◊ Aslı’nın babası bildiği kişi balıkçı. Sen de senaryo gereği denize açıldın, tekne kullandın bol bol… Gerçekte denizle ne kadar iç içesindir?
– Gayet iyi… Yabancısı değilim. Halamlarla sık sık balığa çıkardık. Gece balığa çıkıp sabah 05.00’te kasa kasa istavritle dönerdik. Böyle tecrübelerim olduğu için tekneyi kullanmak da sorun olmadı benim için.
◊ Oyunculuk hangi yönleriyle çekiyor seni?
– Bu iş sayesinde kendimi daha iyi ifade edebiliyorum. Kendimi keşfediyorum. Danstan daha çok sevdim diyebilirim. Önemli şeyler öğreniyoruz bu sette. Bir nevi okul benim için…
Dizim sakatlanmış olsa da o okul er ya da geç bitecek
◊ Hacettepe Üniversitesi’nde bale okuyordun, dondurup oyunculuk yapmaya başladın. Nasıl bitecek şimdi o okul?
– Maalesef dizimden bir sakatlık yaşadım, o nedenle dansa devam edemeyeceğim. Ama okul illa ki biter. O okulda 12 senem geçti; er ya da geç bitecek. Sakatlık yaşamamın üstüne bu iş geldi. Dinlenme gibi düşünülebilir yani…
◊ Çocuklara bale dersi veriyormuşsun, doğru mu?
– Evet, onlarla birlikte olmak bana çok iyi geliyor. 3-17 yaş grubuyla çalışıyorum. Çocukların o disiplini aldıklarını görmek mutlu ediyor.