TelevizyonGazetesi.com / Analiz – atv ekranlarında izleyicilerle buluşmakta olan Gel Dese Aşk dizisinde Erkan Petekkaya, Şebnem Bozoklu, İlayda Çevik, Ertan Saban ve Öykü Gürman başrollerde yer alıyor. Evli ve çocuklu bir adamın 20 yıllık eşini, neredeyse kızı yaşındaki bir genç kadın ile aldatmasını konu alan Gel Dese Aşk dizisine daha ilk fragman paylaşıldığından itibaren tepkiler başladı.
Osman Sınav’ın yıllar önce yazdığı bir hikayenin senaryolaştırılmış hali olan Gel Dese Aşk üzerinde 2 yıldır bir çalışma yürütülüyordu. Dizi Pazar akşamları şu ana kadar 2 bölüm olarak yayınlandı. 3. bölüm de 22 Mart akşamı izleyicilerle buluşacak. Sosyal medyada diziye yönelik ahlak noktasından eleştiriler yapılıyor. Bu tür yapımların toplumsal ahlakı olumsuz yönde etkilediği, aldatmayı meşrulaştırdığı ve yaşlı adam – genç kadın ilişkilerini de normalleştirdiği yönünde eleştiriler var.
“Sen kapıyı sevgilinle yarı çıplak açınca, inan üzülüyorum…”
Yeni Tanıtımımız Yayında!#GelDeseAşk yeni bölümüyle Pazar 20.00’de #atv’de!@atvcomtr
@SinegrafFilm pic.twitter.com/H64Q27LNzP— Gel Dese Aşk (@Geldeseaskatvde) March 20, 2020
Bu eleştiriler kendi içinde haklılık payına sahip olabilir. Ancak bir başka gerçek daha var ki, bu tür olaylar artık günümüz dünyasında birçok kişinin başına gelen hadiseler. Dizi yayınlandı diye olan bir durum da değil. Modern dünyanın getirdiği bazı sonuçlardan birisi…
Peki Gel Dese Aşk, madalyonun öbür yüzünü herkesin gözlerinin önünde sergiliyor olmasından, aldatan ile aldatılanın yaşadığı ruhsal durumu ve düşünce yapısını sergiliyor olması noktasında değerlendirilemez mi?
Yani topluma bir aynı tutuyormuş gibi de olmuyor mu? Elbette ki, dizilerin genel toplum ahlakına katkı yapacak yapımlar olması önemli. Ancak arka planda kalan, konuşulmayan, çok fazla üzeri kaldırılmayan gerçekler de var.
Gel Dese Aşk her ne kadar eleştirenler nazarında sorunlu bir dizi gibi dursa da, sümen altı edilmiş birçok olayın yaşandığı günümüzde birçok insanın da kendisini bu yapımda farklı rollerde gördüğü de kesin.