TelevizyonGazetesi.com / Detay – TRT1 ekranında Cumartesi akşamları devam eden ve üçüncü sezonda da etkili hikayesi ile izleyicileri kendisine çeken Gönül Dağı dizisinin önemli isimlerinden birisi de Eser Eyüboğlu oldu. Canlandırdığı Selami Ferses karakteri ile çok ilgi çeken oyuncu, söylediği şarkılarla da adeta fenomen bir dizi karakteri haline geldi.
Eser Eyüboğlu’nun üçüncü sezon öncesinde diziden ayrıldığına yönelik iddialar ortaya çıktığında hayranları çok üzülmüştü. Ancak daha sonra bunun doğru olmadığının öğrenilmesi ile birlikte Gönül Dağı hayranları rahat bir nefes almıştı. Çünkü, Selami karakteri hikayenin en eğlenceli yönünü temsil ediyor ve Eser Eyüboğlu’nun da rolün hakkını verdiğini söylemek lazım.
Ünlü oyuncu, Sabah gazetesinin youtube sayfasındaki röportajında hayatında neyi çıkartırsa geriye hiçbir şey kalmayacağı ile ilgili soruyu da yanıtladı. İşte bu soru ile birlikte Eser Eyüboğlu’nun aile yaşantısı ile ilgili detaylar ortaya çıktı.
2015 yılında Zeynep hanım ile evlenen Eser Eyüboğlu’nun Ege ve Can isimli ikiz çocukları bulunuyor. Oyuncu, “Hayatımdan çocukları çıkartırsam hiçbir şey kalmaz. Onlara çok alıştım. Şu anda onların yerine koyabileceğim bir şey yok. Onlardan daha anlamlı bir şey de hayatımda yok. O yüzden onları çıkartmak iyi olmaz benim için” açıklamasını yaptı.
Çevresinden duyduğu kendisiyle ilgili en önemli şikayet konusunun ise titizliği olduğunu anlatan oyuncu, bu konuda 2 sezon büyük başarı kazanan Masumlar Apartmanı dizisine gönderme yaptı.
Bu dizinin hikayesinde temizlik hastası Safiye karakterinde Ezgi Mola çok başarılı bir oyunculuk sergilemişti. Safiye’nin obsesyon yani takıntı boyutundaki temizlik hastalığı milyonlarca izleyiciyi de derinden etkilemişti.
Eser Eyüboğlu, temizlik konusunda titiz olması ile ilgili kendisini eleştirenler için Masumlar Apartmanı dizisini örnek verince, çevresinden bu konuda eleştiriler aldığı da anlaşıldı. İşte oyuncunun açıklaması:
“Masumlar Apartmanı dizisindeki karakterler kadar titizliğim yok bence, ama kimileri bunu obsesyon boyutunda olduğunu savunuyorlar. Ben de bana bunu söyleyeni daha üşengeç buluyorum. Ben de onları pis buluyorum.”