Ana sayfa Sinema Uğur Yücel ve Meltem Cumbul’un sinema flörtü

Uğur Yücel ve Meltem Cumbul’un sinema flörtü

tarafından ker_def

Uğur Yücel ve Meltem Cumbul, geçen hafta vizyona giren “Yaktın Beni” filminde bir araya geldi. ‘Macit’ ve ‘Leyla’ karakterleriyle tatlı bir ‘orta yaş flörtü’ hikâyesi anlatan iki oyuncuyla filmi konuştuk.

*Uğur Bey, “Yaktın Beni”de Sarp Apak’la dayı-yeğeni canlandırdınız. Nasıldı Apak’la çalışmak?
Uğur Yücel: Sarp, birlikte çalışması kolay, aynı zamanda eğlenceli biri. Çok olumlu, disiplinli. Set dışında da görüşüyoruz zaten. Gündelik hayatta da çok neşeli.

*Macit, yeğeni Selam’ın başını sürekli belaya sokuyor. Böyle bir dayıyı oynamak, eğlenceli miydi?
– Çok eğlenceliydi. Bazı karakterler, set bittikten sonra da devam eder ya da sahne çekilmeden de konuşur. Macit de öyleydi. Böyle adamlar çevremizde de var. Sahiden başı derde girer böyle ahbabı olanın. (Gülüyor)
*Macit ile Meltem Cumbul’un canlandırdığı Leyla karakteri arasında güzel bir flört görüyoruz filmde. Meltem Hanım’la karşılıklı oynamak nasıldı?
– Meltem, rolüne dönük bir oyuncu, sahne heyecanı yaşıyor. Sete geliş gidişi arasındaki zamanı da çok olumlu değerlendiriyor.

*Macit ve Leyla ilişkisi için neler söyleyeceksiniz?
– Macit, Leyla karşısında bocalıyor aslında. Leyla, ona sahiciliği hatırlatıyor. Vicdanı, sevgiyi hatırlıyor onunla Macit. Kendi duygularıyla karşılaşınca da çarşafa dolanıyor

OĞLUM ÇOK DOBRA LAFINI ESİRGEMİYOR

*Gündem malum. Ülke insanını güldürmek gittikçe güçleşiyor mu sizce?
– Zannetmiyorum. Aksine, gergin insanlar kendi yuvalarına girdikleri zaman karanlık bir şey görmek, yaşamak istemiyorlar. Gülmek, eğlenmek ferahlatıyor onları. Hatta yakın zamanda bir komedi filmine gitmiştim, “Seyirci gülme işini abartmış” dedim.

*Filmin yönetmenliğini oğlunuz Can Yücel yaptı. Aileden biriyle çalışmak rahatlık sağlıyor mu size, ne kadar tarafsız olabiliyorsunuz birbirinize karşı?
– Biz uzun zamandır birlikte çalışıyoruz. İnsanın yakınında böyle birinin olması rahatlatıcı tabii. Ancak oğlum çabuk dert ortağı oldu. Beni katı eleştiriyor. Çok dobra, lafını esirgemiyor. (Gülüyor)

*Sırada ne var Uğur Yücel için? Yeni bir filmin yönetmen koltuğu mu, yoksa yine oyunculuk mu?
– İşin mutfağından uzaklaşmak istiyorum aslında. Bundan böyle daha çok oyunculuğu öne çıkarmayı düşünüyorum. Çünkü hem daha konforlu, hem sorumluluktan uzak. Yaratım derdiymiş, sonra ortaya çıkan işin karşılığını beklemekmiş… Bunlar insanı çok yıpratıyor. Ancak daha önceden tasarlanmış bir-iki proje var ve onları yönetmem söz konusu. Bakacağız…

ÇETİN ALTAN, HAYAL ETTİĞİ DÜNYAYI GÖREMEDEN GİTTİ

Uğur Yücel: Bu sabah Çetin Altan’ı kaybettiğimizi duydum, çok üzüldüm. Öyle değerli kişiler hep hayatımızda olacak sanıyor insan. Ama gidiveriyorlar işte. O da hayal ettiği dünyayı göremeden gitti…

GÜVENLİ ELLERDE OLDUĞUMU HİSSETTİM

*Oyuncu Sendikası Başkanı olarak, bu filmin setindeki çalışma koşullarına dikkat ettiniz mi?
– Çalışırken yönetmenimiz Can Yücel de, yapımcımız Erol Avcı da bana güvenli ellerde olduğumu hissettirdi. Setteki çalışma koşulları çok insaniydi. Her türlü set tehlikesine karşı alınan önlem, çalışma saatleri, benimle yapılan sözleşme, çocuk oyuncuyla çalışma koşulları, hepsi Oyuncular Sendikası’nın öngördüğü biçimdeydi.

Harika bir çift olduk

*Meltem Hanım, sizden “Yaktın Beni”yi dinleyelim. Nasıl bir film oldu sizce?
Meltem Cumbul: “Yaktın Beni”, geleneksel aile yapısı ile mahalle kültürünü, dayanışma ve samimiyet üzerinden aktarmaya çalışan, senaryosu güzel olan bir film. Mesleki kimliklerde amirler tarafından gaza getirilmeyi, kurban psikolojisini, mafya düzenindeki korkutma unsurlarını ve aşk oyunlarını karikatürize ederek işliyor. Bu yapı içinde gerçeklik alanını koruyan tek karakterin Leyla olduğunu söyleyebilirim. Yazar Uğraş Güneş, karakteri böyle aktarmayı tercih etmiş. Bu sebeple senaryoyu okurken Leyla’nın etrafında dönen oyunlara gülmekten kendimi alamadım.

Kaynak: Hürriyet