Yapımını Bozdağ Film’in yapımcılığını Mehmet Bozdağ’ın üstlendiği, etkileyici hikayesi ve güçlü oyuncu kadrosuyla atv ekranlarında Cuma akşamları seyirciyle buluşan Ateş Kuşları’na 38. Bölümde Emlakçı Seyfi karakteriyle dahil olan Mustafa Kırantepe dizi ve karakteri hakkında samimi açıklamalarda bulundu.
Dizide mahallenin emlakçısı Seyfi’ye hayat veren Mustafa Kırantepe, karakteri için şu açıklamayı yaptı: “Seyfi her evde, her mahallede, her köyde muhakkak karşımıza çıkacak bir karakterdir. Onun için amaca ulaşmak için her yol mübahtır. Tam bir sistem kişisidir. Onun için hayat; minimum emek maksimum kazançtır. Bir taraftan da her şeyi eline yüzüne bulaştıracak kadar beceriksizdir. Kafasında kurduğu bir plan eğer artık kendi çıkarına daha az hizmet ediyorsa anında karşı tarafa geçebilir. 180 dereceyi çok kısa zamanda kat edebilir. Tekinsiz ama komiktir.”
Her insanın içinde iyiliğin de kötülüğün de olduğunu söyleyen Kırantepe, duygularını şu sözlerle anlattı: “İnsan doğar, okula başladığı ana kadar karakter yapısına ilk tohumları çekirdek ailesi atar, okul başladığı andan itibaren aile dışında yeni bir sosyal ortamı oluşur; öğretmenleri, sınıf arkadaşları… Okul biter çalışma hayatı başlar. Yeni bir sosyal ortam, karakterine kattığı yeni detaylar vardır artık. Seyfi’yi Seyfi yapan karakterinin psikolojisinden ziyade, içinde bulunduğu toplumla ortaklıkları, zıtlıklarıdır. Her meyvenin çürüme ihtimali vardır. Bazıları yeni başlamıştır çürümeye, çürüğü kendini gösterir, bazıları yenmez haldedir. Seyfi‘nin içinde de her insan kadar iyilik her insan kadar kötülük vardır. Yani demem o ki; her birimizin içinde biraz Seyfi var. Ama gizlenemez artık. Onu çok iyi tanıyorum. Ve deşifre ettim…”
İyi bir işin içinde olduğu için mutluluk duyduğunu belirten Kırantepe, Ateş Kuşları dizisinde olmaktan duyduğu memnuniyeti de şu sözlerle anlattı: “Bir toplumun birlik olması için kan bağına ihtiyacı yoktur. Hatta her konuda aynı düşünmemize bile gerek yoktur. Ateş Kuşları hepsi birbirinden farklı mizaca sahip. Ama aile. “Kan bağı değil can bağı” sloganı beni işin içine fikren sokan şeydi diyebilirim. Unuttuğumuz şeyleri hatırlatmaya çalışıyoruz bu projeyle. Mahalle kültürü, arkadaşlıklar, dostluklar, çıkarsız sevgi, iyi insan olmak, ön yargısız… O yüzden iyi bir işin içinde olduğumu hissetmek beni mutlu ediyor.”
Kamera arkasında yaşananların ekran önüne de yansıdığını söyleyen Kırantepe, Ateş Kuşları’nın aslında kocaman bir aile olduğunu şu şekilde ifade etti: “Hem kamera arkasında hem kamera önünde daha önceden çalıştığım arkadaşlarımla tekrar bir araya gelmek çok güzel. İlk kez çalışmaya başladığım arkadaşlarımla da ortak bir bağ kurmaya başladık. Yeni bir tanışma ama heyecanı yüksek. Yani esasında kocaman bir aile Ateş Kuşları ekibi. Kamera arkasındaki sevginin kamera önüne yansımasını görüyorsunuz seyirci olarak.”
Şimdiye kadar sokak çocuklarını hiçbir zaman görmezden gelmediğini dile getiren Kırantepe, “Bir insan için en sıradan olan şey nefes almaktır. Eğer nefes alabiliyorsak hala umut vardır. Sokak çocuklarını günlük yaşamda da görmezden gelmem. Onlar birer kardelen. Hiçbir çocuk sokağı hak etmiyor. Bir gün her çocuğun bir evi olacak. Bir yanan ocağı olacak. Bir gün hepsinin gözleri gülecek” diye ekledi.