Ana sayfa Sosyal Medya Aslıhan Gürbüz hayatının en büyük kararını verdi!

Aslıhan Gürbüz hayatının en büyük kararını verdi!

tarafından ker_def

Yahşi Cazibe dizisinde kahkahalar attıran Aslıhan Gürbüz, Ufak Tefek Cinayetler’de ise Merve olarak izleyicilerin aklını almıştı. Birbirinden farklı karakterleri ustalıkla canlandıran, dizilerin de aranılan isimlerinden olan Aslıhan Gürbüz, son yıllarda sağlık sorunları nedeniyle büyük sıkıntılar yaşadı.

Bu durumu pek de gündeme getirmek istemeyen oyuncu, son 6 seneye 4 ameliyat sığdırdığı açıklaması ile hayranlarını şaşırttı.

Sağlığı için bıçak altına yatan oyuncu, İstanbul’u da terk etti. Peki neden kariyeri için büyük önem taşıyan bu şehirden ayrıldı?

Aslıhan Gürbüz, artık spor yapıyor ve sağlıklı yaşıyor. Hayatını da bir düzen içine aldı. 1 sene önce aldığı kararın da ne kadar doğru olduğunu bugün görüyor.

Milliyet gazetesinin haberine göre ünlü oyuncu, instagram hesabından yaptığı paylaşımla yaşadıklarını takipçilerine aktardı.

Gürbüz, şunları söyledi: “Tam bir sene önce bugün bir karar vermiştim. İstanbul’dan uzaklaşacak ve sağlığıma kavuşacaktım. Son 6 seneye 4 ameliyat ve 3 ayrı sakatlık sığdırmış, yaşımdan beklenmeyecek bir performans ile tüm omurgamı haşat etmiş, bedenimdeki tüm ihtiyacım olan hormon ve vitaminleri tüketmiştim. Üstüne üstlük psikolojim son ameliyatla yerlerdeydi.

Dile kolay 2 bel fıtığı ameliyatı, 2 adet köprücük kemiği platini takma-çıkarma, 1 adet fizik tedavisi 7 ay süren donuk ve çatlak omuz, bir adet diz kapağında kemik iliği ödemi ve menüsküs yırtığı ve yıllar önceki trafik kazamdan yadigâr boyun düzleşmem… Şimdi yazarken bile nefessiz kalıyorum. Nasıl oldu bunlar derseniz ben hepsinin yanıtını biliyorum. Ama nasıl geçti derseniz işte onu anlatırım.

İstanbul’u terk edip hayatıma düzenli sporu ve sağlıklı beslenmeyi sokmadım sadece, bana faydası olmayan her türlü eşya ve insanı da hayatıma sokmadım mesela… Sadece tüm sahteliklerden uzak gerçek doğada aylar günler geçirmedim, bana ait olmayan, başkalarının tüm yargılarını asla kabul etmemem gerektiğini ve kusurlarımla önce kendimi kabul etmem gerektiğini öğrendim mesela.

Mesela kendimi en çok sakatlıklarım ve marazlarımla da sevmeyi öğrendim mesela, o düz durmayan dizimi her sabah öpüp okşadım, o sabahları yataktan zor kalkmama sebep olan o belime her sabah şefkat gösterdim.

Durmayı öğrendim. Bir de durmanın da en zor eylem olduğunu, sabretmenin aslında benim de başarabileceğim bir şey olduğunu… Ve her gün ve her gün yeniden yeni baştan başlasam da bedenin inanılmaz bir güce sahip olduğunu öğrendim. Yogayı, pilatesi öğrendim. Her yerde her zaman bedenimi dinlemeyi de öğrendim tabi ki.

Mesela bana iyi gelmeyen bir ortamı, insanı, bir işi, bir şehri bırakmam gerektiğini, eğer bırakamıyorsam söylenmemeyi de öğrendim ki en zor öğrendiklerimden biri buydu. ‘Sağlık sahip olunması gereken en zaruri ihtiyaçtır ve kişinin bu ihtiyacını hiçbir iş, hiçbir insan ve kişisel hiçbir hata engelleyemez!’ demeyi de öğrendim.

Ben öğrendikçe işlerim kolaylaştı, şifa her yerime bulaştı ve bir sene önce oturamayan, çorabını bile giyemeyen o kız şimdi her gün pilatesini yogasını yapıyor. Evet, belki her hareketi olması gerektiği gibi ve kusursuz yapamıyor ama “olduğu kadar” deyip elinden geleni deniyor ve çok daha güçlü bir bedene sahip olduğu için her gün şükrediyor.

Bazen ayağı hala uyuşup aksıyor bazen hala ağrıları onu uyutmuyor ve hala eskisi gibi esnek bir bedene sahip değil belki ama yine de kendini iyi hissediyor. Hatamızla günahımızla kusurumuzla sevelim kendimizi, başımıza gelen talihsizliklerle, sakatlıklarla, hastalıklarla sevelim bu hayatı, inanın o zaman daha da kolaylaşıyor işler. Kendime not: Aferin Aslı bunu da başardın seviyorum kız seni.”