Ana sayfa Sosyal Medya Kırmızı Oda dizisinin asıl amacı ortaya çıktı! Doktor hanım o nasıl söz öyle!

Kırmızı Oda dizisinin asıl amacı ortaya çıktı! Doktor hanım o nasıl söz öyle!

tarafından ker_def

TelevizyonGazetesi.com /Detay – Cuma akşamları tv8 ekranında izleyicilerle buluşmaya devam eden Kırmızı Oda dizisinde şimdiye kadar 10 bölüm yayınlandı. Binnur Kaya’nın başarılı performansının yanı sıra, konuk oyuncuların da hikayelere kattıkları anlamla birlikte dizi yükseliş grafiğini sürdürüyor.

Sezona iyi başlayan ve hikayeleri ile izleyicileri etkileyen Kırmızı Oda dizisinde bir de bazı sözler var ki, adeta yüreklere işliyor. Gülseren Budayıcıoğlu’nun meslek hayatında uzun uzun dinlediği insanların gerçek hikayeleri bunlar… Her ne kadar senaryo renklendirilmiş olsa da bu öykülerin dayandığı bir gerçeklik var. Dizinin her yeni bölümü ders alınmak için ibretlik sahnelerle dolu.

Binnur Kaya da muhteşem bir performans ile ekranlara konuk oluyor. Doktor hanımın bazı sözleri var ki, akıllardan hiç çıkmayacak kadar değerli. Kırmızı Oda 11. bölümden yayınlanan fragmanda doktor hanım diyor ki, “Annesinin doyuramadığını dünya doyuramaz ki” şeklindeki söz de hemen dikkatleri çekiyor.

Doktor hanımın bu önemli sözünü ve dizinin 11. bölüm fragmanını aşağıdaki videoda izleyebilirsiniz. Ayrıca Gülseren Budayıcıoğlu da dizi hakkında önemli bir yorumda bulararak, Kırmızı Oda’nın amacını anlattı.

Gülseren Budayıcıoğlu, insanların hikayeleri dinlediğinde, bu kişilerin görünen yüzü ile gerçek kişiliği arasındaki farkı da tecrübe etme fırsatı buldu. İşte dizide bu tecrübenin eserinde gerçek ve sahte yüzler de izleyicilerin karşısına çıkartılıyor.

İnsanların kaderleri arasındaki tuhaf benzerlikleri da fark etmenizi sağlayan bir dizi Kırmızı Oda. İzleyicilerin evlerine bir terapist gibi giren doktor hanım, onların kendilerini sorgulamalarını da sağlıyor.

Gülseren Budayıcıoğlu, dizinin önemini ve hedefini şu sözlerle anlatıyor: “Sizin de bildiğiniz gibi toplumların üzerinde kalınca bir örtü var. Biz Kırmızı Oda ile bu örtüyü kaldırarak, örtünün altındaki gerçek hayatları, gerçek duyguları gösteriyoruz. En önemli hedeflerimizden biri de şiddetin önlenmesini sağlamak.Görüyoruz ki cezalar şiddeti önleme noktasında yeterli değil. Şiddetin kökenlerine inmek, kötüyü anlamak, anlamadan bilmeden kötüyü nasıl yarattığımızı görerek şiddete engel olabiliriz. İzlediklerimiz ve okuduklarımız üzerinden, hayatın içerisinden gerçek örnekler ile insanlara daha kolay ulaşabileceğimize inanıyorum. Başarabiliyorsak ne mutlu.”