Bahar Şahin, 4 Mayıs 1997 tarihinde Ankara’da doğmuştur. Türk dizi ve sinema oyuncusu.
Adı: Bahar Şahin
Doğum Tarihi: 4 Mayıs 1997
Doğum Yeri: Ankara
Boyu: 1.65 m.
Kilosu: 48 kilo
Burcu: Boğa
Göz Rengi: Yeşil
Kardeşleri: Abisi var
Instagram: https://www.instagram.com/baharsahiin/
Ailesi: Ankara’da doğdu, aslen Artvinli, bir abisi var. 14 yaşındayken İstanbul’a yerleşti, eğitim ve öğretim hayatına burada devam etti. Okul yıllarında tiyatro ekibinde yer aldı. “Ankaralıyım, İstanbul’a 14 yaşımda annem ve babam boşandıktan sonra geldim. İstanbul’da yaşamaya başladığımızda anneme hep ‘Burası çok kalabalık. Ya bir gün seni bulamazsam’ derdim. Kaybolmaktan korkardım. Annem de sektörden, kostümcü. Babam, dedemin maddi durumu iyi olduğu için çalışmaya ihtiyaç duymadı ve bizimle ilgilendi. Beni erkek çocuğu gibi yetiştirdi. Sadece arabalarım ve toplarım vardı. Babamla arkadaş gibiyiz. Öpüşme sahnesi gelince arayıp sordum, ‘Kızım seni denize attık, yüzme mi diyeceğiz’ dedi.
Çocukluk yılları: Oyuncu olmak çocukluk hayali değildi, küçük yaşlarda anasınıfı öğretmeni olmak istiyordu. Aynı zamanda ünlü oyuncu Ufuk Özkan eniştesi, onun da etkisi ile oyunculuğa başladı. “Oyunculukla küçük yaşlarımda tanıştım ve bir anda kendimi setlerde buldum. Resmen aşık oldum oyunculuğa. Şu an başka bir iş yaptığımı hayal bile edemiyorum. Kendimce okulumuzun tiyatro ekibine dahil oldum, okuduğum her kitaptan bir karakter seçip aynanın karşısında oynardım. Biraz daha büyüyünce Ankara Altındağ Gençlik Merkez’inde tiyatro ekibine dahil oldum. Sonra İstanbul’a geldik. Hala oyuncu olma isteğim devam ediyordu. Zaman geçtikçe önümde engeller oluşsa da hayallerim hızlıca büyüyor ve beni heyecanlandırıyordu. Arzuladığım şey çok zor ve sabır isteyen bir şeydi ve pes etmemem gerektiğinin farkındaydım uzun süre bekledim. 2008 yılın da teyzem, Ufuk Özkan ile hayatını birleştirdi. Eniştem küçüklük aşkım olmasının yanı sıra yaptığı meslek dikkatimi çekmişti. Onunla provalara gitmeye başladım. Bu süreçte çok eğlendiğini, mutlu olduğunu ve takdir edildiğini gördüm. Eniştem bana oyuncu olmanın şan ve şöhretten daha çok insanlar tarafında takdir edilip beğenilmenin daha önemli olduğunu öğretti. Meslek hayatımda onun gibi biri olursam ne mutlu bana.”
Eğitim hayatı: Oyunculuk eğitimi aldı.
Hayatının dönüm noktası: Bir yemekte yönetmen Merve Girgin ile tanışmasıyla hayatının akışı değişti. “Ailecek gittiğimiz bir akşam yemeğinde yapımcı Arzu Eğmir ile şans üzeri tanışmamız hayatımı değiştirdi. Arzu Eğmir beni Yönetmen Merve Girgin ile tanıştırdıktan sonra ‘O Hayat Benim’ kadrosuna dahil oldum. Arzu Abla’yı ve Merve Hocamı çok seviyorum elimden tuttukları için onlara minnettarım.”
Oyunculuğa ilk adım: Televizyon macerasına 2015 yılında, ‘O Hayat Benim’ dizisinde canlandırdığı ‘Müge’ karakteri başladı.
Hangi proje ile parladı? ‘Kayıt Dışı’ dizisinde canlandırdığı ‘İnci’ karakteri ile dikkatleri üzerine çekti.
Kişilik özellikleri: Aşırı inatçı ve sabırsız, ailesine ve arkadaşlarına fazla düşkün. “Neşeli, sevdiklerine bağlı, evcimen aynı zamanda inatçı ve sabırsız biriyim. Benim de hırsım var ama kimseye zarar verecek kadar değil. Zararı olursa da kendime olur. Allah’a hep ‘Kimsenin ağlamasına sebep olacak hırsım olmasın’ diye dua ederim. Biri benim canımı yaktığında bile karşılık vermem giderim, kendi kendimi üzerim.”
Düşünce yapısı: Şöhreti çok önemsemiyor. “Bu iş bana ün kazandırsın, dışarıdan bana ünlü gibi baksınlar türünden isteklerim yok. Çünkü ben fenomen ya da rol model olmak değil, oyuncu olmak istiyorum. Mesleğimi öğrenerek, üzerine katarak kariyerime devam etmek istiyorum.”
Mutluluk kaynağı: Oyunculuğa başladığından beri birçok usta isimle çalışmaktan mutluluk duyuyor. “ Mesleğe başladığım günden itibaren çalışmaktan mutluluk duyduğum yol arkadaşlarım oldu. Şanslıyım ki hepsinden çok kıymetli şeyler öğrendim ve öğrenmeye de devam ediyorum. Öğrenmenin hiçbir zaman bitmeyeceği gerçeği, her zaman kulaklarımda.”
İlk sinema filmi: Bedran Güzel / Yol Arkadaşım
Aşka bakışı: “Aşık olunca kendimi dünyanın en mutlu insanı hissediyorum. Aslında ben aşık olma duygusuna aşık bir insanım. Aşkın bir kere yaşandığını söyleyenlere de katılmıyorum. Beni için aşk, her defasında daha fazlasını yaşamak ve hissetmektir. Aşk her defasında daha fazlasını yaşamak ve hissetmek demek. İçtiğim su kadar ihtiyaç, aldığım nefes kadar güzel bir şey. Aşkı yaşadığımda tamamen şeffaf olup her şeyi çok yüksek yaşıyorum. Hani ‘Aşkı hayatın merkezine koyma’ derler ya, ben tam da hayatımın merkezine oturtuyorum. Acısını da seviyorum. O kadar güzel bir acı ki bu, eğer yaşarsam ‘İliklerime kadar aşk acısı çekiyorum’ diyorum. Çok çapkın sayılmam. Hele de bir ilişki içindeyken birine tamamen bağlı hatta saplantılı olarak yaşayabilirim. Ayrıldıktan sonra bile bende bitmediği sürece ona kendi içimde âşık yaşar ve kimseyi görmem. Çok aşık olduğumu düşünürdüm ama sonra ‘galiba bir kere âşık olmuşum’ dedim. Ama şimdi anlıyorum ki aslında her ilişkinin, her insanın dinamiği birbirinden çok farklı. Her seferinde en çok âşık olduğunuz kişi ve zamanın o olduğunu düşünüyorsunuz ama bitince ya da yeni birine yeni duygular beslemeye başladığınızda demek ki her duygunun fazlası varmış diye düşünmeye başlıyorsunuz.”
Hayata bakışı: Hayatı akışında yaşamayı tercih ediyor. “Hayatın kendisi zaten bir yolculuk. Her an öğrenmeye ve keşfetmeye açık olmak gerekiyor. Bu süre zarfında çok değerli anılarım oldu. Bu kıymetli anları biriktirmeye devam ediyorum.”
İş hayatına bakışı: Projeye hazırlanırken çok çalışmayı önemsiyor. Bir karakteri oluştururken kendisiyle ortak bir nokta yakalamaya çalışıyor. “İnanarak başladığım her karakterde kendime yakın hissettiğim ya da benzettiğim bir nokta bulmaya çalışırım. Zorluk olarak tanımlamaktansa çok çalışmayı tercih ederim. Bazı izleyiciler gerçek hayatla izlediği dizi/filmlerdeki karakterleri ayırt etmekte güçlük çekiyor ve senaryo dahilinde rol yaptığımız gerçeğini unutuyorlar. Genç yaşta oyuncu olmak ve bu kadar büyük kitleler tarafından tanınır olmak güzel bir duygu ve aynı zamanda üzerimde büyük bir sorumluluk da hissettiriyor. Bu sorumlulukla kariyerimde daha başarılı işlere imza atmak istiyorum.”
Kariyer planı: Oyuncu olmayı, oyunculuğa dair hedef koymaktan daha önemli görüyor. “Bu yüzden yaptığım karakterin az ya da önemli olmasından değil canlandırıyor olabilmem önemli. Bu yüzden kendimi bir hedef ile sınırlandırmıyorum.”
Sette unutamadığı anısı: Oyuncu olmadan önce tabuları vardı ancak zamanla bunları yıktı. “Ben aile içinde bastırılmış olarak büyüdüm. Bu sebeple şimdiye kadar ‘Asla öpüşmem’ diyordum. Ama işte büyük konuşmayacakmışsın. Zalim İstanbul’da ilk kez bir öpüşme sahnem oldu. Yönetmenimiz Cevdet Mercan, baba gibidir. Sahne çekilirken ‘Hocam siz bakmasanız ’ dedim. Kalakaldı. Babam, ‘Kızım seni denize attık, yüzme mi diyeceğiz’ dedi. Eve gidince çok ağladım, çok utandım. Sonuçta 50 kişinin içindesin. Ama sonra da baktım, dünya yerinden oynamıyor. Bu çok normal bir şey. Sadece bunu anormalleştiriyorlar.”
Kimlere hayranlık duyar? Serenay Sarıkaya’ya hayran. “Serenay Sarıkaya gibi bir oyuncu olmak isterim. Hayranlıkla takip ettiğim ve imrendiğim bir oyuncu. Onun gibi genç yaşta başarıyı yakalayabilirsem ne mutlu bana.”
Modayı takip ediyor mu? Alışveriş yapmayı sevmiyor. Modayı da takip etmiyor. “Hangi kıyafetin içinde rahatsam moda benim için odur. Daha çok koyu renk giyinmeyi severim. Vazgeçilmezlerim ise; eşofman takımlarım. Düzenli bir bakım ritüelim yok. Olabildiğince natürel ürünler kullanmaya çalışıyorum.
Evde ne yapar? Çalışmadığı günlerde genellikle evde olmayı tercih ediyor. “Evde kendi yarattığım dünyamı, yalnızlığımı çok severim. Film izlerim ve yemek yapmaktan büyük keyif alırım.”
TELEVİZYON DİZİLERİ
2020- İyi Aile Babası/Yağmur Pamuk
2019/2020 – Zalim İstanbul / Ceren Karaçay
2018 – Servet / Ferah Feza
2017 – Kayıt Dışı / İnci
2017 – Lise Devriyesi / Işıl Yılmaz
2014/2017- O Hayat Benim / Müge
2014- Ulan İstanbul
SİNEMA FİLMLERİ
2017 – Oha Diyorum
2017- Yol Arkadaşım/ Cemre
2018 – Yol Arkadaşım 2 / Cemre
2018 – İyi Oyun/ Naz Mikasa Çavuşoğlu
2017 – Oha Diyorum
ÖDÜLLERİ
2019- 2. Uluslararası İzmir Film Festivali / Umut Vaat Eden Oyuncu