TelevizyonGazetesi.com / Detay – Fox TV ekranında ilk 4 bölümü beğeni toplayan ancak pandeminin araya girmesi ile 6 aydan uzun süre ara veren Öğretmen dizisi, yeniden izleyicilerle buluştu. Ancak bu buluşma birazda planlama hataları nedeniyle sıkıntılı başladı. İnsanı değerleri sorgulatan yapısı ile ekrandaki farklı işlerden birisi Öğretmen… Düşünmenin önemini vurguluyor ve erdemleri öne çıkartıyor. Dizinin hem planlama noktasında hem de içerik noktasında iki büyük sıkıntısı göze çarpıyor. Detaylarını haberimizin devamında bulabilirsiniz.
İlker Kaleli, Ceren Moray, Serkan Keskin, Serhat Kılıç, Afra Saraçoğlu ve Şeref Erol’un başrollerinde yer aldığı diziden daha büyük beklentiler var. 18 Ekim Pazar günü yayınlanacak 6.yeni bölüm bu beklentilerin karşılanıp karşılanamayacağı konusunda önemli bir fikir sunacak. Ancak neden Öğretmen düşük reytinglerle sezona başladı, önce bu konuyu irdelemek lazım.
Geçtiğimiz Pazar günü ikinci sezonuna başlayan ve 5. bölümü yayınlanan dizinin düşük reytingler alması herkesi şaşırttı. Bunun sebepleri üzerine bazı yorumlar var. Peki neden ilk 4 bölümü çok sevilen dizinin geri dönüşü sıkıntılı oldu. Gün değişikliği yapması önemli bir etken olarak değerlendiriliyor. Ancak asıl sıkıntı Arıza gibi iddialı bir dizinin olduğu akşam, Show TV’nin dizisi kendisini kanıtladıktan ve izleyicisini de bağladıktan sonra Öğretmen dizisinin başlatılması idi.
Savaşçı dizisinin stokta yer alan 3 bölümü yerine Öğretmen dizisi başlatılsaydı belki de sonuçlar çok daha farklı olurdu. Öğretmen’in şimdi Arıza gibi etkili bir dizinin karşısında varlık sergilemesi daha zorlaştı. Tabii ki tek etken de bu değil, içerik kaynaklı sıkıntılar yüzünden de Öğretmen dizisi sorunlar yaşıyor. Milliyet Blog yazarlarından Anibal Güleroğlu da işte tam da bu içerik kaynaklı sıkıntılara dikkat çekiyor. Dizide Akif’in daha pasif bir konumda olması ikinci sezonda dikkat çeken bir detay…
İşte Anibal Güleroğlu’nun Öğretmen dizisiyle ilgili değerlendirmesinin bir bölümü:
“…Öğrencilerine düşünerek doğruya varılacağının ve her kötülüğün üstesinden gelineceğinin dersini vermeye soyunan Akif’in başlangıca oranla daha pasif olması… Gizem, Çetin ve Tuğrul dışındaki öğrencilerden bazılarının, özellikle de Mevsim’in abartılı konuşmalarla gereksiz gürültü yaratması… Anahtar kişi olarak gösterilen Selin’in, annesiyle olan ilişkisindeki tutarsızlıkların yarattığı eğretilik… Ve suç örgütünün başının, sanki kurcalayıp bulması imkânsızmış gibi, kendisine iş yaptıranların listesini Selin’e verdiği kolyenin içine saklaması şeklindeki mantıksızlıklar… ‘Öğretmen’e zarar verecek olgulardı. Dolayısıyla hepsi bir arada yeni bölümü meraktan ziyade şamatanın ve komedinin hâkim olduğu bir akışa çevirdi.
Tüm bunlara bir de Taner’in fazlasıyla coşturulan kışkırtıcılığı ve akıldan ziyade duyguyla hareket eden polis profilindeki Yılmaz’ın operasyon esnasındaki tavırlarıyla karikatürize bir karaktere dönüştürülmesi eklenince beşinci bölümün eli hayli zayıfladı. Diğer dizilere kıyasla akışın hızlı olması da bölümü kurtarmaya yetemedi maalesef. Anlayacağınız bölümün senaryo gelişimi açısından izleyiciye tek getirisi, Rüya’ya komplo kurulmasında parmağı olan kişinin okulda öğretmen olduğunun açığa çıkmasıydı. Bu izleyicinin merakını tetikler mi? ‘Öğretmen’in sunacaklarına ve diziye nereden bakıldığına bağlı tabii.
Görünen o ki; 36 bölümle ekran ömrünü sınırlayarak reyting kaygısını kısmen bertaraf eden ‘Öğretmen’, bundan sonrasında yozlaşmış eğitimci cephesinden yürütecek suçlu avını. Nitekim Akif’in, kod adı Avcı olan ve Sur çetesiyle işbirliği yapıp Rüya’yı intihara sürükleyen kişiyi bulmayı amaçlayarak, öğrencilerine fikir jimnastiği yaptırması da bunun işareti. İzleyici açısından bu süreçte önemli olansa, Akif’in esprili mesajcı varlığını kan kaybetmeden koruması ve içeriğin baştaki enerjisinin-mantığının bozulmaması! Yanı sıra Zeynep ve Yılmaz’la yaşanacaklardan nasıl bir etkileşim çıkacağı da önemli.”