Ülkemizde her geçen daha da çok artan kadına şiddet ve cinayetler tartışılmaya devam ederken, dizi sektörünün bu konuya etkileri de mercek altına alınıyor. RTÜK tarafından kadına şiddeti özendirdiği gerekçesiyle bazı dizilere cezalar verilirken, atv’nin büyük ilgi gören yapımlarından Canevim ise konuya yaklaşımıyla övgü topluyor.
Yapımcılığını Koliba Film’in üstlendiği, başrollerini Biran Damla Yılmaz, Özgür Çevik, Aras Aydın ve Burcu Tuna’nın
paylaştığı dizide, tecavüze uğrayan şiddet mağduru Elvan’ın hikayesi izleyenleri derinden etkiliyor.
TECAVÜZ MAĞDURU ELVAN, DEFALARCA KARŞI CİNSİN ŞİDDETİYLE KARŞILAŞIYOR…
Ailesinin zorla evlendirmek istediği adam tarafından tecavüze uğrayan Elvan (Burcu Tuna), bebeğini de bırakıp kaçmak ve hayata tutunmak için engellerle savaşmak zorunda kalıyor. Ailesi de ona sırtını dönünce herkesten ve herşeyden kaçma yolunu seçiyor… Yıllarca, ailesinin büyüttüğü çocuğundan ayrı kalan tecavüz mağduru Elvan, defalarca karşı cinsin şiddetiyle karşı karşıya kalıyor… Ama o hiçbir zaman pes etmiyor. Dik duruyor, hayatta kalma mücadelesine devam ediyor ve yıllar sonra döndüğü evinde geçmişin acımasız sert rüzgarlarıyla savruluyor.
Canevim 14.bölüm 1. fragman:
ELVAN’IN AİLESİYLE HESAPLAŞMA VAKTİ GELDİ!
Canevim’in 9 Eylül Pazartesi akşamı atv’de yayınlanacak 14. Bölümünde, kızı, zorla evlendirmek istediği adam tarafından tecavüze uğrayan bir babanın (Rıza Akın) ve şiddetin en ağırını yaşayan Elvan’ın hesaplaşmasına tanıklık edeceğiz. Dizi, günümüzde sık sık yaşanan bu önemli konuya duyarlı yaklaşımı, şiddet mağduru kadınlar ve çocuklarının geleceği için verdikleri yanlış kararlarla onların hayatını karartan ailelere mesajlarıyla dikkat çekiyor.
Ailesinin evlenmeye zorladığı adamın tecavüzüne uğrayan ve hayatın acımasızlığıyla yalnız başına mücadele eden Elvan’ın şiddet mağduru kadınlardan biri olduğunu belirten Burcu Tuna, Canevim’in güçlü ve etkileyici senaryosuyla bu konuda çok önemli mesajlar verdiğini söyledi.
“BİR GÜN SİZE BİR EL KALKARSA BİLİN Kİ O EL MUTLAKA BAŞKA BİR GÜN İNECEKTİR…”
Burcu Tuna, Canevim dizisinde canlandırdığı tecavüz mağduru Elvan ve ne yazık ki günümüzde sayıları hızla artan Elvanlar konusunda ise şu açıklamaları yaptı:
“ASLA SUSMAYIN! KONUŞUN, ANLATIN!”
“Ne yazık ki ülkemizde özellikle son yıllarda yüzlerce kadın, şiddete, tecavüze ve kahretsin ki cinayete maruz kaldı ve kalmaya devam ediyor. Her geçen gün korkutucu bir biçimde artarak devam eden bu vahşetler silsilesi, önüne geçilmediği, adaletin hızlı ve caydırıcı sonuçları hayata geçirilmediği sürece devam edecek maalesef. Her şeyden önce şunu söylemek isterim: Bir gün size bir el kalkarsa bilin ki o el mutlaka başka bir gün inecektir. O yüzden canım kadınlar , o elin inmesini beklemeden, kalktığı gün terkedin orayı. Kendiniz için , kendinize olan saygınız için. Hiçbir şeyin ama hiçbir şeyin karşılığı ne şiddet, ne cinayettir. Ve asla susmayın!
Konuşun, anlatın. Bu sizin acizliğiniz değildir asla!”
Canevim 14.bölüm 2. fragman:
“ELVAN, ÇOK BÜYÜK YARALARI, ONARILAMAYACAK KADAR DERİN ACILARI OLAN BİR KADIN…”
“Çok ciddi bir artışla haberlerini okuduğumuz, üzüldüğümüz, hepimizin içinin yandığı, kahrolduğu bir konu artık kadına şiddet, tecavüz ve kadın cinayetleri… Tecavüze uğrayan değil tecavüz eden suçludur. Tecavüz edilen değil eden utanmalıdır. Elvan da maalesef şiddet görmüş, tecavüze uğramış genç bir kadın olarak çıktı karşımıza Canevim’de. Benim için hem fiziksel hem de özellikle psikolojik olarak oynaması çok zor bir karakter. Çünkü çok büyük yaraları, onarılamayacak kadar derin acıları olan bir kadın… Bir de bu büyük yaraların, tramvaların üstüne ne yazık ki ailesi tarafından destek görmemiş, sahip çıkılmamış, korunup kollanmamış, sarılıp sarmalanmamış, yaralarından öpülmemiş biri…
Elvan ve Elvan gibi nice kadının yaşadıkları sorunların çoğunun ortak noktası, onlara destek olan bir ailelerinin bulunmayışı, güvendikleri ve sorgulanmadan kabul edilecekleri bir kapılarının olmayışıdır. Elvan bu noktada idol olabilir mi bilmiyorum ama bizi izleyen anne babaların ya da gencecik kardeşlerimin kalplerine bir anlığına da olsa, dokunabilirsek , onların acılarını tarifleyerek, dertlerine nefes olabilirsek ne mutlu bize…”
“CANEVİM GİBİ TOPLUMSAL SORUNLARA DUYARLI YAPIMLARIN SAYILARININ ARTMASI ÖNEMLİ”
“Devlet tarafından gerçekten caydırıcı nitelikte cezaları öngören kanunlar yapılmalı, mevcut etkisi düşük yasalar yeniden düzenlenmeli. Şiddete, tecavüze maruz kalan kadınların bu gibi durumlarda haklarını aramak, can güvenliklerini sağlamak için daha iyi eğitilmeleri şart! Bu sorunların esas kaynağına dönüp, kadına şiddete başvuran, insan bile olamayan erkeklerin masum bir bebekken nasıl bu duruma geldikleri, nasıl sağlıklı davranan ve düşünen birer bireye dönüşemediklerini tartışmak gerekli. Bu noktada ailelerin, inançların, törelerin, ataerkil alışkanlıkların yadsınamaz etkisi muhakkak dikkate alınmalı. Çünkü dünyaya gelen her erkek çocuğunun bir gün bir ağabey, bir sevgili, bir eş ve bir baba olacağını unutmamak gerek. Bu noktada yapılabilecek en doğru, en köklü başlangıcın yine eğitim olduğuna inanıyorum. Bu konuda sanat dünyasına düşen görevse, Canevim gibi toplumsal sorunlara duyarlı yaklaşımıyla dikkat çeken yapımların sayılarının artması, kadına şiddete dur diyecek sosyal sorumluluk projelerinde yer almak ve özellikle sosyal medyada bu konuda farkındalık yaratmak olmalı.”