4 Sezondur TRT 1 izleyicilerinin gözdesi olan Gönül Dağı, Anadolu insanının samimi, etkileyici hikayelerinin yanı sıra, küçük bir kasabada yaşayan birbirinden ilginç insanların yaşamlarından kesitleri de ekranlara yansıtıyor.
Dizinin en sevilen karakterlerinden biri de Mihriban. Karakteri canlandıran genç oyuncu Hande Nur Tekin, büyük başarı kazanan dizi sayesinde ismini duyurma fırsatı buldu. Yeteneklerini sahnelere yansıtan ve geniş bir izleyici kitlesi tarafından bu proje sayesinde tanınan oyuncu, gelişmelerden memnun.
Kahveci Rıfat’la evlenen ve yaşadığı engellerle amansızca mücadele ederek mutluluğu yakalayan Mihriban’ı genç sanatçı Hande Nur Tekin başarıyla canlandırıyor.
Anadolu’nun sabırlı, hoşgörülü ve samimi kadınlarından birisini canlandırması ile öne çıkan Hande Nur Tekin, Mihriban karakteri için şunları anlattı:
“Mihriban, sevgi dolu bir ailede ve insani duyguların bütün incelikleriyle büyütülen ama onları bir trafik kazasında kaybetmesiyle dünyası başına yıkılan bir genç kız. Sonrasında akrabalarının zorbalığına da, hayatın bütün zorluğuna da boyun eğen, bunu bir sınav gören ama gittiği yeri ve elinin değdiği şeyi güzelleştirmekten de vazgeçmeyen birisi. Yalan, kötülük nedir bilmeyen, canı yansa da saygısızlık etmeyen, saf ve gerçek olanı, kısacası kaybettiği aileyi tekrardan bulmayı, kurmayı umut eden nahif ama çok çalışkan bir Anadolu kadını ben bence.”
İzleyicilerin Mihriban karakteri ile kendisi arasında bir benzerlik bulunduğu yönünde sosyal medyada mesajlar alan oyuncu, bu tür yorumlardan çok memnun oluyor.
Hande Nur Tekin, canlandırdığı Mihriban karakterini iyi anladığını vurgulayarak, benzerlikler konusunda şunları anlattı:
“İzleyicilerimizden böyle yorumlar gelmesi beni çok mutlu ediyor. Mihriban’la kendimi kıyasladığımda aslında onu anlayabildiğim çok nokta var.
Mesela ben de çok hassas bir insanım ve sanırım bu yüzden, birini kırmaktan ödüm kopar. Kırıldığımda da o kişiye, bunu neden yapabileceğinden dolayı gerekçeler bulup, yaşadığım negatif duyguları hafifletmeye çalışırım.
Kendimde bunu başarabiliyorken, sevdiğim insanlara karşı yapılan haksızlıklarda koruma içgüdüsüyle hırçınlaşabiliyorum ama ben de Mihriban gibi. Empatim o kadar güçlü ki, birinin derdini de sevincini de alıp evime götürüp yaşamaya devam ederim.
Bir de Mihriban o kadar melek gibi bir karakter ki, daha fazla ortak noktamızı saysam Hande’ye övgü gibi olacak. O sebeple insani yönlerini, zaaflarını sevdiğim ve bildiğim bir yerden anlıyorum diyeyim. Bu da benim onu daha kolay içselleştirmemi sağlıyor.”