Ana sayfa Oyuncu Biyografileri Ali Ersan Duru Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

Ali Ersan Duru Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

tarafından ker_def

Ali Ersan Duru, 19 Eylül 1984 tarihinde Ankara’da doğmuştur. Türk dizi, sinema ve tiyatro oyuncusu.

Adı: Ali Ersan Duru
Doğum Tarihi: 19 Eylül 1984
Doğum Yeri: Ankara
Boyu: 1.90 m.
Kilosu:  80 kilo
Burcu: Başak
Göz Rengi: Açık Kahverengi
Saç Rengi: Siyah
Kardeşleri: 4 abisi var
Instagram: https://www.instagram.com/aliersanduruofficial/

Ailesi: Babası Ankaralı, turizm otelcilik işiyle ilgileniyor, annesi Karadenizli, ev hanımı. Beş erkek kardeşin en küçüğü. “Ailem tipik bir Türk ailesi, sıcak bir ailede büyüdüm. İlk, orta ve liseyi Ankara’da okudum Beş erkek kardeşiz, ben en küçüğüyüm. İki farklı kültürün birleşimi olan mutlu bir aile bizimkisi.”

Çocukluk yılları: Çocukluğunda, büyüyünce pilot olmayı hayal ediyordu. Hayallerini babasına söylediğinde; onu askeri okula gönderip pilot olmasını desteklemek istedi fakat bu kez de o istemedi. “Çünkü hiçbir zaman askerlik gibi bir düşüncem olmamıştı. İlerleyen yaşlarda asker olmak istemediğim için de bu sevdamdan vazgeçtim. Bir süre ne yapacağımı bilemedim ama 18 yaşından sonra ne istediğime dair bir fikir edinmeye başlamıştım. Şu an tam da yapmak istediğim şeyi yapıyorum. Ben çok mutlu bir çocukluk geçirdim. 18’inci yaş günümü bitirdiğim gün hayatımda ilk defa ailemle şöyle bir konuşma yaptım; dedim ki, ‘18 yaşıma giriyorum ve arkama dönüp baktığımda keşke şu şöyle olsaydı, keşke şunu şöyle yaşasaydım demediğim için, bana herhangi bir konuda ‘keşke’ dedirtmediğiniz için size çok teşekkür ediyorum.’ Bu kadar bilinçli büyümek, her şeyi zamanında yaşamak bugün ki beni yarattı.”

Eğitim hayatı:  Osmangazi Üniversitesi Maliye Bölümü’nden mezun oldu.  Öğrencilik yıllarında amatör tiyatro ile sahne deneyimini gerçekleştirdi. ilk olarak Osmangazi Üniversitesi Tiyatro Topluluğu’nda yer aldı. 2008 yılında Diyalog Sanat’ta oyunculuk eğitimi de aldı. Ardından Şahika Tekand Stüdyo Oyuncuları’na katıldı üç yıllık bir tiyatro eğitimi gördü.

Hayatının dönüm noktası: Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Maliye Bölümü’nde okurken, Eskişehir’de tiyatro yapmaya başladı. Okulu bitirdikten sonra, ailesi onu  Ankara’ya beklerken radikal bir kararla,  sırtına çantasını alıp İstanbul’un yolunu tuttu. “Ailem beni Merkez Bankası’nda işe başlatmayı düşünürken, oyuncu olacağımı söyledim.  Bugüne kadar yapmak istediğim şeyleri gerçekleştirdim. Onlar da, İstanbul’a geldikten bir süre sonra bu fikre alıştı. Biraz idealist davranmaya çalıştım, başka türlüsü de olmazdı. Onların dediğini yapsaydım, çok pişman olacaktım. İstanbul’a gittiğim gün,  Bostancı’da indim. Bir arkadaşımın ablasında kaldım 10 gün, sonra kuzenimin yanına geçtim. Bu sırada tiyatro eğitimi almaya başladım. Daha sonra Şahika Tekand’ın Stüdyo Oyuncuları’na katıldım. Üç sene oyunculuk eğitimi aldım. Geçinmek için garsonluk da yaptım, ailem de destek oldu. Modellik de yaptım. Zorluklar çektim ama hedefe kilitlenmiştim. Umudumu hiç kaybetmedim. “

Oyunculuğa ilk adım: Televizyon macerasına, 2011 yılında ‘Başrolde Aşk’ dizisiyle başladı.

Hangi proje ile parladı? ‘Hayat Devam Ediyor’ dizisinde canlandırdığı ‘Berat’ karakteri ile dikkatleri üzerine çekti.

Düşünce yapısı: Duygularıyla hareket ediyor. Yaratıcılığını tamamen duyguları ve ruh hali aynı zamanda da yetenekleri tetikliyor. “Yapabileceğimi düşündüğüm şeyler konusunda daha yaratıcı olabiliyorum. Bu anlamda çok realist olduğumu söyleyebilirim. Ve bir şeyleri yeniden yapmak çok hoşuma gidiyor tabii ki. Huzurlu olduğum zamanlarda mutlu oluyorum. Huzurlu bir ortam sağlandığında hemen mutlu oluyorum. Onun dışında beni mutlu eden bütün faktörler küçük şeyler aslında. Büyük şeyler zaten mutlu ediyor insanı, anlık mutlulukları ise küçük şeyler sağlıyor.”

Mutluluk kaynağı: Özellikle kadın hayranlarından gördüğü ilgiden çok memnun. “İtiraf ediyorum hep olsunlar. Çünkü onların sevgisi ve onların hayranlığı bizi ayakta tutuyor. Bu yadsınamaz bir gerçek. O yüzden de gördüğüm ilgiden gayet mutluyum.

İlk sinema filmi: Yeşim Sezgin /  Çanakkale 1915

Aşka bakışı: “Aşk benim için sınırsız bir duygu. Aşıksam eğer sevdiğim kişi hiç yanımdan ayrılmasın ve gerçekten her şeyi onunla birlikte yapayım isterim. İlgim bazen karşı taraf için boğucu olabiliyor, bunu fark ettiğimde geri adım atmaya da çalışıyorum ama bu en fazla bir iki gün sürüyor. Aşkın şiddetli bir duygu hali olduğunu düşünüyorum; içinde kavga, gürültü olmayan aşkı sorgularım. Açıkçası kendi adıma huzurlu ve sakin bir aşka pek inanmıyorum. Ancak aşkın  yoğunluğu bir süre sonra geçer. Geriye kalan hoş anılar da alışkanlığa dönüşebilir. Bu da devamlı bir ilişki sağlayabilir size ama aşkın tabii ki bir ömrü var.”

Hayata bakışı: Hayatında pek çok şey karar verdiği anda şekil buluyor. Bütün serüvenleri, karar anından sonra başlıyor. “Oyunculukla ilgili sürecim de tam olarak böyle oldu. Oyunculuk zorlu, yorucu bir süreç ama performansınızla ilgili tatmin olduğunuz noktada yaşadığınız haz her şeye değiyor. Heyecanımın daim olması, işimi sevmek anlamında elimdeki en büyük silah. Dolayısıyla bu beni her zaman canlı tutacak bir detay. Şu zamana kadar hep dikkatli yaşadığım için ün, şöhret yaşam tarzımda çok da büyük bir değişiklik yaratmadı. Çünkü ben baştan beri belirli bir düzen içinde yaşayan adamdım. Oyunculukta benim hayat düzenime ayak uydurdu. Açıkçası ben ona değil o bana ayak uydurdu.

Hayatında asla vazgeçmeyecekleri?  Ailesinden asla vazgeçemez “Benim için tek vazgeçilmez şey ailem, sevdiklerim, dostlarım. Vazgeçmelerim zor olur ama bir şeyden vazgeçersem de bir daha asla geri dönmem. Bu konuda çok netim.”

İş hayatına bakışı: Oyunculuğa tiyatro ile başladı. Tiyatronun yeri onun için her zaman ayrı oldu. “Dizilerde rol alıyorum ancak tiyatronun yerini hiçbir şey almadı, şu anda sadece sektörün içindeyim. Herkesin yaptığı şeyi yapıyorum. Yani para kazanmaya ve televizyon sektöründe kariyer yapmaya çalışıyorum. Tiyatro her zaman hayatımda olmaya devam edecek. Ayrıca ekranda jön kriterlerine tamamen uyan bir insan olduğuma da inanıyorum.”

Kariyer planı: Kendisi için bir karakter yaratsa, bir kahraman yaratırdı. Kahramanları çok seviyor. “Gerçek bir kahraman olarak bir hikayeye hayat vermeyi çok isterdim. Şu aralar gündemimde olan şey de bir kahraman; lider ya da bir hükümdar. Kendimi öyle görüyorum, o konumda görüyorum yarın bu değişebilir tabii ki. Oyunculukla ilgili bir hedefiniz varsa buna ulaşmak için ciddi bir hayat mesaisi yapacağınız aşikar. Ben bu yola, bunların hepsini göze alarak çıktım. Hayallerim için somut sınırlar çizerek bir tarif veremeyebilirim çünkü kendi kendime düşündüğümde dahi bir sınır koyamıyorum.”

Gelecek Hayali: Kariyerindeki ilerleyişin haricinde geleceğe dair en çok, mutlu bir ailenin hayalini kuruyor. “Bu da normal bir şey, her sağlıklı erkek bu hayali kurar. Çocuk da istiyorum. Daha çok gencim ve daha işimin, kariyerimin başındayım. Kısacası su akarken testisini doldurmak zorundayım kariyer anlamında. Maddi anlamda değil. Maddi anlamda gerçekten arkası geliyor.”

Rol modeli: Christian Bale ve Leonardo DiCaprio favorileri arasında. Onları takip etmekten keyif alıyor. “Özellikle Leonardo DiCaprio’nun son yıllardaki performansına bayılıyorum, gerçekten çok başarılı. Al Pacino’yu da çok seviyorum, en sevdiğim filmi ‘Kadın Kokusu’dur. ‘Taxi Driver’ filmindeki performansından dolayı Robert De Niro’yu da bu isimlerin arasına katabilirim.”

En beğendiği yönetmenler? Martin Scorsese ve Quentin Tarantino çalışmak isteyebileceği yönetmenler. “Başka bir kafada olduğu için Tim Burton’ı da çok seviyorum; bir Tim Burton filminde küçücük bir rol bile olsa oynamayı çok isterim.”

En sevmediği özelliği? Detaycı oluşundan çok hoşlanmıyor. “Biraz fazla detaycıyım sanırım.  Ondan kurtulmaya çalışıyorum ama başarılı olamıyorum, karakterimde var.

En sevdiği özelliği? Kendi kendisini eleştirmesi. “Zaman zaman kendime karşı çok ağır eleştirilerde bulunurum. Bütün eleştirilerin de geri dönüşünün mutlaka bir faydasını görüyorum.”

Hobisi: Oyunculuktan önce günlük tutmayla başlayan bir yazı yazma merakı vardı. Bu süreçte merakını daha da ileri götürdü ve senaryo yazmaya başladı. “O arada hayatımda oyunculukla ilgili birtakım hareketlenmeler olunca biraz daha geri planda kalsa da senaryo yazmayı bir hobi olarak devam ettirdim. Kafamda gün boyu dönüp duran fantastik dünyayı neredeyse her gece eve döndüğümde saatlerce kaleme alıyorum. Gün içerisinde yaşadığım her şey, her karakter benim ilham kaynağım.”

Kadında çekicilik kriteri: Sade, zarif ve asil kadınları çekici buluyor. “Dış görünüşe bakmayan bir adam değilim. Algılarım ve olgularım var. Bunlara değer veririm. Güzel olan her şey hoşuma gider. Kadının fiziksel özellikleri haricinde en çok dikkatimi çeken gülüş ve gülüşündeki samimiyet. Benim için çok önemli; samimiyetini gördüğüm zaman ve bu da güler yüzle taçlandırıldığı zaman karşımdaki benim için ‘güzel’ kadın oluyor.”

Modayı takip ediyor mu? Stilini ‘tepeden tırnağa rahatlık’ şeklinde tanımlıyor. “Rahat yürüyebilmek, rahat hissetmek, kıyafetin içerisinde özgür olmak benim için önemli. Yerine göre takım elbise de giyerim ama gün içerisinde tercihim pantolon üzerine bir tişört geçirip çıkmaktan yanadır.”

Evde ne yapar? Evde olduğu zamanlarda film izlemeyi ve müzik dinlemeyi çok seviyor. “Filmin içine girdiğim zaman kendi dünyamdan çıkıyorum. Sorunlarımı unutabiliyorum. Müzik dinlemeyi de seviyorum ayrıca yıllardır  düzenli olarak spor yapıyorum. Yapmayınca kendimi hiç iyi hissetmiyorum.”

TELEVİZYON DİZİLERİ

2010- Lale Devri  (Konuk Oyuncu)

2011 – Başrolde Aşk

2011/2012 -Hayat Devam Ediyor/Berat Altındağ

2013-Yağmurdan Kaçarken / Korkmaz

2013/2014-Bugünün Saraylısı / Fatih Soysal

2014 – Gönül İşleri

2015 -Aşk Zamanı / Fikret

2016 -Şahane Damat /Mehmet Çırağan

2018 -Kalbimin Sultanı /Sultan 2. Mahmud

2019 -Diriliş Ertuğrul /Albastı (Beybolat)

2019 -Sen Anlat Karadeniz / Ferhat  Kılıç

2020 -Sen Çal Kapımı / Efe Akman

SİNEMA FİLMLERİ

2013 – Romantik Komedi 2: Bekarlığa Veda / Mustafa

2012 – Çanakkale 1915 / Mehmet Ali