– Siz hayatınızın herhangi bir döneminde erkek şiddetiyle karşılaştınız mı?
Şiddet, sanırım her yerde… Fiziksel olmasa bile psikolojik olarak çok gördüm. Rahatsız edici ve aşılması zor. Sanki başa çıkmak zorundaymışsın gibi davranılması çok kötü. Asıl şiddet, zorunda bırakılmak.
– Sizce kadına şiddetle nasıl baş edilebilir?
Bunu öğrenmenin yeri aile bence. Ne görürsek, onu uyguluyoruz. Erkek el üzerinde tutulur, kadın boyun eğer, erkek güçlüdür, kadın güçsüzü öğretir… Şiddettin bir acizlik değil, güç göstergesi olduğunun temelini verirsek, kendini güçlü sanan aciz bireyler yetiştirmiş oluruz. Öncelikle buna engel olmalıyız.
Güçlü olmak demek merhametsiz, acımasız ve kendinden daha güçsüzü yok etmek değildir; ona elini uzatıp, destek olmaktır.
– Dizi, bu durumu nasıl yansıtacak?
Boyun eğmeyen bir kadının hikayesi bu. Etrafımızda bir şekilde gördüğümüz, rastladığımız kişilerin bu tarz olaylara nasıl tepki gösterdiklerini yansıtıyor.
Aklınıza gelebilecek bütün çatışmalar var. Bu hikayede karşı çıkan da var, destekleyen de, yardım eden de, kuyu kazan da. Ama bütün cümleler çok gerçek.
– Çekimler nasıl gidiyor?
Her gittiğimiz yerin ayrı havası ve dokusu var. Hayranlıkla bakıyorum. Nefes aldığımı hissedip, huzurla çalışıyorum.