Şimdi sen soracaksın ‘Serhan’ı niye tutukladılar?’ diye. Orasını hiç karıştırma. Süreci işletme mezunu olan ben bile anlamadım. Ama ‘hikaye için tutuklanması gerekiyordu’diyelim geçelim. Ama geçemeyeceğimiz bir konu var ki, adamın avukatını bile göremedik. Paldır küldür 1 Ocak’ta nöbetçi mahkemede duruşma falan… Üstelik Merve de yoktu duruşmada, oysaki ilk şoku atlattıktan sonra emniyet müdürlüğünü basması gerekiyordu.
Yoksa Serhan bu sorundan da mı Oya’nın sayesinde mi kurtulacak dersin? Ay dur hapishane revirinde neler neler oldu onu sonra anlatırım, her şey sıra ile… Hani dizi hukuku diyorlar ya, bu nedenle Serhan gibi birinin avukatsız ifadesinin alınmasına, Oya’nın emniyet müdürünü tanısa bile savcı onayı ile girilen cezaevine gidip Serhan’ı ziyaret etmesine falan takılmıyoruz. Sen zaten dikkat etmezsin böyle detaylara da yine de komik. Detayları atlayıp Oya ve Serhan’a mı geleyim? Pes teyzoş…
Merve ile Serhan’ın tanışma hikayeleri vardı bu bölümde. Merve’nin lisedeki gençliği aynı Merve, bu bölümde mimiklerine kadar aynıydı. Hatta biri yazmış twitterda –sana da açalım bir twitter hesabı, seversin sen, “Ben lisedeki ben’e bu kadar benzemiyorum”. Çok güldüm. Ben de lisedeki bana benzemiyorum… Merve gibi Genç Serhan’ı da benzetmişler. Serhan Aksak ile evlilik Merve için bir projeymiş. Ama çok başarılı adımlar atmış, alkışladım vallahi. Ders niyetine okutulmalı. Sevdiği müzik, sevdiği oyun, gittiği mekanlar… Önce analiz etmiş, sonra küçük rastlantılarla Serhan’ın hayatına sızıvermiş bizim Merve’cik. Serhan için doğru bir rol bir model çizmiş kendine. Merve’nin evini sahiplenmesi onu ‘kale’ olarak görmesinden değil bence evi onun için bir Barbie evi, Sarmaşık’ta yaşayanlar da Barbie bebekleri… Laf aramızda Bade İşcil’de Barbie’ye benzemiyor mu?