin halleri, hayra alamet değil

Kiralık Aşk’ta Ömer ve Defne’nin halleri, hayra alamet değil

tarafından ker_def

kiralik-ask2

Üzülerek söylüyorum ki aynı Ömer gibi ben de “asistan Defne”yi seviyormuşum ve o kızın gittiğini duymuş olmak beni bir hayli yıktı. Defne’nin güçlenmeye ihtiyacı olduğunun, artık bu kadar eziklenmemesi gerektiğinin baş savunucusularından olan ben; keşke hep o saftirik, eli ayağına dolaşık, bir hayli “asistan” haliyle kalsaymış diyorum şimdilerde. Üzerindeki o yavru ceylandan hallice ürkekliğini atmış olması hiç iyi gelmedi kendisine. Başkasının oyununda üstlenmek zorunda kaldığı rolünden ziyade, Defne’ye damardan verilmiş olan bu özgüveni birkaç beden büyük geldi sanki. Deniz Tranba karşısında takınmış olduğu tavrından tutun, Ömer’in el emeği göz nuru tasarımlarını gayet ahlaksız bulduğum bir biçimde önlerine getirmiş olan Sude’ye, sanki Sude zaten hep Ömer’in tasarımlarını çalıp baksınlar diye önlerine getiriyormuş gibi bir an olsun bu yapılana şaşırmamış olmasına kadar her hali ve hareketi “Defne aslında nasıl biri?” diye sorgulamaya itti. Sorguladım da ancak aynı Koray’ın “Ömer senin neyine vuruldu bu kadar?” sorusu karşısında Defne’nin tabir-i caiz ise dona kalması gibi “kal geldi” bana da, cevap bulamadım…

Her şeye rağmen tamam, bunların hepsi bir nebze olsun affedilebilir şeyler. Ömer gibi “buraya kadar neyse” diyelim de, peki ya ona “güvenmeyen” sevdiği adama karşı takındığı tavırları? Bunu içinde “gurur” barındıran hangi literatür olağan kılar? “Aşkta gurur olmaz” mottosunun biraz cılkı çıkmadı mı sizce de? Çünkü Defne’nin bu gurursuzlukta level atlatılmış halleri bir hemcinsi olarak beni yerin dibine sokmakla kalmayıp sinirlerimi hop tepeme tepeme dikiyor. Eskisi gibi şapşallıklar yapıyor olması belki biraz zihnimizi bulandırmış olabilir lakin bizim ve bilhassa Defne’nin içini paramparça eden maziyi nasıl bir kalemde silip atabilirler böyle? Hiçbir şeyden etkilenmiyor olmakla suçladığı Ömer’den ne farkı kaldı şimdi? Nerede o yediği haram, geceleri zehir, aşkından kafayı yemiş olan Defne? İnsan bir yanını büyütürken ötekisi kör, topal mı kalıyor hep böyle? Kendimize olan inancımız ile sağduyumuzu başa baş büyütmekte neden bu kadar aciziz? Ah Defne ah, karman çorman ettin beni yine!