TelevizyonGazetesi.com / Detay- Ünlü oyuncu ve sunucu Seray Sever geçtiğimiz günlerde ikiz kızlarını dünyaya getirdi. Üç yıl önce Eray Sünbül ile nikah masasına oturan Seray Sever ikiz bebekleri olacağı müjdesini sosyal medyadan vermişti. Kısa bir süre önce bebeklerini kucağına alan Seray Sever ilk kez anne olmanın heyecanını yaşadı.
Seray Sever ve Eray Sünbül çifti ikiz kızlarına Sofia ve Alya adını verdi. Ünlü sunucu ve oyuncu Seray Sever’in ikizlerine verdiği isim sosyal medyada da oldukça konuşulurken Sabah Gazetesi yazarı Engin Ardıç konuyu köşesinde değerlendirdi.
Engin Ardıç, ‘Seray’ın derdi beni gerdi’ başlıklı bir yazı kaleme aldı. Ardıç; ” Madem magazin, hem de lumpen magazini hayatımızın her yerine sıvandı, biz de bugün magazin yapalım bari. Daha çok ilgi çeker” diyerek başladığı yazısında Seray Sever’e verdi veriştirdi. Ardıç yazısında, dikkat çeken şu ifadeleri kullandı;
“Seray Hanım’ın “neci” olduğunu ben bilmiyorum, sunucu mudur, oyuncu mudur, şarkıcı mıdır, manken midir, bunların hepsi midir, yalnızca ünlü müdür, izleyemedim. Hem de bizim okuldanmış, Boğaziçi’nden. Şimdi Google’a baktım da öğrendim. Allah için güzel kadın.
Bu hanım günün birinde evlendi ve ikiz doğurdu. Bu yaşta… Büyük başarı… Çok zahmet çekti, çok fedakârlık etti, sekiz kere tüp bebek denemesi yapmış… Allah bağışlasın, Allah onları analı babalı büyütsün… Lakin çocukların isimleri bir tuhaf…
“Alya” ile “Sofia”… Ana Müslüman, baba Müslüman. Ananın adı Seray, babanın adı Eray… Hem de kafiyeli vallahi. İlber ile Dilber gibi.
Peki bu kızların isimleri nasıl Alya ve Sofia olabiliyor? Elbette her ana babanın çocuğuna istediği ismi koyma hakkı vardır, nüfus memuru kabul ettiği sürece mesele yoktur. Ama bizim de şaşırma hakkımız olsa gerek.
Bir sürü Türk ve Müslüman ismi var, kıran mı girdi? Bu “orijinallik” eğilimi seksenli yıllarda başladı, özellikle Melissa gibi isimlerle…
Eğer Seray Hanım ile Eray Bey, Hıristiyan dinine mensuplarsa özür dilerim. Ama o zaman ben olsaydım birini Catherine yapardım ötekini Madeleine. Eh bu da benim tercihim. Bugün hoşluk yaptık, her ne kusurumuz varsa affola.”