TelevizyonGazetesi.com / Detay – Oyuncu çift Özge Gürel ve Serkan Çayoğlu, geçtiğimiz haftalarda gerçekleşen rüya gibi bir düğünle evlendiler.
Romeo&Juliet’in aşklarına tanıklık eden İtalya Verona’nın büyülü atmosferinde yakın dostlarıyla mutluluklarını paylaşan Özge Gürel ve Serkan Çayoğlu çifti Alem Dergisi’nin yeni sayısına röportaj verdi.
2015 yılında yayınlanan Kiraz Mevsimi isimli dizide tanışan ve aşk yaşamaya başlayan Serkan Çayoğlu ve Özge Gürel çifti röportajda, ilk tanıştıklarında birbirleri hakkında ne düşündükleriyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundular.
Özge Gürel, Serkan Çayoğlu’nu ilk gördüğündeki duygularını şu sözlerle anlattı. “Bu çocukla nasıl anlaşacağımdı ilk aklımdan geçen. İlk okuma provasında görmüştüm ve ortak bir noktamız yok gibiydi, arkadaş olmak için bile. Sonrasında kahve içip bir konuşalım demiştim, birlikte bir işe başlayacaktık ve en azından biraz sohbet etmeliydik ve zaman ilerledikçe önce arkadaş olduk sonra konu nerelere geldi.”
Birlikte çalışacağı partnerine aşık olacağını hayal etmediğini belirten Serkan Çayoğlu, “Sette çalışmaya başladığımda Özge’yi tanıdıkça daha çok vakit geçirmek istediğimi fark ettim, ki günün 15 saati beraberdik zaten. Sonra farkında olmadan kendimi kaptırmışım ve aşık oldum” ifadelerini kullandı.
Özge Gürel’i nikah elbisesiyle gördüğünde büyülendiğini belirten Serkan Çayoğlu, “Meğer o sadece fragmanmış. Şaka bir yana aslında Özge’yi en çok pijamalı haliyle seviyorum ama gelinlikle gördüğümde birkaç saniye durakladım. Ağır çekim bir sahne gibiydi” şeklinde konuştu.
Evlenme teklifi ile ilgili ser verip sır vermeyen Özge Gürel sadece; ” Minik bir detay vereceğim gerisi bize kalsın; saçımda aşırı yağlı bir maske, elimde kocaman eldivenler vardı ve Serkan gizlice dondurma yiyor sandığım için onu mutfakta basmaya gitmiştim” şeklinde ipucu verdi.
İlişkilerinde yedi yılı geride bırakan ünlü çiftten Özge Gürel, ilişkide en çok neye önem verdiğini şu sözlerle açıkladı; “Her ilişkinin parametreleri bambaşka. Ama kendi uzun ilişkim için konuşursam birlikte dönüşebilmek, değişebilmek. İkimiz de bu ilişki başladığındaki insanlar değiliz ve iyi ki değiliz. Geçen yıl olduğun insan olmak bile ürkütücü benim için. Sürekli gelişiyoruz, yeni şeyler öğrenip yeni tecrübeler kazanıyoruz. Hayatı deneyimlerken birbirimizden kopmamak en önemli şey.”