Milyon dolarlık bu projenin ortaya çıkışının esasen çok şaşalı bir öyküsü yok. Parsons Network 7 kanalında çalışırken halk arasından, sıradan görünümlü 5 kişinin bir ıssız adada mahsur kalışlarını ve zamanla bu adanın zorlu koşullarına ayak uyduruşlarını konu alan bir skeç çekiliyor. Bu esnada Parsons’un kafasında ampuller yanıp sönmeye başlıyor. Bir grup sıradan insanın modern dünyanın imtiyazlarından ırak ve sıra dışı olaylar silsilesiyle baş etmek zorunda olduğu bir platformun cazibesini keşfediyor Parsons. Akabinde Bob Geldof ve Waheed Ali ile birlikte Planet 24 adlı yapım şirketini kurup, fikirlerini başarılı bir formata dönüştürmenin yollarını arıyorlar. Proje için seçtikleri ilk isim Survive! yani Hayatta kal!. Parsons ve arkadaşları ‘gerçeklik’ ve ‘eğlencenin’ harmanından bir yapı oluşturma fikrinde karar kılıyorlar. Tabii projenin merkezine de yarışmacıların birbirlerini adadan men edebilme yetkisine sahip olmaları yerleştiriliyor. Burası çok önemli! Yarışmacıların, adadaki kaderlerinin bir başkasının elinde olduğunu bilmeleri, onların öngörülemez davranışlar sergilemelerine neden oluyor. Formatın anlatısına boyut kazandıran en önemli nokta işte bu kestirilemezlik. Nihayetinde, Parsons ve ekip arkadaşlarının nasıl bir yarışma konsepti oluşturduğu hepimizin malumu: İki takım (tribe), üç günlük aralarla birbirlerine karşı dokunulmazlık (immunity) mücadelesi veriyorlar. Dokunulmazlık mücadelesinin galibi ada konseyinde (tribal council) gerçekleştirilen elemeden muaf tutuluyor. Takımlardaki elenme sayıları arttıkça, takım içi kenetlenmeler de artıyor. Başlangıçta takımlar arası tatlı sert bir mücadele söz konusu iken, zamanla bu mücadele “kanının son damlasına kadar savaşmaya” evriliyor. Elenen yarışmacıların kazananı belirleyecek olmasıyla da herkese bir ‘hesap günü’ şansı sunuluyor (Yarışmanın orijinal formatında bu kural mevcut, ancak Survivor Türkiye’de elenenlerin yarışmanın seyrini değiştirme şansı bildiğim kadarıyla bulunmuyor.). Sonuç olarak, bu zorlu ve komplike oyunu oynayabilmek için kişilerin hem mental hem de fiziksel açıdan kendileri en uzun süreyle hayatta tutacak stratejileri belirlemeleri gerekiyor.
Survivor’ı anlama klavuzu!
330
Önceki gönderi