Bir Litre Gözyaşı dizisi Pazar akşamları Kanal D ekranlarında izleyicilerle buluşmakta. Dizinin reytinglerinin iyi olmadığı biliniyor… Ancak reytinglerden öte büyük bir anlamı var ve bu detayın kaçırılmaması gerekiyor.
Vatanım Sensin’de Hilal karakteriyle bir anda önce çıkan Miray Daner, dizide rol almakta. Cihan karakterine hayat veren Daner, beyincik dejenerasyonu hastası bir kızı oynuyor.
Aslında dizinin reytinglerden öteye çok önemli bir anlamı var. Benzer hastalığı yaşayanlar için dizinin gündemde kalması çok önemli.
Ancak Kanal D diziyi 6. bölümde bitirme kararı aldı. Yani sadece 3 bölüm daha ekranda yer alacak. Ancak bu hastalığı yaşayanlar ve yakınları Kanal D’ye böyle bir konuyu gündeme getirdiği için minnettar… Kanal D, final kararıyla en çok bu insanları çok üzmüş durumda…
15 yaşında ölümcül bir omurilik soğanı hastalığına yakalanan, 25 yaşında da hayata gözlerini yuman Aya Kito’nun gerçek hayat hikâyesinden uyarlanan Bir Litre Gözyaşı dizisi, 3 bölüm sonra final yapacak.
Bu duruma en çok da Cihan’ın yaşadıkları gerçek hayatta yaşayanlar üzülecek. Çünkü Cihan’ın hayatı aslında tüm FA’lı (friedreich ataxi’li) kişilerin hayatı…
FA ile yaşamak onlar için çok zor… Neler hissettiğini anlamak için Milliyet Blog’da Burcu Ersü’nün yazdıklarına bakmak lazım.
Ersü, hastalığı yaşayanlarla facebook’ta bir grup kurmuş ve dizide yaşananları kritik erdiyorlar.
İşte yazıdaki dikkat çeken detaylar:
Facebook ta hasta arkadaşlarımızla oluşturduğumuz grupta bakın diziden nasıl bahsediyoruz. Kimimiz gözyaşları içinde hatta salya sümük diziyi izlerken, kimimizin yakını daha fazla izlemesine izin vermiyor. Hepimiz geçmişimizi görüyor ve tekrar yaşıyoruz aynı acıları. Bazılarımız okulunu, aktif spor hayatını bırakmak, bazılarımızsa sevdiğinden vazgeçmek zorunda kaldı. Hepimizin yıkılan hayalleri, yarım kalmış hatta deforme olmuş hayatları var, tıpkı Cihan gibi.
FA ile yaşamak çok zor. Bu hastalık hayallerimizi, heveslerimizi hatta umutlarımızı bile öldürüyor zaman içinde. Dengemiz ve konuşmamız giderek bozulurken, genç yaşta tekerlekli sandalyeye bağımlı oluyoruz ve giderek, birisinin yardımına ve bakımına muhtaç hale geliyoruz. Bu arada, işitme ve görme yeteneklerimizi de kaybetmekteyiz. Pek çoğumuzda ya kalp ya da şeker hastalığı, ya da ikisi birden görülmekte. Yine çoğunlukla hepimiz de skolyoz adı verilen omurga eğriliği bulunmaktadır. Çektiğimiz dayanılmaz kas ağrıları giderek artmakta ve sinirlerimiz harap olmuş vaziyetteyiz. Psikolojik destek alan bunalımlı arkadaşlarımız olduğu gibi, intiharı denemiş veya intihar etmeyi düşünen arkadaşlarımız da mevcut.
Bu diziyi sizlerin de izlemenizi özellikle tavsiye ediyorum, bütün Freidreich’s ataxia hastalarının adına. Türkiye’de bu hastalıkların tedavisinin onaylanması, kas ve genetik hastalıkların araştırma merkezlerinin kurulması için ve hasta kişilerin annesinin, ailesinin ve başta kendisinin neler yaşadığını, neler çektiğini anlatan ve halkımıza farkındalık yaratan Kanal D’ye çok teşekkür ederiz.
Umuyoruz devlet büyüklerimiz de bu diziyi izleyerek bizlere hak verecektir. Sizlerin de Bir Lite Gözyaşı’nı paylaşmasını istiyorum.”