Show TV’nin yeni dizisi Keşke Hiç Büyümeseydik’in ilk bölüm tanıtımı yayınlandı.
Tüm kardeşlerin babaları Hulusi’nin (Ege Aydan) cenaze töreninde gözyaşı döktüğü tanıtımda, Serpil’in “Hepimizin keşkeleri vardır. Hatıralar arasına gizlenmiş hatalar, zamanında fark edemediği şimdi ise geç kaldığı pişmanlıkları!” sözleri dikkat çekiyor. Kardeşlerin yaşadıkları pişmanlıklar izleyenleri derinden etkiliyor.
Yapımcılığını MinT Prodüksiyon’un üstlendiği, senaryosunu Birol Güven – Murat Aras – Eray Yasin Işık’ın yazdığı, yönetmen koltuğuna Mustafa Uğur Yağcıoğlu’nun oturduğu Keşke Hiç Büyümeseydik’in oyuncu kadrosunda Ege Aydan, Burcu Kara, Açelya Akkoyun, Murat Kılıç, Deniz Celiloğlu, İrfan Kangı, Yeliz Kuvancı, Demet Gül, Arda Esen, Melisa Doğu, Gülin İyigün, Sadri Alışık, Özge Akdeniz, Erkan Baylav, Rabia Toprak, Caner Nalbantoğlu, Yılmaz Gökgöz, Eda Akalın, Eray Yasin Işık, Ersin Arıcı, Seymen Aydın, Zeynep Anacan, Sebahat Adalar, Serkan Özel, Kevork Türker gibi güçlü isimler yer alıyor.
Keşke Hiç Büyümeseydik Pazar akşamı saat 20.00’de Show TV’de! İşte, 1. bölüm tanıtımı;
Dizinin konusu:
Hulusi yetmişli yaşlarının sonuna gelmiş, dört çocuğunu büyütüp hayata hazırlamış, ama ömrünün son günlerini yapayalnız geçirmiş bir adamdır. Hikayemiz de onun vefatı ile başlar. Hayatın dört bir yana savurduğu çocukları, babalarına son vazifelerini yapmak üzere büyüdükleri mahalleye dönerler. Ama problemlerini de birlikte getirmişlerdir.
Hepsinin kafalarında ya babaları ile yaşadıkları mutlu çocuklukları ya da erteledikleri için pişmanlık duydukları anıları vardır. Bu zamana kadar yaptıklarının ya da yapamadıklarının keşkeleri yüzlerine çarpar. Artık çocukluklarındaki gibi mutlu, gençlikleri kadar hızlı değildir zaman…. Çocuklar büyümüş, kendi aileleri olmuş, her biri artık onların derdine düşmüşlerdir. Birbirlerini, bu evi ve en önemlisi de onlara sevgiyle bağlı olan anne babalarını ihmal etmişlerdir. Şimdi yıllar sonra aynı sofrada tekrar bir araya gelmişlerdir ama geçen zamanda beraberinde çok şey götürmüştür. Birbirlerinin sırtını kollayan, sevinçlerini paylaşan bu kardeşler nasıl bu hale gelmişlerdir. Geçmişte olduğu gibi bu sefer yemek masasında mutlu kahkahalar değil, aralarındaki sorunları ve babalarına karşı hissettikleri suçluluk duyguları vardır. Bu sorunlarla nasıl baş edecek ve Hulusi’nin yaşarken başaramadığı o geniş aileyi çocuklar bir araya getirebilecekler midir?
‘Ölüm hak, miras helal’ diyen yakın akrabalar ise çoktan mal paylaşımını düşlemeye başlamışlardır. Acılı çocuklar anlarlar ki geçen yıllarla kaybettiklerinin sadece zaman değildir. Korumaya çalıştıkları manevi değerler de kaybolmuştur. Aynı masada tek ekmeği paylaşan kardeşler, büyüdükleri evi paylaşamayacak hale nasıl gelmişlerdir?