*Ben bu Sude’nin olduğu ortama ”kız senin havan kime” diye depikle dalmak istiyorum. Saçını mı bozsam, farını mı silsem, Sinan’a seri like mı atsam napsam bilmiyorum ki. Yasemin onun yanında melek kalıyor melek. Hadi Yasemin’in özgüveninin bir temeli var, sen kimsin kaos? O ne o öyle altı boş. Git az ötede kıskançlık krizine gir. Dalarım ben ha buna. Hocam bırak ya. Ya abi bırak ya tutmayın beni. Abi çekme gömleğimden tamam yırtıldı. Abi bırak tamam seni dövücem şimdi yırttın.
*Çoook çok özlemişim Sinan’ın neşeli, zibidi zibidi serseri mayın gibi ortalarda dolanan halini. Çok eski bir arkadaşımı görmüşüm gibi koşup sarılasım geldi. Yakışmıyormuş Sinan sana bohem olmak. O ancak Sude ve İz’e yakışıyor. O da yakıştığından değil de üzgün olmalarını sevdiğimden. Her ne kadar ”bu görselde iki yakışıklı ceo var ama dikkatleri yakışıklılıktan aklını yitiren Nazlıcan çekiyor” adlı ekran alıntım pek bir oyunlu olsa da, müthüşlü bir andan aldım bu görüntüyü. Kardeşi kardeşe kırdıramadın at kuyruğu. Elti bileziklerini al da git az ötede salla şıngır şıngır onları. Biz ”canım eltim” havlusu kullananlardanız. #besteltiever #eltilertakiplesiyor #internationaleltiday
*Ömer’in, odasının Fetret Dönemi zamanında dönüştüğü halini gördüğünde yaşadığı şoka sağlam güldüm. Adeta tiksindi. Koray’ın yaratım sürecinden zerre bir şey anlamıyorsun Ömüş.