Ana sayfa Oyuncu Biyografileri Barış Kılıç Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

Barış Kılıç Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

tarafından ker_def

Barış Kılıç, 21 Şubat 1978 tarihinde Malatya Arguvan’da doğmuştur. Türk dizi ve sinema oyuncusu.

Adı: Barış Kılıç
Doğum Tarihi: 21 Şubat 1978
Doğum Yeri: Malatya / Arguvan
Boyu: 1.90 m.
Kilosu:  83 kilo
Burcu: Balık
Göz Rengi: Kahverengi
Saç Rengi: Koyu Kahverengi
Eşi: Ayşegül Kılıç
Çocuğu: Emir Kılıç, Batu Kılıç
Kardeşleri: Bir ablası, bir kız kardeşi var.
Instagram: https://www.instagram.com/bariskilicofficial/

Ailesi:  Babası öğretmen, bir ablası bir de kız kardeşi var. 2007 yılında turizmci Ayşegül Kılıç ile evlendi. Çiftin, Batu ve Emir adında iki oğlu var. “Babam öğretmen, disiplinli ve tavizsiz büyümemde etkisi vardır. Aynı zamanda öğretmenimdi. Hayatımı şekillendiren bir olay yaşadık. Tahtaya bir matematik sorusu yazdı, ‘Çözün geliyorum’ dedi.  Herkes soruyla uğraşırken ben çıktım dışarı. Babam görmüş. Herkesin içinde kulağımı çekti. ‘Evde oğlum olabilirsin ama sınıfta hiçbir ayrıcalığın yok. Bu ayrıcalığı çok çalışarak kendin elde edersin’ dedi. Hep bu cümleyle yaşadım ve emeksiz hiçbir şey kazanmadım. İyi ki yaşamışız o olayı. Öğretmen otoritesi değişik, hem sert hem öğretici hem de sevgi dolu.”

Çocukluk yılları: Çocukluğunda oyuncu olmak gibi bir hayali olmasada  kalabalık bir gruba hitap edeceği bir meslek yapacağını biliyordu. “Aslında çocukluk çağlarımda her zaman büyük bir kalabalık içerisinde, insanların beni tanıyabileceği bir işim olacağından çok emindim. Çocukken sporla çok iç içeydim. Ya ünlü bir sporcu olacaktım ya da politika içinde yer alacaktım. Ama mutlaka geniş kitlelerin beni tanıyacağı bir mesleğim olacaktı. Bunun dışa vurumu oyunculukla oldu. Oyunculuk aslında çocukken hayal ettiğim bir meslek değildi. Ancak üniversite yıllarımda başlayan bu serüvenden sonra bu işten çok haz almaya başladım ve oyunculuğun üzerine eğildim. Dolayısıyla da kariyerim oyunculuk üzerinden yürüdü. Sen kendinden emin olunca insanlar da seni seçiyor direkt.”

Eğitim hayatı: İstanbul Üniversitesi İktisat Bölümü’nden mezun oldu.

Hayatının dönüm noktası: Oyuncu olmak gibi bir düşüncesi yoktu. Bir oyuncu arkadaşı reklam filmi için seçmelere gittiğinde ona eşlik etti ve  hayatının akışı değişti. “Bekleme salonunda arkadaşımın yanındaydım, oradaki  cast direktörü seçmelere benim de girmemi istedi. Bir cips reklamıydı. Arkadaşıma ayıp oldu ama onun yerine beni seçtiler.”

Oyunculuğa ilk adım: Televizyon macerasına, ‘Bütün Çocuklarım’ dizisinde canlandırdığı ‘Aybars’ karakteriyle başladı.

Hangi proje ile parladı? ‘Adını Feriha Koydum’ dizisinde canlandırdığı ‘Levent’ karakteri ile dikkatleri üzerine çekti.

Kişilik özellikleri: Kibar, dürüst, samimi, vicdanlı. “Vicdan en büyük terazimdir. Hatta fazlasıyla vicdanlı biriyim. Bu kadarı da fazla dediğim zaman çok oluyor. Çünkü o zaman da sömürenler çıkıyor. Senin vicdanınla, iyi niyetinle yaptığın bir işi kullanmaya başlıyorlar. Bu yüzden dozunda vicdanlı olmak lazım galiba. Eskiden önerilere çok açık bir adam değildim. İnandığım şeylerin doğru olduğunu düşünürdüm ve sadece kendi doğrularımla hareket ederdim ama son zamanlarda dış dünyaya, doğru eleştiri yaptığına inandığım insanlara daha çok kulak kabartır oldum. Son dönemlerde bu yanlıştan döndüğüm için mutlu olduğum zamanlar oldu. Zaman, yaş, hayat sizi hep bir yerlere sürüklüyor ve sürüklediği noktada yontulduğunuzu hissediyorsunuz zaten. Geçmişteki o alışkanlıklarınızın size hiç fayda katmadığını hissettiğiniz noktada zaten törpülenmiş ve yontulmuş oluyorsunuz otomatikman. Bunu yapan belki çevresel faktörler, belki de yaşamın kendisi olabiliyor. Bazen küçücük bir çocuğun söylediği bir şey sizi darmadağın edebiliyor. Bu yüzden herkes çevresine karşı duyarlı ve açık olmalı.”

Sosyal: Yorgunluğunu sporla atıyor. Gün içinde yarım saat de olsa spora vakit ayırıyor. Bunun yanı sıra, seyahat etmeyi de çok seviyor. “‘Hiçbir şey yapmaya vaktim yok. Sinemaya gidemiyorum, spora gidemiyorum. Seyahat etmeye vaktim yok’ gibi cümleler bana biraz miskin insanların yapmış olduğu tanımlamalarmış gibi geliyor. İnsan her şeye vakit ayırabilir. Yeter ki hobileriniz olsun, onları yapmaya isteğiniz ve enerjiniz olsun. Güzel bir yemek yemek benim için iyi bir aktivite olabiliyor. Seyahat etmeyi çok seviyorum. Yorgun bir sürecin içinden çıktıktan sonra iki günlük bir seyahat bana çok iyi geliyor.”

Düşünce yapısı: Hayatının merkezinde sadece insan gibi, sağlıklı ve mutlu yaşamak var. “Merkezimde olması gereken şey sadece bu. Bugün seyyar satıcı da olsaydım yine mutlu olmak isteyecektim ama şu an bir şeyler vesile oldu, oyunculuk yapıyorum. Benim için yaptığınız mesleğin hiçbir değeri, anlamı yok, yeter ki yapmak istediğiniz işi yapın, işinizi severek yapın ve mutlu olun. En büyük merkez bu olmalı bence herkes için. Herkes illaki okulunu okuduğu, eğitimini aldığı işi değil başarılı olduğu işi yapmalı. Rüzgar sizi nereye doğru götürüyor ve nerede başarılı oluyorsanız oraya yönleniyorsunuz.”

Sette nasıl birisi? Sette de hayatında olduğu gibi oldukça disiplinli. “İş disiplinime güvenirim, işimi sevgi ve saygıyla yaparım. Sadece yalnız çalışmadığımı düşünürüm, sette 80-100 kişi benimle beraber hareket ediyor. Bunun arkasında koskoca bir yapım şirketi ve birçok insanın emeği var. Hatta diyebilirim ki fazla sorumluluk sahibi olmak zaman zaman beni yoruyor. Zihnen yorulduğumu hissediyorum. Kendimden fazla etrafımdakileri düşündüğüm oluyor ve bu durum zaman zaman bana zarar veriyor ama ben böyle bir adamım. En az kendim kadar beraber yürüdüğüm, beraber iş yaptığım insanları da düşünürüm.”

İlk sinema filmi: Biray Dalkıran / Seni Seviyorum Adamım

Aşka bakışı: “Aşk eğer şansı varsa her insanın karşılaşması gereken bir durum. Aşktan önce ya da aşktan sonra diye hayatınızı ikiye ayırırsanız, aşktan sonra başka bir kafaya geçiyorsunuz; ister yaşadığınız aşk sizi kötü bir hale soksun, ister iyi bir hale, mutlak bir değişim söz konusu. Aşktan sonra ayakta kalabilmek, iyisiyle kötüsüyle hayata devam edebilmek bence çok önemli. Herkes için ilk aşkı çok önemlidir ama bence insan sürdürebileceği aşkın içinde olmalı, böylesi çok daha keyifli, çünkü bazı şeyler çok çabuk tüketilebiliyor. Herkesin aşka bakışı farklı, bu yüzden çok tartışmaya açık bir şey de değil. Size hissettirdiği şeyler mutlaka çok farklı oluyor, bunun adı da aşk oluyor.”

Hayata bakışı: Hayatta onun için öncelik, mutlu olmak. Başka bir amacı yok. İş ise onu mutluluğa taşıyan bir araç. “Popüler olmam evlendikten sonra oldu. Evlilik bana şans getirdi. Sevdiğim bir söz vardır ünlü düşünür Herakleitos’un, ‘Girdiğiniz nehre bir daha giremezsiniz’ der. Çok güzel bir sözdür. Hayat akışkandır, her gün her saniye değişir ve hiç kimse de geçen saniyeyi satın alamaz, öyle bir gücü yoktur, dolayısıyla hayatın her evresinde hayatınıza bir şeyler girip çıkıyor. Önemli olan bunlardan sonra hayatınıza devam edebiliyor musunuz ya da devam ediyorsanız nasıl ediyorsunuz? Her şeye rağmen mutlu musunuz? Bence cevap verilmesi gereken soru bu.”

İş hayatına bakışı:  Oyunculuğun yetenekten çok enerji işi olduğunu düşünüyor. Mesleğini sadece zekâdan ve teknik eğitimden ibaret görmüyor. “Kağıtta yazan senaryo hammaddedir, onu çok satan bir mamul haline getirmek sizin elinizde. Proje seçerken en büyük kriterim; senaryoyu ne kadar sürede okuduğum ve o an neler hissettiğim. O ilk heyecan benim için çok önemli Birçok yönetmenle çalıştım. Kimileriyle daha iyi anlaşıyorsun, kimileri için sürece ihtiyacın oluyor. Herkes birbirini tanımaya çalışıyor.  Herkes herkesle çalışabilmeli. Yeter ki kurallar ve kaideler net olsun. Herkes sınırını ve yerini bilsin ve bir iletişim olsun. Çünkü bu iş iletişim işi. Yönetmenle oyuncunun arasında küslük, kırgınlık ve anlaşmazlık olamayacak şeylerdir. İki tarafın da böyle bir lüksü yok. Yönetmenle oyuncuyu, öğretmenle öğrenciye benzetirim. O benim öğretmenim olacak. Benim duygularıma tabii ki istediği zaman müdahale edebilecek, beni üzmeyecek ve sevecek. Ben önce yönetmen tarafından sevildiğimi hissetmeliyim. O insani ilişkiyi kurabilmeliyim. Çünkü benim performansım biraz da oralarda yatıyor.”

Kariyer planı: ‘Dizilerde sürekli benzer rollerde olurum’ diye bir kaygısı yok. Proje seçimlerinde seçici davranıyor, onu tatmin etmeyen hiçbir işte olmak istemiyor. “Bazı şeyleri fazla zorlamamakta fayda var. Sinema için söylemiyorum ama dizilerde seyircinin kafasında alıştığı fotoğraflar var. Bu adam bu rollere cuk oturuyor diye düşünüyor. Bunu dizi sektöründe ille de değiştireceğim diye diretmek ne kadar doğru? Deneyenleri de gördük. Seyircinin alıştığının dışında çok farklı karakterle ekrana gelip, üçüncü bölümde nakavt olan nice oyuncu oldu. İlle de seyirciyi ters köşeye yatıracağım kaygısı taşımamak lazım. Yatıracaksan, sinemada yatırırsın.

Beni tatmin etmeyen hiçbir işte olmak istemiyorum. Yaptığın işten zevk almazsan o mesaiyi harcayamazsın sette. Mümkün değil. Bir yerde tükeniyorsun. Tükendiğin noktada yaptığın işten aldığın keyif devreye giriyor. Bir süre sonra biraz daha fazla doğaya açılmak, gezmek, işle birlikte bu imkanları da kullanmak istiyorum. Şu anda bunları istediğim kadar yapamıyorum. Bir dönem sonra kendime daha çok vakit ayırmak istiyorum.”

Gelecek Hayali: Hedeflediği işi yapıyor ve hayal ettiği yerde. “‘Hedef’ kelimesine çok takılmıyorum, gün beni nereye götürüyorsa oraya gidiyorum, yeter ki içime sinsin. Çok büyük hayallerim, çok büyük hedeflerim, çok büyük hırslarım yok. Sadece oyunculuğa karşı değil hiçbir şeye karşı yok, yaşayıp gidiyoruz.”

Hobisi: Seyahat etmek en büyük hobisi, Eşinin de turizmci olmasının avantajı ile boş vakitlerinde bol bol seyahat ediyorlar. “Eşim turizmci. Kendi acentesi var ve yurtdışı turları düzenliyor. Beni de gezdiriyor. Tüm dünyaya, ağırlıklı olarak da İspanya’ya turlar düzenliyor. Ben de onunla gidiyorum. Set başladığı zaman plan yapmam söz konusu olmuyor. Genelde biletleri yakıyorum. Özellikle son birkaç senede çok bilet yaktım. Uzun vadeli plan yapamıyorum. Ama fırsat buldukça seyahat ediyorum. Seyahat benim en önemli hobim.”

Neye tahammül edemez? Etrafında işini doğru düzgün yapmayan ve işini savsaklayan insana tahammülü sıfır. “İşini düzgün yapmayan insanı tespit ediyorsam etrafımda ve bu bana zarar veriyorsa ondan hemen kurtulmayı tercih edebilirim. Çünkü o kişi bir bütüne zarar veriyorsa onun orada olma lüksü yok. Ben de içinde bulunduğu projede faydasızsam nasıl ki birilerinin beni beğenmeme, beni gönderme hakkı varsa benim de böyle bir hakkım var. Bunu sadece kendim için istemiyorum. Bir de sizi kandırdığını düşünüp akıllı geçinen insanlar var ki, onlar en tahammül edilemeyenleri.”

Kadında çekicilik kriteri: ‘Güzel kadın şöyle olmalı’ diye belli bir kriteri yok bütüne bakmayı daha önemli görüyor. “Bütünle birlikte yaşamayı öğrenmiş ve bu yüzden ayrı bir estetiğe kavuşmuş kadın bence güzel kadındır. Yoksa herkeste standart olarak bulunan düğme burun ya da dolgu dudak bir kalıbın içine girme çabasıdır ve bunun güzellikle uzaktan yakından alakası yok. Artık estetik yaptırmak alışveriş yapmak gibi bir hale geldi ki bunu çok yanlış buluyorum.”

Doğa ile ilişkisi: Doğayı çok seviyor, boş zamanlarında doğada trekking yapmaktan hoşlanıyor. Doğaya yakın olduğu zamanlarda kendini dinlenmiş ve yenilenmiş hissediyor.  

Sosyal medya ile arası nasıl? Teknolojiyle arası hiç iyi değil. Sosyal medyayı da gerektiği kadar kullanıyor. “Teknolojiden nefret ediyorum. Bu ‘nefret’ ciddi bir nefret, laf olsun diye söylemiyorum. Cep telefonu kullanıyorum. Cep telefonunu elinden düşürmemek için yüzlerce nedeni var insanın. Sette bakıyorum bir anda 10 oyuncu yan yana geliyor ve hiç kimse birbiriyle konuşmuyor. Herkes cep telefonuyla ilgileniyor. Sürekli bir ekrana bakıp gülen suratlar görüyorum etrafımda ve bu çok itici bir şey. Bunun içinde maalesef ben de zaman zaman dahil oluyorum. Teknoloji birçok duyguyu bir çok iletişimi baltalayan, kör eden bir şey. Bunu kararında kullanmak tabii ki faydalı. Ama her işini orada halletmek bütün her şeyi orada görmeye çalışmak çok itici bir şey. Eski çağlardaki gibi yaşayalım demiyorum tabii ki ama en azından telefonu bir iletişim aracı olarak kullanalım.”

TELEVİZYON DİZİLERİ

2019/2020 – Yasak Elma / Kaya Ekinci

2018- Gülizar

2017- Kalp Atışı

2017 – Evlat Kokusu / Aslan Akbaş

2016 – Oyunbozan / Emre

2016- Aşk Yalanı Sever

2014 / 2015 – Güllerin Savaşı / Ömer Hekimoğlu

2014- Umutsuz Ev Kadınları

2012 – Merhaba Hayat / Burak

2011 / 2012 – Adını Feriha Koydum / Levent

2010 – Lale Devri / Engin

2009 – Sakarya Fırat / Berat

2009 – Aynadaki Düşman / Kaan Candemir

2007 – Vazgeç Gönlüm / Mert

2007 – Leylan / Yaman

2005- Düşler ve Gerçekler

2004 – Bütün Çocuklarım / Aybars

SİNEMA FİLMLERİ

2014 – Seni Seviyorum Adamım / Berk

2008- Dilek Ağacı (TV Filmi)

2007- Gelinin Binbaşıya Ağıdı (TV Filmi)