TelevizyonGazetesi.com/Detay – İclal Aydın’ın çok satan aynı isimli romanından uyarlanan Üç Kız Kardeş dizisinin çekimleri bir süre önce başlamıştı. Dizinin setine, araya giren koronavirüs vakaları nedeniyle biraz geç çıkıldı. Ayvalık’ta yapılan hazırlıkların ardından çekimler de başladı.
Bir süre önce Kanal D’nin bu yeni dizisiyle ilgili tanıtımlar da ekrana gelmeye başladı. Başrollerinde diziye konu olan romanın yazarı İclal Aydın ile birlikte Almila Ada, Melisa Berberoğlu, Berker Güven ve Reha Özcan da yer alıyor.
İlk tanıtımıyla merak uyandıran dizide, üç kız kardeşin adeta masalsı halleri dikkat çekmişti. Aileleriyle birlikte Ayvalık’ta yaşayan ve sevgi dolu bir ortamda büyüyen kardeşlerin, başlarına sonradan istenmeyen olaylar geleceği ve dramatik bir hikayenin izleyicileri beklediği de daha sonraki tanıtımda görüldü.
Dizinin yayın tarihi ise henüz yeni belli oldu. Hafta içinde neticelenen duruma göre, Üç Kız Kardeş dizisi Salı akşamları yayınlanacak ve ilk yayın da 22 Şubat akşamı olacak! Salı akşamları TRT1’de Masumlar Apartmanı, Atv’de Destan ve Fox TV’de Evlilik Hakkında Her Şey dizileri ekranda yer alıyor. Üç Kız Kardeş dizisi, bu dizilere rakip olacak…
Süreç Film’in yapımcılığını üstlendiği birbirine çok bağlı Türkan, Dönüş ve Derya isimli kız kardeşlerin hikayesi anlatılıyor. Yönetmenliğini Eda Teksöz’ün yaptığı dizinin senaryosunu ise Betül Yağsağan yazmakta.
Aile sıcaklığını izleyicilerle buluşturmaya hazırlanan dizinin çekimleri Ayvalık’ta devam ediyor. İclal Aydın’ın satış rekorları kıran Üç Kız Kardeş romanından uyarlanan, ekran yolculuğuna çıkmaya hazırlanıyor…
Dizinin hikayesi kısaca şöyle…
Türkan, Dönüş ve Derya… Biri güzelliği, biri uysallığı, diğeri de asiliğiyle dillere destan, birbirlerine delicesine bağlı üç kız kardeş… Yaşıtları gibi basit hayaller kurarken ne geçmişlerindeki gölge onların peşini bırakacak, ne de talihleri onlardan yana olacaktır. Üç kız kardeş, anne ve babalarıyla mutlu bir hayat sürerken Türkan’ın yaptığı evlilikle birlikte kara bulutlar ailenin üstünde gezinmeye başlayacak, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Türkan, mahsur kaldığı masalsı şatoda mutsuzluğuna kılıflar dikmeye çalışırken Dönüş’ün hayatı, geçmişten gelen büyük sırla alt üst olacak, Derya da dönüşü olmayan bir yola adım atacaktır. Sadık ve Nesrin’se kızlarını uçurumun kenarından alabilmek için bazen kendilerini, bazen de birbirlerini kaybetme noktasına geleceklerdir.
İşte tüm karakterlerle ilgili detaylı bilgiler…
SADIK (Reha Özcan)
Sadık karısına, kızlarına daha doğrusu köklerine, sevdalı bir Postane Müdürü’dür. Anne ve babasını küçük yaşta kaybedince kardeşlerinin tüm ailesi olmasından kaynaklı her zaman ailesinin herşeyden önde tutmuştur. Doğduğu Ayvalık’tan ayrılmayı hiç istemese de karısı Nesrin’in isteğine karşı gelememiş, Eskişehir’e yerleşmiştir ama aklı hep köklerinde, Ayvalık’tadır. Ve bir gün dayanamayıp Nesrin’den gizlice Ayvalık’a tayinini istediğinde evliliği bitme noktasına gelmiştir. Ama kızları Dönüş, bu evliliğin de uçurumdan dönüşü olmuştur. Yani Dönüş bebek Nesrin’in Ayvalık’a ve evliliğe dönüşünün simgesi olmuştur. Sadık ve Nesrin, peri masalı hayatı yaşadığını zannettikleri kızları Türkan’ın aslında nasıl bir cehennemde yaşadığını öğrenir. Küçük kızı Derya ise başka bir uçurumun eşiğindedir. Sadık, tüm hayatını kızları ve karısına adasa da birçok şeye gücü yetmeyecektir.
NESRİN (İclal Aydın)
Nesrin, Sadık’ın aksine doğduğu topraklara kök salmak değil, o topraklardan kopmak için elinden geleni yapan bir kadındır. Hiçbir zaman Ayvalık’ı ve o dar çevreyi sevmemiş, kendisini onların içinde hep mutsuz ve baskı altında hissetmiştir. Kızları ve Sadık sebebiyle topraklarına dönmek zorunda kalsa da hiçbir zaman gerçek anlamda mutlu olamayacaktır. Nesrin’in hayata karşı bitmek tükenmek bilmeyen bir kavgası vardır. Ailede onun koyduğu kurallar geçerlidir. Onun bu kuralcı tavrı, öğretmen olmasıyla ilgili olsa da Nesrin doğuştan baskın bir karakterdir. Sadık buna sırf onu sevdiği için boyun eğse de gün geçtikçe Nesrin’in bu başına buyrukluğundan çok rahatsız olacaktır. Nesrin ne yaptıysa ailesi için yapmıştır. Ama bunun Nesrin’in hırslarıyla ilgili olduğunu herkes bilmektedir. Kızlar, ellerinden kayıp gitmek üzereyken Nesrin ve Sadık’ın bitmek bilmeyen hesaplaşması başlayacaktır.
SOMER (Berker Güven)
Ayvalık’ın en varlıklı ailesinin Rüçhan ve Özer’in biricik oğulları. Yurtdışında okuduğu sırada Mine ile tanışmış, ailesinin tüm engellemelerine rağmen onu bırakmamıştır. Türkanla evlenmeye, maddi korkuları sebebiyle göz yummuş ama Türkan’a bir eş olmayacağına söz vermiştir. Onun kalbinin tek sahibi Mine’dir. Ama Somer gün geçtikçe Türkan’ın iyiliğine kayıtsız kalamayacak annesi ve sevgilisinden görmediği anlayışı ve inceliği onda görecektir. Somer, anne gölgesinde büyüyüp sonrasında Mine’nin himayesinde yaşadığını çok geç fark edecektir. Türkan’ın içindeki cevheri gördüğünde belki de çok geç olacaktır.
TÜRKAN (Özgü Kaya)
Türkan, peri masalı içindeki bir Külkedisi, masalsı şatoya kapatılmış bir Rapunzel… Hayatı dışardan masal alemi gibi görünse de kapalı kapıların arkasında sadece Türkan’ın gözyaşları vardır. Türkan, güzelliği dışında hiçbir meziyete sahip olmadığını düşünmüştür hep. Öyle olmasa annesi onu sadece “güzelim” diye sevmezdi. Ailenin ilk göz ağrısı olan Türkan her zaman annesinin güzel, narin, kırılgan kızıydı, onun hep korunmaya muhtaç olduğunu düşünürdü, onu öyle yetiştirdi. O yüzdendir ki Türkan hayatındaki hiçbir şeyi seçme hakkına sahip olmadı. Kocasını da evlendikten sonra yaşadığı cehennem hayatını da kendi seçmedi. Merdivensiz kuleye kapatılmış bir Rapunzel olarak kaderine daha ne kadar razı olacağını kimse bilmemektedir.
DÖNÜŞ (Almila Ada)
Sadık Bey ile Nesrin Hanım’ın ortanca kızları, babası Sadık Bey’e huyu suyu en çok benzeyen kızıdır. Edebiyat okumak istemiş ama geçirdiği rahatsızlıklar ve maddi sıkıntılar buna imkan vermemiş, ablası evlenip, kardeşi de üniversiteyi kazanıp evden gidince anne babasıyla bir başına kalmıştır. Kendisini Çalıkuşu romanının Feride’si ile karşılaştıran Dönüş, aslında romanın Munise’si olduğu gerçeğini(Çalıkuşu Feride’nin kızı), yıllar sonra öğrenecektir. Dönüş’ün en büyük aşkı Serdar’dır. Nesrin, Dönüş’ü Serdar’dan hep uzak tutmaya çalışmıştır. Belki bir süreliğine başarılı olmuştur ama yıllar sonra iki aşık yeniden buluşacaktır.
DERYA (Melisa Berberoğlu)
Sadık ve Nesrin Hanım’ın en başına buyruk, en açık sözlü, en asi, “Erkek Fatma” lakaplı kızıdır Derya. Kedilere, köpeklere, ağaçlara, kuşa, böceğe karşı sevgi besleyen, onları kollayan, sahiplenen, her birine birbirinden güzel isimler veren Derya mimar olmak niyetindedir. Hayallerinin peşinde koşmak için hiçbir engele takılmaz ama ne yazık ki en büyük engel yine kendisidir. Uçarılığı, tezcanlılığı ve asiliği onu hata yapmaya sürükleyecek, yanlış insanları tercih edecektir. Hayatımın aşkı diye tutunduğu kendisinden yaşça oldukça büyük olan sorumsuz, serseri bir hayat yaşayan Hakan, genç kızı dönülmesi belki de imkansız yollara sürükleyecektir.