Star TV’de dün akşam 40. bölümü yayınlanan Erkenci Kuş dizisinde, çiftliğine gelen Can ile mesafeli bir duruş sergileyen Sanem, ona uzaktan baka baka bir hal oldu!
Her ne kadar aralarında kırgınlıklar da olsa, bir yıl sonra çıkıp gelen Can’ın ilgisini çekmeye çalışan Sanem’in tavırları güldürdü.
Bir roman çıkaran ve bu sayede çok para kazanan Sanem’in bir çiftlik aldığı ve burada yaşamaya başladığı ortaya çıktı.
Sanem, Can’ın babası ve Remide Hanım’ın planlarıyla geri dönen aşkının etrafında dolanmasından rahatsızlık duyuyor gibi davransa da için için onun ilgisini çekmek için uğraştı.
Bahçede toprağı kazıdığı anlarda Can’a uzaktan bakışları ve tavırları ise güldürdü.
Bu sahneleri videodan izleyebilirsiniz…
40. Bölüm Özet:
Can ile Sanem’in ayrılığının üzerinden bir yıl geçmiştir. Sanem kitabını yazmış, kitap birçok dile çevrilmiş ve Sanem büyük başarı kazanmıştır. Hayallerini gerçekleştirmesine rağmen Can’ın olmadığı bir hayat Sanem’i mahvetmiştir.
Bir yıl önce Can’ın gidişinin ardından pişman olan Sanem onu hemen aramış, fakat Can’a ulaşamamıştır. Aylar boyunca Sanem dahil Can’a kimse ulaşamamıştır. Sanem kendini, terkedilmiş, unutulmuş hissetmektedir. Yiğit’in sakat kaldığı, defterinin yandığı o zorlu günde Can’ın bir gün bile bekleden çekip gitmesini, onu yapayalnız bırakmasını asla affetmeyecektir.
Oysa Can da son bir yılda onu düşünmediği tek bir gün geçirmemiştir. Karaya gerekmediği sürece ayak basmayarak denize sığınmış, bütün dünyayı gezse de huzur bulamamıştır. Agresif, kötü, sevdiğine zarar veren bir adam olarak görmüştür kendini. Ve Sanem’in ona güvenmeyişini asla affetmeyecektir.
Yurtdışından dönen Aziz bey, yakın arkadaşı Remide hanımın yardımıyla Can’ı bulur ve görüşmek ister. Sanem’in olduğu şehre ayak basamayacağını düşünen Can, Remide hanım’ın ısrarıyla babasına görmek üzere İstanbul’a döner.
Sanem ve Can birbirlerinden ne kadar kaçsa da kader onları birleştirecek olaylar zincirini çoktan kurmuştur. Aziz, Remide ve dostlarının yardımıyla birleşmeleri hız kazanır. Hayatının aşkına geri dönen Albatros ile küllerinden yeniden doğan Zümrüdüanka’nın aşk ve tutku dolu masalı burada başlıyor.