Aybüke Pusat, 25 Şubat 1995 tarihinde Ankara’da doğmuştur. Türk dizi ve sinema oyuncusu.
Adı: Aybüke Pusat
Doğum Tarihi: 25 Şubat 1995
Doğum Yeri: Ankara
Boyu: 1.72 m.
Kilosu: 57 kilo
Burcu: Balık
Göz Rengi: Kahverengi
Saç Rengi: Koyu Kahverengi
Kardeşleri: İki abisi var
Instagram: https://www.instagram.com/aybukepusat/
Evcil Hayvanları: Köpeği var.
Ailesi: Anne ve babası bankacı. Üç kardeşten en küçüğü, iki abisi var. Çok neşeli ve kalabalık bir ailede büyüdü, ailesi her kararında ona destek oldu. “Hep gürültü, patırtı, kahkaha içinde büyüdüm. Kuralcıyızdır da. Her gün akşam yemeği birlikte yenir. Sonra herkes yapmak istediğini yapar. Akşam yemekleri ailenin bir arada olması için önemlidir. Sanat içindeydik. Her perşembe Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası dinlemeye giderdik. Tiyatro oyunu, bale izlenmeden haftamız geçmezdi. E haliyle ben de önce balerin sonra oyuncu oldum. Ama abilerim sanat dallarına yönelmeyi seçmediler. Tabii şimdi kardeşler başka şehirlere dağılınca işler biraz değişti. Ama hâlâ her gün konuşur, dertleşiriz. Çok destekleyici bir ailem var. Zaten kim bu devirde, bu ülkede çocuğunun sanatçı olmasını ister ki? Onlar da istemedi başta, fakat sonra desteklediler. İki abim de bana çok destek oldu.”
Çocukluk yılları: Çocukluğuna dair anıların pek çoğu kazalar ile ilgili, çok yaramaz bir çocuktu. “Baleye başlama hikâyem de yine yaramazlıkla ilgili. Annem çareyi baleye vermekte bulmuş. Ankara benim için, tanışıklık demek. Herkes birbirini bir yerlerden tanır. Bu aşinalık hissi insana aidiyet hissettirir. Ankara’nın insanını kendine özgü kara mizahıyla tanırım. Sadece o havayı teneffüs etmiş insanların yakalayabildikleri özel bir durum.”
Eğitim hayatı: Ankara Devlet Konservatuarı Bale Bölümü’nden mezun oldu. Daha sonra Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümüne devam etti.
Hayatının dönüm noktası: Çocukken baleye âşıktı. Ama geçirdiği bir sakatlıkla kaderi değişti. Dansa veda etti. Arkadaşları sıkıntılı günleri atlatması için onu güzellik yarışmasına kaydettirdi. 2014’te Elidor Miss Turkey Güzellik Yarışması’nda üçüncü oldu. Yarışmanın ardından gelen oyunculuk tekliflerini değerlendirerek hayatının akışını değiştirdi. “Kapılar güzellik yarışması ile açıldı. Ama ‘Türkiye güzeli’ sıfatı beni oyunculuğa başladığım gün bıraktı. Artık sadece güzel olduğum için değil, o işe kendimi adadığım için sette durabilmeliydim. Çünkü konservatuvarda beraber okuduğum, benimle aynı zorlukları yaşayan oyuncu arkadaşlarıma haksızlık etmiş olurdum.”
Oyunculuğa ilk adım: Televizyon macerasına, ‘Medcezir’ dizisinde canlandırdığı ‘Elif’ karakteriyle başladı.
Hangi proje ile parladı? ‘O Hayat Benim’ dizisinde canlandırdığı ‘Zeynep’ karakteri ile dikkatleri üzerine çekti.
Kişilik özellikleri: Öz güvenli, sempatik, duygusal, sezgileri kuvvetli. “Burcumdan dolayı çok çalkantılıdır benim duygu durumum. Balık burcuyum. Çok hızlı çıkıp çok hızlı inme gibi bir içsel durumum var. Çok etkilenirim ve içime doğar pek çok şey. Düşündüğüm şey genellikle de başıma gelir. Hislerim çok kuvvetlidir, bunun genellikle pozitif etkilerini yaşadım.”
Düşünce yapısı: İyi bir oyuncu olmak için öncelikle kendinle barışık olmak ve kendini iyi tanımak gerektiğine inanıyor. Kendi sahnelerini izleyip sürekli yapıcı eleştirilerde bulunuyor. “Sanatçı egosu mesela bir ressama asla ben çok iyi bir ressamım demeye izin vermez. Çok fazla yürüyecek yol var. Çok fazla kat edecek mesafe var. İyinin her zaman daha iyisi var. Oyunculuk için de böyle. Herhangi bir sahnemi izlediğimde mesela, burası daha iyi olabilirdi diyorum ve bu bir haksızlık olarak algılanabilir bazıları için. Ama işte bu yolculukta böyle şeylere gerek var. İçten dışa kendimi itekleyici böyle bir güce ihtiyacım var ve ben bu şekilde buluyorum kendimi. Buna kendimi hırpalamadan, daha iyisini elde edebilmek için, içten dışa kendimi itekleme gücü diyelim.”
İlk sinema filmi: Nihat Durak / Kapı
Aşka bakışı: “Aşk ne demek bilmiyorum ve kimsenin de bildiğini düşünmüyorum, böyle ahkam kesmek gibi olsun da istemiyorum. Aşkta herkesin formülü farklı, bir köpeğe de, çiçeğe de aşık olabilirsin. Hislerin kodlanmasını da doğru bulmuyorum. Merak. Asla hâkim olamadığınız dürtü. Aşk beslediğiniz şeyi her hücresine kadar merak etmek, hep onunla olmak, onunlayken tamamlanmış, onsuzken boşlukta kalmak. Aşk beni mutlu ediyor. Yaşam enerjime enerji katıyor. Yenilmez süper kahraman gibi hissediyorum. Daha da güçleniyorum hayata karşı. Hiçbir olumsuzluk beni yıkamaz sanıyorum. Ömrüm boyunca bir daha asla kötü hissetmeyecek gibi oluyorum.”
Hayata bakışı: Yaşadığı bir takım kötü tecrübelerden sonra plan yapmayı bıraktı. Hayatı akışına göre yaşamayı tercih ediyor. “Biraz daha akışına bıraktım hayatı; daha doğrusu otomatik olarak bu yaşadıklarım bana bunu öğretti. Ben hayatı baştan sona değiştirmeyi seviyorum. O ayak uydurma sürecini, ne kadar sancılı olursa olsun tamamen yeni bir şeyler yapma fikrini seviyorum. Yeni insanlar, yeni iş, ne yapacağım duygusu bana anksiyete getirmiyor aksine beni rahatlatan bir şey yeni bir yerde olmak.” Herkes kendiyle ilgili bir sınavdan geçiyor. Bunu keyif alarak yapmalıyız. İçinde bulunduğumuz anı sadece bir kere yaşamaya hakkımız var. Başımıza gelen her kötü şeyin elbet bir güzelliğe çıkacağına inanıyorum. Aynen sakatlanmamın beni buraya getirmesi gibi.”
İş hayatına bakışı: Ünlü olmakla sanatçılığın bir ilgisi yok diye düşünüyor. “Ben sanat eğitimi aldım ve sanatın her dalı böyle. Hepsi hayatınızla iç içe giden bir şey. Eğer yaptığınız işi hayat tarzınıza çeviremiyorsanız, zaten yeteri kadar kendinizi eğitemiyorsunuz demektir. Dans için de böyle, diğer sanat dalları için de durum böyle. Mesleğin kaderi bu diyebilirim. Tanınmak, desteklenmek güzel bir şey nihayetinde. Öyle şanlı, şöhretli bir hayatım da olmadığı için, hayatımı yaptığım iş çok etkilemedi diyebilirim. Oyunculuk kendinle ilgili bir şey; kendini tanımanla, kendini bilmekle ilgili bir meslek. Kendi hissini, duygunu, nerede durduğunu biliyorsan, karakterini daha kolay algılayıp ona göre şekillendiriyorsun.”
Kariyer planı: Şu an oyunculuk yapmak ve dans etmek ona kendisini iyi hissettiriyor. Ne yaparsa yapsın sadece en iyi şekilde yapmayı istiyor. “Hayat bana ne getirecek bilemiyorum. Oyunculuk, hayatımın merkezi şu an. Büyümek, gelişmek ve geliştirmek istiyorum. İyi yaptığım bir işin içinde olmak güzel. Bulunduğum yerde çok mutluyum ama hep hayatın sürprizlerine açık olmak istiyorum. İyi hissetmek istiyorum. İyi ki bu işi yapıyorum demek istiyorum. Hırsım ve beklentim sadece bu. Olduğum yerde mutlu olayım yeter. Kendimle ilgili çözmek istediğim bir derdim, yapmak istediklerim ve bir hikâyem var. Herkese kendimi anlatmak ve herkesi içimde anlamlandırmak istiyorum.”
Gelecek Hayali: En büyük hayallerinden biri kocaman bir çiftlik sahibi olmak. “Her çeşit hayvana bakmak, meyve-sebze yetiştiricisi olmak istiyorum. Şimdi ancak köpekle yetinebiliyorum.”
Kaygıları: Hayvanları çok seviyor ve bu konuda çok hassas ayrıca çevre kirliliğini de endişe verici boyutta buluyor. “‘Satın alma sahiplen’ diyorum. Bu kadar aç hayvan sokaktayken satın almayı doğru bulmuyorum. Buna çok sinirleniyorum. Hayvanları bırakıp gitmeyi anlayamıyorum. Empati duygum çok yüksektir, karşı tarafı çok iyi analiz ederim ama sokağa hayvan bırakanları anlamakta kesinlikle güçlük çekiyorum. Çevre için de aynı şekilde düşünüyorum. Sahilde her şeyini bırakmak, pet şişeler. Eğitimsizlik de değil, kendini yetiştirmekle ilgili bir durum bu. Dünya kötüye gidiyor ve sen hala pet şişeni denize mi atıyorsun? Büyük cesaret valla.”
Evde ne yapar? İşteki haliyle evdeki hali aynı değil. Evde daha neşeli. Kahvaltı en sevdiği öğün, o yüzden evde olduğu zamanlarda neredeyse yarım gününü kahvaltıya ayırıyor. Köpeği ile yürüyüş yapıyor. “Çok fazla bitkim var evde, onlara çok vakit harcıyorum. Geç kalkıp geç saatlere kadar da oturan biriyim, geceleri daha kreatif oluyorum, o yüzden geceleri değerlendirmeyi tercih ediyorum. Dans etmeye çalışıyorum, evde özel bir odam var. Sokaklarda dolaşmayı sevmiyorum, evde arkadaşlarımla olmayı tercih ediyorum, bu da Ankaralı olmaktan ileri geliyor herhalde.”
Modayı takip ediyor mu? Vintage ürünleri, eskiyi, yaşanmışlığı olanı daha çok seviyor. “İlle Dior alacaksam vintage Dior benim için çarpı iki değerindedir. Daha önce başka birine ait olmuş bir şeyi giymeyi çok daha fazla seviyorum.”
Formunu nasıl koruyor? Formuna dikkat etmek gibi bir derdi yok ancak sağlıklı beslenmeye çok fazla özen gösteriyor. “Çünkü hasta olduğumda hiç verimli olamıyorum ve çok mutsuz oluyorum. Tatlıya inanılmaz düşkünüm, beyaz şeker bağımlısıyım herhalde. O yüzden tatlı meselesini azaltmaya çalışıyorum. Glutene alerjim var, hayatımdan çıkartmaya çalışıyorum ama mümkün görünmüyor, güzel şeylerin hepsi glutenli.”
Ne tür filmleri seviyor? İngiliz kara komedisini çok seviyor. “En son bir İngiliz dizisi izledim; Fleabag. Ben oynasam nasıl oynardım diye düşünüyordum izlerken, çok iyi bir iş, izlerken genelde kendimi içinde hayal ediyorum.
Ne tür kitaplar okuyor? Psikoloji ya da sosyoloji kitapları okuyor. Kişisel gelişim kitapları okumayı çok tercih etmiyor. “Kişisel gelişim türü bana biraz didaktik geldiği için tercih etmiyorum; ‘öyle yaparsan böyle olur’ diyen tarzı uygulayamıyorum. Herkesin bir formülü olduğunu, herkesin kendine özgü olduğunu düşünüyorum. Bence herkes kendine göre çözümler geliştirmeli. Ben de okuyup analiz etmeyi tercih ediyorum. Hangi davranışımı ne yüzden yaptığımı bilmek, bence daha bilinçli.”
Sosyal medya ile arası nasıl? Sosyal medyada aktif, mümkün olduğunca yorumları takip etmeye çalışıyor. “Takipçilerim inceler, vefalılar ve çok dürüstler. İnsan bazen kendinden uzaklaşıp, durumunu göremiyor. Seyirci gözü, bu durumda devreye giriyor. Onları ve yorumlarını çok önemsiyorum.”
TELEVİZYON DİZİLERİ
2020- 50 M2
2019- Her Yerde Sen/ Selin Sever Erendil
2018 – Şahin Tepesi / Verda Özden
2017/2018 – Söz /Bahar Kutlu Karasu
2016– Familya / Su Beyoğlu
2015/2016 – O Hayat Benim / Zeynep
2015- Beş Kardeş / Zeynep
2014/2015 – Medcezir / Elif
SİNEMA FİLMLERİ
2019- Kapı/ Nardin
ÖDÜLLERİ
2020- 46. Pantene Altın Kelebek Ödülleri/En İyi Dizi Çifti (Selin & Demir) / Her Yerde Sen
2018 -2.İKÜ Kariyer Onursal Ödülleri /Yılın En Beğenilen Kadın Dizi Oyuncusu / Söz