Dilek Taşı isimli Kanal D dizisi, yayına başlamadan önce çok büyük bir tanıtım kampanyası ile duyuruldu. Kanal D yetkilileri ellerinden gelen tüm imkanlar ile Dilek Taşı dizisinin çok özel bir proje olarak öne çıkması için çaba sergiledi.
Salih Bademci, Hazal Subaşı ve Ozan Dolunay gibi dizi izleyicilerinin beğendiği 3 başrolün de etkisi ile sosyal medyada Dilek Taşı dizisine olan ilginin kısa sürede milyonlarca izleyiciye yansıdığı görüldü.
Dilek Taşı dizisinin hikayesi de 1980’li yıllarda geçmekteydi ve nostalji içeren sahneleri ile de büyük merak uyandırmıştı. Ancak dizinin başlamasından birkaç bölüm sonra izleyiciler aradıklarını tam olarak bulamadıklarını anlatan yorumlar ile sosyal medyada dikkat çekti.
Aslında dizinin çok başarılı bir konsepti olmasına rağmen, izleyicileri sürükleyecek bir hikaye gücünün tam olarak yerleşmediğini şahitlik ettik.
Aslında kağıt üzerinde 4 sezon süren Bir Zamanlar Çukurova gibi başarıdan başarıya koşması beklenen dizi için, daha sezonun ortasında final kararının alınması büyük talihsizlik oldu.
Türk dizi sektörü de kağıt üzerinde hem oyuncular hem hikaye hem konsept ve güçlü tanıtım çabalarına rağmen izleyicileri ekran başına getirmenin sadece bunları kapsamadığını anlamış olmalı.
Nasıl ki Yargı dizisinde her bölüm büyük bir heyecan dalgası olmasa izleyici kaybı hızlı bir şekilde yaşanma ihtimali varken, senarist Sema Ergenekon bunu her yeni bölümde milyonların duygularına hitap edecek sahneler yazarak engelliyor ise, artık sektör için senaryo grubunun ne kadar önemli olduğunu anlamak gerekiyor.