Televizyonda üç sezon boyunca yayınlanan ve fenomen karakterler yaratan “Poyraz Karayel” şimdi de sinema seyircisinin yüzünü güldürecek.
Musa Uzunlar’ın Hürriyet’te yayınlanan röportajı…
◊ “Cingöz Recai”den sonra şimdi de “Poyraz Karayel: Küresel Sermaye” filminiz geliyor? Neler söylemek istersiniz?
– “Poyraz Karayel” projesinin içinde olmaktan hep mutluluk duydum. Çok güzel dostluklar yaşadık ve bunu hâlâ sürdürüyoruz. Bizleri heyecanlandıran ve gururlandıran geri dönüşler oldu. Bitmesini hiç istemeyen ve buna üzülen insanlarla “Poyraz Karayel: Küresel Sermaye” filminde tekrar buluşacağız. Onları kahkaha dolu güzel anlar bekliyor. Bu projeyi hayata geçiren ve emeği geçen herkesi kutluyorum.
◊ Bugüne kadar pek çok karakteri canlandırsanız da sizinle ilgili “kötü rollerin adamı” şeklinde bir algı var. Bu durum sizi rahatsız ediyor mu?
– Hayır, etmiyor. Oynadığım karakterleri iyi ya da kötü diye etiketlemeyi doğru bulmuyorum. Bu rollerin dışa dönük olumsuz yanlarının yanı sıra çeşitli insani değerleri de barındırdıklarını düşünüyorum çünkü… Bu sebeple tek boyutlu olmaktan da çıkıyorlar.
ENDİŞE HER İŞİN ÖNÜNÜ KESER
◊ Peki “Poyraz Karayel: Küresel Sermaye” ile ilgili neler söyleyeceksiniz? Bu film ne anlatıyor ve kimleri yakalasın istersiniz?
– Bir anlatım kaygısından daha çok seyircide uyandıracağı hissiyat önemli bence… Hayatın karmaşasından çıkıp kendine bir mola vermek isteyenlere keyifli bir istasyon olursa ne mutlu bize.
◊ “Diziden sonra ya film beğenilmezse” diye bir endişe yaşadınız mı?
– Endişe bir işe başlamanın önünü kesen en büyük engeldir. Siz işe cesaretle başlar ve eserinizi sunarsınız, takdir de seyircinindir. Bu sebeple endişe yaşamadım.
◊ Size gelecek bir sonraki sinema teklifinde, nasıl bir senaryoya sıcak bakarsınız?
– Açıkçası henüz yazılmamış bir senaryo hakkında tür belirlemem olanaksız. Öncekilerin benzeri olmayan, ezber bozan, türlü renklerin bir arada olduğu her türlü rolü değerlendirebilirim.
◊ Bu yıl yeni dizi projeniz olacak mı?
– Henüz netleşen bir televizyon projesi yok. Şu anda Devlet Tiyatrosu’ndaki “Yaşamak Denen Bu Zahmetli İş” ve “Medea Kali” isimli oyunlarım devam ediyor.
EN KIYMETLi HAZİNE BiZE SUNULAN YAŞAM
◊ Son zamanlarda sizi en çok ne mutlu ediyor?
– Şehrin kalabalık, gürültülü, stresli ortamından bir nebze olsun uzaklaşmak.
◊ Hayatta “olmazsa olmaz”larınız var mı?
– Olmazsa olmaza kilitlemiyorum kendimi. Hayatta her şey olur. Olmazsa olmazın yerine alternatif üretmeyi yeğlerim.
◊ Son olarak buradan sevenlerinize neler söylemek istersiniz?
– Hayatta sahip olduğumuz en önemli hazine, bize sunulan yaşam. Kıymetini bilelim. Herkese keyifli seyirler diliyorum.