Kalbi gözünde atıyor
Dizinin ilk yarım saati o kadar hızlı geçti ki, zamanın nasıl geçtiğini anlamadık. Ancak sonraki bir saat malum süre uzatma mevzusuna takıldı ve büyük bir hızla yavaşladı. Gülizar’ın tüm dizilere gösterdiği çok önemli bir gerçek vardı. Her sahnede gerilimli müziğe ihtiyaç olmadığı… Güçlü sahnelerin çoğunu müzik olmadan, sahnenin duygusunu iliklerimize kadar hissederek izledik. Bu konuda hem yönetmen Çağan Irmak’ı, hem de müzisyen Çiğdem Erken’i tebrik ederim. Herkesin bitmek tükenmek bilmeyen müzik kullandığı bir dönemde risk alıp sahnenin saflığını izleyiciye yaşattıkları için… Gelelim oyunculuklara… Farah Zeynep Abdullah yorumlanması zor, gel-gitleri çok fazla olan, kalbi gözünde atan Gülizar karakterini sonuna kadar giyinmiş. Bir an bile şüpheye mahal vermedi. Ebru Cündübeyoğlu’nu oldum olası çok beğenmişimdir. Suzan olarak izlerken de bir kez daha “Helal olsun” dedim. Özellikle Bahri’nin Gülizar’a aşık olduğunu söylediği anda gülerken buz gibi olan suratı ve sonra akıttığı gözyaşlarını izlerken Suzan’a üzüldüğümü fark ettim. Berkay Ateş’i Abluka filminde izlediğimden beri takip ediyorum. Her seferinde “Vay be” dedirtiyor. Yine yapmış yapacağını…”