TelevizyonGazetesi.com / Detay – Muhteşem Yüzyıl’ın Taşlıcalı Yahya’sı Serkan Altunorak yer aldığı bir çok rol ile hayatımızda önemli bir yere sahip olan oyuncular arasında bulunuyor.
1999 yılında Ayrılsak da Beraberiz ile başladığı oyunculuk kariyerinde, birbirinden farklı rollere imza atan Altunorak, en çok da Muhteşem Yüzyıl ile akıllarda kaldı.Kara Duvak, Sınıf, Melekler Korusun, Evli ve Öfkeli, Cesur ve Güzel, Vatanım Sensin gibi dizilerde de oyuncu boy gösterdi. 2 sezondur ekranlarda göremediğimiz bir isim…
GQ dergisine yaşadığımız süreci özetleyen Altunorak’ın bazı ifadeleri var ki, adeta ibretlik… Bugüne kadar sayısız senaryo okuyan bir oyuncunun şu sözleri tarihe de yazılacaktır: “Sayısını hatırlamadığım kadar çeşit çeşit senaryo okudum. Ağzımın suyu aka aka sayısız bilim kurgu, felaket, korku filmi izoledim. Bunların en kötüsünü yaşayacağımız aklımın ucundan geçmezdi.”
Peki bu karantina dönemi oyuncuda nasıl etkiler bırakıyor… İçine bir dönüş yaşayan, yeniden doğuş olarak da adlandırdığı bir sürecin içinde olan Serkan Altunorak, bu durumu sessiz kaos olarak ifade etmeyi tercih ediyor.
“Bu ‘sessiz kaos’ elbette ki beni de yerden yere vurdu, vurmaya da devam ediyor. Hayatımın hiçbir döneminde kendimi temize çekecek bu kadar limitsiz zamanı ne ben yaratabildim ne de buna cesaretim oldu” diye konuşan Serkan Altunorak, herkesin bir duvara çarptığını belirtmeden de geçemiyor.
“Truman Show’daki Truman Burbank gibi hepimiz duvara çarptık. Kaçış yok” diyerek koronavirüsün hayatlarımıza ne kadar büyük etkisi olduğunu anlatan oyuncu, kendisini de sorgulamaya başladı. İyi ve kötü yönleri, hataları, hırsları, doğaya karşı hoyratlıkları…
Serkan Altunorak soruyor: Hırslarımız, doğaya karşı bu kadar hoyrat oluşumuz, hesapsızca harcamamız, sınırsızca tüketmemiz… Karşılıksız mı kalacaktı?”
Bu sorunun yanıtını da kendisi verdi, diyor ki: “Ne yazık ki hayatta hiçbir şey karşılıksız değil. Anladık mı? Bizi gerçekten yeni bir dünya düzeni ve bambaşka, yepyeni insanlar mı bekliyor -bilmiyorum- sadece umudumu kaybetmek istemiyorum, bunu biliyorum. Kendim için, sevdiklerim için, hepimiz için umut ediyorum. Hâlâ.”
Koronavirüs salgınının bir film senaryosundan bile daha beter hem de gerçek oluşunun dışa vurumunu Serkan Altınorak GQ’da bu sözlerle anlattı.