4. Sezonunda izlenme rekorları kıran, her Cumartesi milyonları TRT 1 ekranlarında buluşturan Gönül Dağı ailesine, usta bir sanatçı daha katıldı: Özcan Varaylı…
Varaylı, Gönül Dağı’nda ‘Rüstem’ karakterine hayat veriyor. Yetiştirme yurduna bıraktığı oğlu Fazıl ve karısının ölümünden sorumlu tuttuğu kızı Yeşim’e karşı son derece sert ve acımasız olan Rüstem’in dramatik hikayesine, dizinin gelecek bölümlerinde tanıklık edeceğiz. Özcan Varaylı ile ‘Rüstem’i, Gönül Dağı’nı ve özel yaşamıyla ilgili bilinmeyenleri konuştuk.
-Gönül Dağı’nın 4. Sezonuna ‘Rüstem’ karakteriyle dahil oldunuz. Rüstem, Yeşim ve Fazıl’ın babası, sert ve çocuklarına çok sıcak davranmayan bir adam. Rüstem’i bir de sizden dinleyebilir miyiz?
-Rüstem aslında sert değil sert görünmeye çalışan bir adam bence. Onu önümüzdeki haftalarda yayınlanacak bölümlerde daha iyi tanıyacağız.
-Hayat bazı insanlara büyük acılar yaşatıyor. Bu acılar ve yaşadıkları sorunlar onları sert ve acımasız yapabiliyor. Aslında bu kişiler duygularını ve sevgilerini dışarıya yansıtamadıklarından eleştiriliyorlar. Rüstem de yaşadıkları travmanın etkisinde ve o yüzden bu derece sert ve agresif diyebilir miyiz?
-Kesinlikle yaşadığı ve yaşattıklarından dolayı çok üzgün, bezgin, ezilmiş bir adam Rüstem. Bazen insanlar kendi hatalarını agresif davranarak başka insanlara yüklemeye çalışırlar. Sanırım aslında utancından biraz da çocuklarına sert ve ters yapıyor. Yokluktan bakamayacağı için bırakmış oğlunu. Sonra karısını kaybetmiş. Karısını kaybetme nedeni olarak kızını görmüş, kızına kötü davranmış. O da kaçıp gidince yapayalnız kalmış bir adam. Yaşadıkları hakikaten kolay değil.
-Fazıl ve Yeşim’in babalarıyla aralarındaki buzlar zamanla eriyecek mi? Mutlu bir aile tablosu izleyebilecek miyiz?
-Yani olması gereken o. İlerleyen bölümlerde göreceğiz. Ben Rüstem’in ve çocuklarının aralarındaki buzlar eriyecek diye düşünüyorum.
-Gönül Dağı, TRT 1 izleyicilerinin ilk bölümden itibaren çok sevdiği, her hafta Cumartesi akşamları reyting rekorları kıran bir dizi. Bu diziye katılmanız istendiğinde neler hissettiniz?
– Tüm ailem izliyordu Gönül Dağı’nı. Ben de böyle güzel bir diziden teklif gelince çok mutlu oldum. Böyle sevilen bir diziye dahil olmak beni çok mutlu etti.
-Televizyonlarda birçok dizi var. Ancak bunların birçoğu uzun soluklu olamıyor. Gönül Dağı’nın bu kadar başarılı olmasını siz neye bağlıyorsunuz? Dizilerin izleyicilerin beğenisini toplaması için sizce hangi kriterlere sahip olması gerekir?
-Gerçekten televizyonda birçok dizi var. Aralarından bazıları sıyrılıp öne çıkıyor. Benim daha önce TRT’de bir işim oldu. Pandemiden önce “Vuslat” isimli dizide rol aldım. O da öyle sıcak bir hikayeydi. İnsanlar kendilerini bulduklarında, gerçek hayatları yansıttığına inandıklarında izliyorlar dizileri. Maalesef bütün dizilerimiz eski Yeşilçam hikayelerine benziyor, zengin kız fakir oğlan ya da tam tersi. Herkes şatolarda yaşıyor, havuzlu villalarda oturuyor. Hayatın gerçekleri, Türkiye’nin gerçekleri bunlar değil. İnsanlar gerçek bir şey gördüğünde sarılıyorlar ona.
-Eskişehir Sivrihisar’ı daha önce görmüş müydünüz? Nasıl buldunuz? Çekimler nasıl gidiyor? Dizideki oyuncularla daha önce çalıştığınız var mı?
-Eskişehir’i çok iyi biliyorum. Çok çalıştım burada. Ama Sivrihisar’dan gelip geçiyorduk. Şirin güzel bir kasaba. Çok sevdim, insanları da oldukça sıcak. Ege Aydan ve Yavuz Sepetçi ile daha önce uzun soluklu işlerde çalışmıştım.
-Sizi daha önce hep sert, otoriter karakterlerde izledik. Özellikle Kurtlar Vadisi dizisindeki Cerrahpaşalı Halit karakteriniz çok ses getirdi. Bu karakterleri canlandırdığınızda seyirciden tepki almanız da kaçınılmaz oluyor. Gönül Dağı, Rüstem karakteriyle ilgili de size yansıyan yorumlar oldu mu?
-Diziye yeni katıldığım için çevremden hayırlı olsun mesajları alıyorum… Ben bir aktörün değişik karakterler oynaması taraftarıyım. İnsanın kendini tekrar etmesi hoş değil. Hele hele bir oyuncuysanız hoş olmuyor ben sevmiyorum.
-Oyunculuk dışında sanatın diğer dallarına ilginiz var mı? Yazmayı seviyor musunuz? Kitap, senaryo yazmayı düşünür müsünüz? Kamera arkasında görev almayı ister misiniz?
-Biraz elim resme yatkındır. Yazmak yerine okumayı tercih ediyorum.
-Özcan Varaylı, çok uzun yıllardır sanat hayatında. Dizilerle evlerimize konuk oluyor. Birçok sinema filminiz de var. Meslekteki hayallerinize, ideallerinize kavuştunuz mu?
-Sanat dünyasında çok daha iyi yerlerde olabilirdim. Televizyon bizim hayatımıza biraz geç girdi. Biz biraz yaşlanmıştık. Karakter oyuncusu olarak işimize devam ettik. Allahıma bin şükür olduğum yerden memnunum.
-Özcan Varaylı’yı izleyiciler genellikle hayat verdiği rollerden tanıyorlar. Özel yaşamınızda neleri yapmayı seversiniz? Boş zamanlarınızı nasıl değerlendirirsiniz? Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
-Oynadığım karakterlerin yani o sert karakterlerin tam zıttı bir adamım. Son derece mülayim, arkadaşları, çevresi tarafından sevilen bir insanım. Kitap okumayı severim. Foça’da yaşadığım için bol bol yüzerim. Su sporları ile ilgilenirim özellikle yelkeni çok seviyor ve yapıyorum.