Star TV’de Pazartesi akşamları yayınlanan Sefirin Kızı dizisinde Nare karakterini oynayan Neslihan Atagül’ün ‘geçirgen bağırsak sendromu’ isimli bir rahatsızlığının olduğu ortaya çıktı. Oyuncunun bir süredir bu hastalıktan muzdarip olduğu, ancak seti aksatmamak için çalışmaya devam ettiği öğrenildi. Fakat ilerleyen süreçte ağrıları artan, hızla kilo kaybeden ve halsizleşen oyuncuya doktorun ısrarı ile 10 günlük rapor verildi.
Muğla’daki çekimlerden İstanbul’a evine dönen ve ilaç tedavisine başlanan oyuncunun 10 gün sonra yeniden testleri yapılacak ve bir sorun görülmezse sete dönebilecek. Bu haber ile birlikte pek çok kişi ‘geçişken bağırsak sendromu’nun ne olduğu merak etti ve araştırmaya başladı.
Peki nedir ‘geçişken bağırsak sendromu’?
Sindirim sistemi insan vücudundaki en önemli ve korunması en gerekli sistemlerden biridir. Bağırsaklar ise sindirim sisteminin en önemli parçasıdır. Yediğimiz besinler sindirim yolu kanalıyla bağırsaklara iner ve burada emilerek sindirilmesi sağlanır. Geçirgen bağırsak sendromu ise bağırsak duvarının geçirgenliği ile ilgilidir.
Geçirgen bağırsak sendromu nedir?
Besinler bağırsaklarımızda parçalanmaya, sindirilmeye devam eder ve yine burada emilirler. Bağırsaklarımızdaki bu emilim işleminin de tıpkı diğer sistemlerdeki gibi bir işleyişi vardır. Bağırsak hücreleri sıkı bağlantılar ile bitişik bir şekilde dizilmiştir ve bu haliyle bir filtreyi andırmaktadır. Bu filtre sayesinde bağırsaklarımızdan kanımıza yalnızca sindirilmiş besinler, sıvılar, vitamin ve mineraller gibi zararsız maddeler geçebilirler. Eğer bağırsak hücreleri arasındaki bu sıkı bağlantı bozulursa kanımıza zararlı organizmalar ve toksinler gibi istenmeyen maddeler de karışabilirler. İşte “geçirgen bağırsak sendromu” olarak adlandırılan bu problem, bağırsak duvarının geçirgenliği ile ilgilidir.
Geçirgen Bağırsak Sendromu’nun nedenleri?
1. Gıda duyarlılıkları: Kan dolaşımına giren toksinlerin saldırıları nedeniyle, bağırsak aşırı geçirgenliği olan bir kişinin bağışıklık sistemi, vücudu belirli gıdalardaki (özellikle glüten ve süt) antijenlere daha duyarlı hale getirmekte ve çeşitli antikorlar üretmektedir.
2. Bağırsak hastalıkları: Bağırsak geçirgenliğinin artmasının çoğunlukla huzursuz bağırsak sendromu, ülseratif kolit ve Crohn hastalığından muzdarip insanlarda daha çok görüldüğü tespit edilmiştir. Çinko takviyesinin, bu vakalarda bağırsak bağlantılarının sıkılaştırılmasında oldukça etkili olduğu görülmektedir. Alfa 1 Antitripsin ve kalprotektin seviyelerinin artışı da iltihabı bağırsak hastalıklarının habercisidir.
3. Otoimmün hastalık: Sızdıran bağırsağın otoimmün (bağışıklık sisteminin aşırı duyarlılığıyla oluşan tepki ) bir hastalığa neden olabileceğini anlamanın anahtarı, ‘’zonulin” olarak bilinen bir protein üzerinde yapılan araştırmalardır. Zonulin bağırsak bariyer bütünlüğünü göstermektedir. Sıkı bağları yapıştıran ya da onaran bir proteindir. Bu araştırmalara göre zonulin seviyesinin artması bağırsak geçirgenliğini göstermektedir. Gaitadan rahatlıkla ölçülebilmektedir.
4. Tiroit sorunları: Sızdıran bağırsak sendromunun doğrudan etkileyebileceği otoimmün hastalıklardan biri Hashimoto hastalığıdır. ‘’Kronik tiroidit“ olarak da bilinen bu bozukluk, hipotiroidizm, metabolizma bozuklukları, yorgunluk, depresyon, kilo alımı ve bir dizi başka sorunlara yol açabilmektedir.
5. Emilim bozuklukları: Sızan bağırsaklardan kaynaklanan çeşitli beslenme yetersizlikleri, mide asit düzeyinin yetersizliği, yaşamsal döngünün en önemli vitamini B12, folat, magnezyum ve diğer enzimlerin emilimini imkansız kılmaktadır.
6. Cilt hastalıkları: Bağırsak – cilt bağlantı teorisi, 70 yıl önce ilk kez tanımlanan bağırsak hiper geçirgenliğinin cilt sorunlarına neden olabileceğini göstermektedir. Özellikle zamansız akne, sivilce, sedef hastalığı ve egzamalarda önce bağırsak geçirgenliği kontrol edilmelidir.
7. Duygu durum bozuklukları: Bilimsel araştırmalar sızdıran bağırsak sendromunun çeşitli nörobilişsel bozukluklara neden olduğunu göstermektedir. Örneğin, bağırsakta aşırı geçirgenliğin psikobiyotik etkisi de var olan probiyotiklerin kaybını artırmaktadır. Ayrıca seratoninin %95’i bağırsaklardan sentez edilmektedir.
Geçirgen Bağırsak Sendromu için ne yemek gerekiyor?
Öncelikle bağırsağa zarar veren gıdalardan uzak durulmalıdır. Sızıntılı bağırsakların bu dört besin ve takviyeyle iyileşmesi mümkündür.
1. Kemik suyu: Kolajen ve hasarlı hücre duvarlarını iyileştirmeye yardımcı olabilecek amino asit, proline, glisin ve glutamine içermektedir. Sızdıran bağırsakları ve otoimmün hastalıkları iyileştirmeye yardımcı olmaktadır.
2. Fermente süt ürünleri: Bağırsakların iyileşmesine yardımcı olabilecek hem probiyotikleri hem de kısa zincirli yağ asitlerini barındırmaktadır. Kefir, ev yoğurdu, ekşi krema, ghee (tereyağından saf yağ yapılması işlemi) en iyileridir.
3. Fermente sebzeler: Bağırsak pH’sını ve bağırsağı destekleyen probiyotikleri dengeleyen organik asitler içermektedir. Sauerkraut ( alman lahana turşusu) , kimchi (mayalanmış kırmızıbiber ve sebzelerden özellikle Çin lahanasından yapılan, geleneksel bir Kore yemeği) ve kvass (sebzelerle yapılan bir içecek) zengin kaynaklardır. Floranın “Lactobacillus acidofillus” kısmını üretmektedir.
4. Tüm hindistan cevizi ürünleri: Hindistan cevizinde bulunan MCFA’lar (orta zincirli yağ asitleri) diğer yağ asitlerinden daha kolay sindirilebilmekte, böylelikle sızdıran bağırsağı en iyi şekilde onarmaktadır. Ayrıca, hindistan cevizi kefiri, sindirim sistemini destekleyen probiyotikleri içermektedir.
Tüm bunların dışında omega-3 yağlı gıdaları tüketmek faydalıdır. Çim beslemeli sığır eti, kuzu ve somon gibi vahşi yakalanmış balıklar gibi anti-inflamatuar (iltihapla savaşan) gıdalar da sızıntılı bağırsağı tamir etmek için en yararlı gıdalardır.