Ana sayfa Oyuncu Biyografileri Caner Özyurtlu Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

Caner Özyurtlu Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

tarafından ker_def

Caner Özyurtlu, 23 Mayıs 1986 tarihinde İstanbul’da doğmuştur. Türk dizi, sinema oyuncusu, film yönetmeni, senarist ve yapımcı.

Adı: Caner Özyurtlu
Doğum Tarihi: 23 Mayıs 1986
Doğum Yeri: İstanbul
Boyu: 1.81 m.
Kilosu: 67 kilo
Burcu: İkizler
Göz Rengi: Siyah
Saç Rengi: Siyah
Annesi: Nilgün Özyurtlu
Eşi: Müge Özen
Çocuğu: Bulut Özyurtlu
Kardeşleri: Alper Özyurtlu
Instagram: https://www.instagram.com/canerozyurtlu

Ailesi: İstanbul’da doğdu büyüdü, bir abisi var.  2013 yılında sanat yönetmeni ve yapımcı Müge Özen ile evlendi. Çiftin bir erkek çocuğu var. “Ailede sanatla uğraşan biri yok aslında ama annem de babam da verdiğimiz her türlü kararı destekleyen insanlar oldular hep. Abim Alper her zaman sanatın etrafında, içinde oldu. Ben genelde onu takip ederek geliştirdim kendimi.

Çocukluk yılları: Çocukluğundan beri gördüğü hikayeleri insanlarla paylaşmak için yönetmen olmayı istiyordu. “Hikayecilik benim çok sevdiğim bir nokta. Aslında ben zaten ortaokuldayken kısa filmler çekiyordum. Matematik vs. konusunda çok beceriksizdim. Bari sanata yakın olsun dedim; resim okudum. Liseden beri hiç resim yapmadım. Ben sanatta realizm takıntısı olan biriyim, hâlâ Rembrandt en çok etkilendiğim ressam ve bu konuda biraz klasikçiyim. Modern sanatı ve yeni galerileri tabii ki takip ediyorum ama kafam da çok karışık modern sanat konusunda.”

Eğitim hayatı: 2005 yılında İzmit Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi Resim Bölümü’nden mezun oldu. Daha sonra ise İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü’nü bitirdi.

Kariyeri: 2005 yılında kurulan İstanbul Kraliyet Tiyatrosu ekibinde kuruluşundan itibaren yer aldı. 2009 yılında ağabeyi Alper Özyurtlu ile birlikte kurdukları ‘AC Film Yapım Şirketi’nde sinema filmleri, müzik videoları ve televizyon projeleri üretiyor.  “Aslında başından beri hep yönetmen olmak istiyordum. Kısa filmler çekiyordum ortaokulda. Sanata yakın olayım en azından diye resim okudum ama ne sabrım ne de yeteneğim yeterli değildi resim yapmaya. Sonra oyunculuk okudum ama her zaman bütün bu bilgileri yönetmenlikte birleştirmek istiyordum. Sonra şehir tiyatrosuna girdim, asistanlık yaptım ve oyunculuk yapmaya başladım. Oradan konservatuara girdim. Dizilere girdim ama bir taraftan da piyasada klip çekmeye başladım. Reji asistanlığı yapmaya başladım. Dizilerde oynarken, bir yandan da reklam setlerinde asistanlık yapıyordum. Kariyerim bir şekilde iyi gitti. Bir şeyi ummazsın ve iyi gider. Şans oldu benimkisi de. Yönetmenliği çok seviyorum; kamera arkasında olmak da çok hoşuma gidiyor. Ağabeyimle sürekli fikir paylaşımında bulunuyoruz, birbirimizi iyi tamamlıyoruz. Çocukken ne yaparsa onu taklit ederdim. Ben 11 yaşındayken o tiyatro yapıyordu Onların ekibe katılıp daha o yaşlarda bir şeyler yapmaya başladım.”

Oyunculuğa ilk adım: Televizyon macerasına, 2002 yılında ‘Dadı’ dizisiyle başladı.

Hangi proje ile parladı? ‘Elveda Rumeli’ dizisinde canlandırdığı ‘Namık’ karakteri ile dikkatleri üzerine çekti.

Düşünce yapısı: Oyuncu olmak gibi bir hayali yoktu. İşin arka tarafını daha cezbedici buluyor.  “Oyunculuk aslında F1 pilotu olmak gibi bir şey. Türkiye’ye oyunculuktan tutarlı olarak, gerçekten para kazanan 100 kişi var. Oyunculuk benim hayalim değil. O sırada para kazandığım için mutlu oluyorum ve vakit geçirdiğim insanlardan keyif alıyorum ama beni tatmin etmiyor. Oyunculuk konusunda biraz tembelim. Baktığın zaman oyunculuk anlamında kariyerime çok da fazla bir şey katmadım. Hep aynı şeyi oynuyorum. Ben, insanları çözümlemek konusunda empati yeteneğime güveniyorum. O yüzden zaten bu mesleği seçtim. Herkes de acayip zeki olmak zorunda da değil. Ben biraz daha işin görünmeyen tarafında olmak istiyorum, rahat takılabilmek için İşin görünmeyen, arka tarafı beni daha çok cezp ediyor.

Sette nasıl birisi? Sette, oyunculuk yaparken de yönetmenlik yaparken de kontrol delisi ve aynı zamanda sohbet etmeyi de çok seviyor. “Hikâyeye can vermek yerine karakterleri yaratmayı tercih ediyorum, biraz kontrol delisi bir adamım. Oyuncuyken bile, arka tarafta olan her şeye takılıyorum. İşin başında olmayı seviyorum. Kendi hayatımla ilgili kararları ben vermek istiyorum. Oyunculuk o besin zincirinin en altında. Oyunculukta, en son mala dönüştüğün noktadasın. Türkiye’de oyuncuya gerçekten kötü davranılıyor. Oyuncuların havalı görüntüleri falan hep yalan yani. Yönetmenlik yaptığımda da sohbet etmeyi seviyorum, setteki insanlarla vakit geçirmeyi seviyorum. Bana herkes; ‘yönetmen olunca anlarsın, sette bağırman gerekecek’ diyordu. Şuana kadar sette hiç sesimi yükseltmem gerekmedi. Resim kompozisyon konusunda tabii ki çok şey kattı bana ama benim için sette en önemli olan şey diyaloglar ve oyuncudur. Önce prova yapıp kameralara sonra karar veririm. Görselden başlamam düşünmeye yani.”

İlk sinema filmi: Durul Taylan- Yağmur Taylan / Okul

Hayata bakışı: Plan yapmayı çok sevmiyor, hayatı akışına bırakıyor. “Hayatta bazı şeyler kendiliğinden geliyor. Mesela, lisedeydim, kısa filmler çektiğim bir dönemde, ‘Okul’ filmini duydum. Taylan Biraderler’i biliyordum ve kendileriyle tanışmayı çok istiyordum. Görüşmeye çağrıldım. Önemli olan o filmde, bir şekilde yer almaktı, çünkü hayallerimden biriydi korku filmi çekmek. Üstelik de Taylan Biraderler çekiyordu! Oyuncu olarak seçilince inanamadım! Ardından konservatuvar sınavına girdim ve kazandım. ‘Sınav’ da benim için çok önemli bir filmdir ve Ömer Faruk Sorak da benim hayatımda değer verdiğim en özel insanlardandır. Bana çok şey kattı onunla çalışmak. Ama oturup tek başıma hayal kurduğum zaman yönetmenlik daha ağır basıyor diyebilirim.  Oyuncuların yapımcılığa yönelmesi veya yapım konusunda karar verme yetkisine sahip olması dünyada olan bir durum. Tom Cruise, ‘Knight and Day’ adlı filmi Türkiye’de vizyona girerken, Türkiye afişine onay vermediği için billboard’lar bir-iki hafta gecikmişti. Çünkü adam nerede, nasıl göründüğünü yönetebilmek istiyor. Yapımcılığın parayla hiçbir ilgisi yok. Önemli olan kreatif kararları doğru verebilmektir.”

İş hayatına bakışı: Meslekleri kutsallaştırmayı sevmiyor. Proje seçiminde senaryoya dikkat ediyor. “Oyunculuk yapmayı hâlâ seviyorum ama bana çok zor geliyor. Benim konsantrasyon sürelerimle yapılacak bir iş değil. Algısı, ilgisi çok çabuk kayan biraz maymun iştahlı biriyim. Bir projenin içinde bir iki yıl kalınca sıkılıyorum. Farklı yapımlarla aynı anda uğraşmalıyım. Yapım böyle. Oyunculuk yaptığım işlerin genellikle bir ev atmosferi etrafında dönüyor olması benim seçimim aslında. Biraz fazla ev delisiyim. Evde vakit geçirmeyi ve sahiplenmeyi seviyorum. O yüzden de ev ile ilgili okuduğum işler hoşuma gidiyor. Bir arada olma halini, insan ilişkilerinin anlatıldığı hikâyeleri seviyorum. Aslında işleri senaryoya göre seçiyorum, senaryonun iyiliğine göre değil.”

Kariyer planı: Kariyer planlanmasında oyunculuk ikinci planda yer alıyor.  “Ben oyunculuk yapmama amacındayım. Yavaş yavaş dozunu azaltıyorum. Sadece eşim dostum, sevdiğim insanlar falan çekerse ya da gerçekten çekelim ya bunu diyerek gaza gelirsek yapmak istiyorum. Sürekli oyunculuk yapmak istemiyorum. Film yapmak için oyunculuktan para kazanmak çok zor. İşin gerçeği hep param bitince dizilerde oynuyorum. Benim kalibremdeki bir oyuncunun kazandığı para ile film çekilmez. Evet, oyunculuk yaptığım zamanlarda daha rahat yaşıyorum.”

Evde ne yapar?  Evcimen bir yapıya sahip. “Evle aram biraz fazla iyidir. Şöyle söylemek daha doğru olur belki: Evden çıkmak için gerçekten çok önemli bir işim olması gerekir. Çalıştığım, dinlendiğim, her şeyi yaptığım yerdir ev. Otelleri pek sevmem, hemen evime dönmek isterim, zaten tatillerde de otelde kalmak yerine ev kiralamayı tercih ederim hep.  Bir insanın evinde yalnız başına ya da ailesiyle nasıl zaman geçirdiği, karakteri veya psikolojisiyle ilgili çok fazla şey anlatıyor bence. Kimi insanın ev dediği şey sadece televizyon mesela.”

TELEVİZYON DİZİLERİ

2002 – Dadı / Gazeteci Çocuk

2003 – Hayat Bilgisi / Hidayet Hoca’nın Oğlu

2004 – Tam Pansiyon / Ege

2005- Nefes Nefese / Çağdaş

2006- Kızlar Yurdu / Umutcan

2006/2008- Doktorlar / Ayhan Kaplan

2007 – Ters Yüz/ Pizzacı

2007/2008- Elveda Rumeli / Namık

2011 – Bizim Yenge / Fatih

2012- İşler Güçler

2011/2012- Tövbeler Tövbesi / Bahtiyar Akdağ

2014 – Her Sevda Bir Veda/ Yılmaz

2014/2015- Ulan İstanbul / Bahadır

2016- Deli Saçması / Senarist (TV Filmi)   

SİNEMA FİLMLERİ 

2004 – Okul / Ediz

2006- Sınav / Kaan

2007 – Plajda Kız Tavlama Kılavuzu / Ediz

2008- Hastasıyız/ Kamil (TV Filmi)

2009 – Kirpi / Onur

2010 – Ev     / Yapımcı- Senarist – Yönetmen

2012 – Görünmeyenler / Yapımcı- Senarist

2013 – Nergis Hanım/ Yapımcı

014 – Ümmü Sıbyan: Zifir /Yapımcı

2015 – Hayalet Dayı / Caner

2016- Hesapta Aşk / Oyuncu

2016- Aşkın 5 Hali/ Senarist

2015- Yok Artık! / Yapımcı- Yönetmen

2016 – Yok Artık! 2 / Yönetmen

2017 – Maide’nin Altın Günü / Yönetmen

2017- Şansımı Seveyim

2017- Bittin Sen/ Senarist- Yönetmen- Yapımcı

2019- Aslı Gibidir / Erkek

2020 – Biz Böyleyiz / Senarist- Yönetmen