Ana sayfa Foto Galeri İpek Tuzcuoğlu’nun sosyal medya tespiti!

İpek Tuzcuoğlu’nun sosyal medya tespiti!

tarafından ker_def

ipektuzcuoglu

Kariyerinin milat noktası olan Asmalı Konak dizisindeki Dicle karakterinin başarısını sorduğumuzda “Sektöre isyan ettiğim bir noktadaydım ve bu isyan, Dicle karakterine yansıdı” dedi.

Gençler hakaret etmeyi bireysellik sayar hale geldi

Son dönemdeki projelerinizden biraz bahsedelim…

2 tane sinema filmi var. Bir tanesi “Ankara Yazı Veda Mektubu”. Rahmetli Mustafa Pehlivanoğlu’nun hikâyesi. Onun annesini oynadım. 6 Mayıs vizyon tarihi. Bir de ‘Kervan 1915’ var. 3 ay süren bir çalışma oldu. Orada da bir Ermeni kadını oynadım. O da Kasım’da sanırım vizyona girecek.

Cine 5’teki program da kanal kapanınca bitti. Başka televizyon projeleri olacak mı?

İyi bir proje için hazırlık yapmak lazım, sinema filmlerinden henüz fırsatım olmadı. Mutlaka keyif aldığım ve bana manevi anlamda da bir çok şey katan işlerin içinde olmak istiyorum. Mesela Cine5’te geçen Ramazan ayında Ab-ı Hayat diye bir tasavvuf programı sundum, Hayat Nur Artıran Hoca ile. Beni çok geliştiren, bana çok katkısı olan bir proje oldu tabii ki aynı zamanda seyircimize de. Hâlâ internette sayısız izlenme alıyor. Bazı teklifler geliyor ama keyif alacağım projelerde yer almak istiyorum. Diziler için de aynı durum söz konusu.

Tasavvuf sizin için ne ifade ediyor?

“Tasavvuf söz işi değil hâl işidir.” Tasavvuf ehli böyle söyler, anlatmak değil yaşamak gerekiyor.

Peki günümüzdeki sosyal medya yaşayışını nasıl buluyorsun?

Sosyal medya şahane bir alan ama bir o kadar da şeytani ve tehlikeli. Özellikle gençler hakareti ve küfretmeyi bireysellik sayar hale geldi. Belli mevkilerdeki belli makamlardaki insanlara karşı özellikle. Bu tehlikeli bir durum. Seversin, sevmezsin, onaylarsın, onaylamazsın, pek tabii ki edep dahilinde ve adaletli bir şekilde eleştirebilirsin ama makamlara yapılan saygısızlığı, hakaretleri ve küfürleri kime olursa olsun hiç doğru bulmuyorum. İster siyasetçi, ister sanatçı, ister gazeteciye yapılsın. Bizler cumhurbaşkanlarımıza, başbakanlarımıza, kıymetli gazetecilere, sanatkarlara, ne küfrettik ne de saygıda kusur ettik. Herşey edep dahilindeydi. Eskiden bu durum siyasette de böyleydi medyada da. Her şey daha usturuplu daha saygındı. Günümüzde herşeyde kirlenme olduğu gibi sosyal medyada da, yazılı medyada da, siyasette de ve hatta televizyon dizi ve programlarında da var…